Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

MUTLULUK İÇİMİZDEDİR

26
Haziran
2021

Mutluyum çünkü… veya mutsuzum çünkü … gibi ifadeler duyabildiğimiz gibi hatta bazen kendimizi de bu modda görebildiğimiz gibi nedenini bilmediğimiz mutluluk veya mutsuzluğu yaşayabiliriz.

Mutluluk duygu değildir. Oluş şekli olabilir. Bazen mutluluk yerine haz kelimesini kullanabiliyoruz. Oysa mutluluk ve haz alma kavramları farklıdır. Hazda ulaşılan belli doyum vardır. Bu doyum sağlandıktan sonra birey eski haline dönebilir. Herkese göre mutluluk değişebilir. Örneğin; belli şeylere sahip olunca mutlu olacağını düşünen insan, aslında sahip olduğunda geçici mutluluğu yaşar. Sonra o sıradanlaşır. Kimilerinin ömrü boyunca aradığı ve kimilerinin yaşamın telaşından aramaya bile fırsat bulamadığı ortamdır.

>> Devamını okuyun

DİJİTAL DÜNYADA RUHSUZ ÇOCUKLAR

23
Haziran
2021

Hesap makineleri, telgraflar, fotoğraf makineleri, kameralar, otomasyon sistemleri, devasa bilgisayarlar, kişisel kullanıma uygun bilgisayarlar, laptoplar, tabletler, akıllı telefonlar… Yüzlerce yıl süren bir ilerlemenin neticesidir. Eski dünya eskide kaldı yani. İnternetin gelmesiyle yüzlerce yıl kullanılan iletişim tarzları birden kullanılmaz olduğu gibi ne kadar da ağır işlediğini hatırlattı. Günümüzde gazete, radyo, harita, pusula, bilet, ansiklopedi, hesap makinası, büyük mağazalar, telefon artık cebimizde, elimizde değil mi?

Bu ilerleme bugün de muhtemelen yarın da durmayacak. Teknolojik gelişmelerin cazibesi çocuk ve gençleri daha fazla etkilemektedir. Bu teknolojilerin başında bilgisayar kullanımı, bilgisayarda oyun oynama gelir iken, artık yerini tablet ve akıllı telefonlara bıraktı. 2-3 yaş aralığındaki çocukların akıllı telefonları oyun amaçlı kullanabilmeleri, Youtube’dan alıştıkları oyunları seçebilmeleri artık sıradan oldu. Sıradan olduğu gibi kontrollü kullanımı ebeveynler de, çocuklar da yapamıyorlar artık.

>> Devamını okuyun

COVID YETTİ ARTIK!

02
Haziran
2021

16 Mart 2020 tarihinden itibaren Covid 19 ile ciddi anlamda dünya mücadele veriyor. Ne kadar hızla dünyayı esir aldığını biliyoruz. 17 Şubat 2020 tarihinde Avrupa’ya seyahat amaçlı gittiğimizde, özellikle hava alanlarında çok az dikkati çekecek kadar maske kullananları gördüğümüzde, doğrusu ilk aklıma gelen normal bir gripten korunmak için maske kullanan hassas insanlar olarak düşünmüştüm. Nerden biliriz ki ondan sonraki 1 ay içerisinde bütün dünya insanları sadece maskeye mahkûm değil, sevdiklerine dahi dokunamayacaklar.

İki yıldır göremediğim, dokunamadığım evlatlarım yurt dışından geldiler. Onlar PSR testi yaptırıp yolculuğa başladılar. Biz anne baba olarak oldukça izole yaşamamıza rağmen sarılamadım, öpemedim. İşte insanı ciğerinden uzak tutan bir tedirginlik. Artık öyle bir hal aldık ki acaba ben çevreme zarar verir miyim endişesiyle uzak durmayı öğrendik.

>> Devamını okuyun

UZAKTAN EĞİTİM SINAVLARINDA MEMNUNİYETSİZLİK

26
Mayıs
2021

Bir eğitim öğretim yarıyılının yine sonuna geldik. Uzaktan eğitim sistemini 3 yarı dönem uyguladık. Öğrenci ve eğitimcilere “bu sistemden memnun musunuz?” diye sorulursa,  eminim ki avantajlı ve dezavantajlı yönleri ile anlatılacak çok husus söylenecektir.

Evden ders anlatmanın ve ders dinlemenin, toplantılara iştirak etmenin, yani mekânın öneminin olmaması bir avantajdır. Ancak uzaktan eğitimde yüz yüze eğitim kadar veriminin alınamadığını düşünüyorum. İletişimi zorlasak dahi öğrencilerden geri dönütü almak sınırlı kaldı. Derse katılımı cazip hale getirdiğim halde istediğim katılımın sağlanmaması doğrusu beni üzdü. Yoklama aldığımda genellikle aynı kişilerin katıldığını gördüm. Derse katılımın katkısından yararlanmak isteyen bazı öğrenciler eş zamanlı ders esnasında derse girip listede görünüyorlar, ancak ders sonunda yoklama aldığımda sadece sistemi açıp gittiklerini fark ediyordum. İnanın o davranışları beni sadece dürüst olmadıkları için üzdü. Yüz yüze eğitimde dahi dikkat edilmezse birbirinin yerine sınıfta varmış gibi imza atanlar karşısında adeta infilak ettiğimi öğrencilerim bilir.

>> Devamını okuyun

DUYGULARIM KARIŞIK

12
Mayıs
2021

Bugün köşe yazısı olarak ne yazayım diye karar vermeden ilk defa bilgisayarımın başına duygularım karmaşık şekilde oturdum. Mayıs ayının benim için duygularımın karıştığı ay olarak düşündüm. Klavyeme dokundum.

Mayıs ayını birçok kişi gibi çok severim.

İlkbaharın en güzel ayı, ağaç yaprakları zümrüt gibi yeşil, özellikle Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinin uçsuz tarlalarında topraktan adeta fışkıran yeşillikler üzerinde sarı papatyalar, beyaz papatyalar, kırmızı gelincikler, mor çiçekler, üzerinde gezinen koyun ve kuzular muhteşem tablo sergiliyor.

>> Devamını okuyun