Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ÜNİVERSİTEDE GÜVENLİK ZAAFİYETİ

12
Aralık
2018

Üniversitemizin şehir içi yerleşkesi bilindiği üzere iki kampüsten oluşuyor. Rektörlük ve Mühendislik kampüslerinde ikişer giriş kapısı bulunmaktadır. Toplam dört kapı ve her kapıda güvenlik kulübeleri ile güvenlik personeli var. Dışarıdan bakarken güvenli görünen kampüsün ne kadar güvenli olduğu konusunda tedirginim.

Bazen güvenlik elemanları görevlerini iyi yaptıkları görünümü vermeye çalışıyorlar. Bazen de sadece orada birkaç üniformalı kıyafetli görevlilerin görüntüsü oluyor. Han kapısı gibi üniversite mensubu olmayan herkes sorgusuz geçebiliyor.

>> Devamını okuyun
22
Ekim
2018

“Allah kimseyi hastaneye düşürmesin, ancak doktorsuz ve hastanesiz de bırakmasın.” sözü hemen hemen hepimizin ağzında olan bir ifadedir. Zaman zaman herhangi bir nedenle hastaneye gitmek zorunda kalmışızdır. Ben o dileğe bir cümle daha ekliyeyim. “Allah tanıdık doktorsuz da bırakmasın” diyorum.

Fırat Üniversitesi Hastanesi yanı başımızda olduğu halde, Fırat Üniversitesi personeli olduğum halde gene de o hastaneye gitmemek için direnirim. Neden mi?  Oldukça kalabalık, havasız koridorlar, havasız asansörler, tabiri caiz ise suratlarından düşen sinek bin bir parça modeli çoğu personele bir şey sorsanız “ya sabır der gibi bakışları,” hastanın canını daha da çok sıkmaya yeter. Elbette işinin hakkını veren, bilinçli, yardımsever personel de var, ancak azınlıktadırlar. Güler yüzlü, hasta dostu personele teşekkür ediyorum.

>> Devamını okuyun

BAYRAM VE BABAMA ÖZLEMİM

21
Ağustos
2018

Evet bugün en özel günlerden birisi. Kurban Bayramı. Keşke çocuk olsam bayramı bayram sevinciyle yaşasam. Keşke bayramın anlamını sadece yeni kıyafetler giyinip eş, dost, akraba ziyareti olarak bilsem. Keşke bazı evlere kurban eti veya başka paket verdiğimizdeki teşekkür dolu bakışları, yapılan duaları hatırlasam, keşke bayram sabahını iple çeksem ki sabah kardeşler sıraya girecek annem ve babamın ellerini öperek onlar ile  bayramlaşmayı yaşasam. Ev halkının ve yakın akrabaların toplandığı bayramı gerçek bayram mutluluğu ile yaşatan bayramlar…….. Yıllar, bayramlar film şeriti gibi bazı anlar mutlu, bazı anlar buruk anılar ile gözümün önünden geçiyor. 

>> Devamını okuyun

O MERT ADAM BENİM BABAM

18
Haziran
2018

Resmi ve dini bayramları severdim. Çünkü her bir bayram ayrı anlamlara bürünmüştür. Milli duyguları uyandıran, gelenek, görenek ve birlikteliklerimizi tekrar yaşatan, o güzel bayramlar değil miydi? Özel günlerin çok abartılmadan anılması, o güne dair heyecanın yaşanılmasını yine severim. Bugün cümlenin fiilini değiştirerek bugünkü hislerimle özel günleri “severim” değil, “severdim” olarak ifade edebiliyorum.

Her Kurban Bayramı Elazığ dışında yaşayan kardeşlerim de Elazığ’a baba evine gelirlerdi. Çoğunlukla Ramazan Bayramlarında da bir şekilde bir yerde toplanılırdı. Evet, bugün de biz 6 kardeş ve eşler, torunlar, önce babamın mezarı başında toplandık ve sonra baba evinde buluştuk. Ev kalabalık ama ev boş sanki! Babamın gümbür gümbür sesi duyulmuyor artık. Oysa babamın en çok mutlu olduğu andı, çocukları ile bir arada olmak. Evlat olarak 6 çocuk, ancak o damatlarını ve gelinlerini de evlatlarından ayırmadı. Gelinleri veya damatları telefonda aradığında isimleri görür, mutluktan ağlar ve telefonu açardı. Kaç kayınpeder bu yoğun duyguyu yaşar ki!

>> Devamını okuyun

ELAZIĞ HAVAALANI HİZMETLERİ SINIFTA KALIYOR

12
Şubat
2018

Ağustos ayında Elazığ Hava limanında bir yolcu olarak görebildiğim aksaklıkları ve ihtiyaçları dilim döndüğünce gazetede yazarak ifade etmiştim. Aradan birkaç ay geçmişti ki Havalimanına gittiğimde yollarda asfalt çalışmalarının yapıldığını görünce Elazığlı olarak çok mutlu olmuştum. Derken oto park yeri çıkışının da değiştiğini fark ettim. Önceleri oto parktan çıkan araçların yola devam edebilmesi için tekrar terminal binasının önünden geçmesi gerekiyordu. Bu durum da zaten sıkışık olan trafiği iyice sıkıntılı hale getiriyordu. Bu basit değişiklik dahi yolcu ve karşılayanları rahatlatmış.

Artık bavul çekerken çekmeden dolayı tekerlerinin kırılma ihtimali kalktı. Yollar çakıl iken söylenerek yürüsek de ayıp bizim ayıbımız idi. Ama şehrimize hatta yakın illere gelen yolcuların o tıraş edilmiş yollarda bavul çekme çabaları ilk intiba için olumsuzluktu.

>> Devamını okuyun