Siirt’te kaldığımız bir yıllık süreç içerisinde Üniversite Mensupları Kadınlar Kolu Derneği olarak sosyal faaliyetlere büyük önem vermiştik. Derneğin üye sayısı azdı, ancak sık ve kaliteli etkinlikler düzenliyorduk. Şirvan, Kurtalan ve Pervari ilçelerinde kadınlara yönelik konferanslar ve paneller düzenlemiştik. Kaymakam Sayın Serdar Bakır’ın daveti üzerine Kurtalan’da 30 Nisan 2008 Tarihinde verdiğimiz bir panele ben, Yrd. Doç. Dr. Semra Saraçoğlu, Öğr. Gör. Nilgün Onursal ve Öğr. Gör. Esra Ömür birlikte katılmıştık. Bu panel ile birlikte aynı gün Kurtalan’da Siirt Üniversitesi Sağlık Hizmetleri MYO’nun 2008-2009 akademik döneminde eğitime başlayacağı haberi, salondaki katılımcıları çok mutlu etmiş ve onların coşkulu alkışlarına sahne olmuştu. 

Cep telefonu teknolojisinde üçüncü nesil diye adlandırılan sürece girdik. Televizyonlarda her gün 3G reklamları yapılıyor ve insanlarımız görüntülü telefon kullanmaya başladı. Dünya gittikçe küçülüyor ve bilgiye ulaşmak artık bir cep telefonu kadar uzağımızdadır. Cep telefonu üzerinden Messenger programlarını çalıştırabiliyor, yerinizi belirlemeye yarayan GPS sistemini kullanabiliyor, MP3 çalar ile müzik dinleyebiliyor, ses kayıt cihazı, fotoğraf makinesi ile sesli ve görüntülü kayıtlar yapabiliyoruz.

Aylardır bahçemize sık sık gelen erkek cinsiyetli bir sokak kedisini bahçede beslemeye karar verdik. Bu kediye yemek verdiğimizde, etrafa toplanan diğer kedileri, bahçede çok kedi olmasın diye yiyeceğe yaklaştırmıyorduk. Bir süre sonra diğer iki kedinin, bizim beslediğimiz kediyi sıkıştırdığına şahit olduk. Biri önünü kesiyor, diğeri de arkadan sinsice yaklaşarak boğazını ısırıyor ve kedimizi kovalıyorlardı. Bu saldırı halen zaman zaman devam etmekte ve kedimiz sürekli yara almaktadır. Bu saldırının sebebini, bizim kendi kedimize ayrıcalık göstererek beslememizdir, diye yorumladık. Oysa diğer kedilere de biraz yiyecek vermiş olsaydık, kedimize belki de saldırı olmayacaktı.

Dünya’nın neresine gidilirse gidilsin toplumda annelik duygusu aynıdır.  Bebeğini karnında hisseden anne adayının yüreğini şekfat, sevgi ve tatlı bekleyiş heyecanı kaplar.  Doğumdan sonra bebeğini kucağına alan annenin duygularını ölçecek ölçek yoktur. Bir anneye “en çok mutlu olduğunuz an ne zaman?” diye soru sorulursa hiç şüphesiz ki bebeğimi kucağıma aldığım an diyecektir. Candan can olmuştur….

Son yıllarda hemen hemen her seviyedeki okullarda mezuniyet törenleri düzenlenir ve okullar mükemmel bir tören için birbirleri ile yarışırlar. Mezun olan öğrenciler mutluluklarını yakınları ile paylaşırken, mezun olamayan öğrenciler ise burukluk yaşarlar ve yaşayacakları o anı sabırsızlıkla beklerken bir yerde de bazıları mezun arkadaşlarını kıskanırlar. Bu kıskançlık şayet kendi çalışma şevklerini artıracaksa, olumlu bir davranış olarak algılanmalıdır, ama bu kıskançlık hainliğe dönüşüyorsa bu çok vahim bir durum söz konusudur.