Değişen bakanlar, değişen sistemler, yeni bekleyişler, yeni umutlar, yeni hayaller birbirlerini kovalar. İşte bir kaç gün önce sık değişimine alıştığımız Milli Eğitim Bakanımız yine değişti. Son 10 yılda beş bakan değiştiren bir kurum oldu. Umarım gelen gideni aratmayacaktır. Yıllardır az ile avunan, sadece haklarını isteyen, öğretmenlerin sesleri ne kadar duyulacak?
Bir kurumun üst düzeyde amiri olmak demek, o kurumun babası olmakla eşdeğerdir. Personelin mutluluğu, ihtiyaçlarının giderilmesi, iyi iletişim kurulabilmesi iş verimini artıracaktır. Pozitif enerji kurumun başarısında son derece etkilidir. Eğitim kurumu mekanik bir sistem değildir. Eğitimde psikoloji ve pedagojik yaklaşım temeldir. Hammaddesinin insan, daha önemlisi kritik yaşta olan gelişen çocuk ve gençler olduğuna göre, kurumun her haliyle yakından ilgilenilmesi gerekliliktir. Ülkemizde ne yapılıyor? hemen hemen bir çok kurumda her gelen amir yenilik adına bir önceki sistemi yok sayıp yeni bir sistem oturtmaya çalışıyor. MEB’ın bir önceki bakanı döneminde akşam yatıp sabah 4+4+4 sistemiyle uyandık. Öğretmenler panik, okul idaresi panik, öğrenci panik, veli panik.
>> Devamını okuyun