Son yıllarda İnternet üzerinden en popüler olan web sayfalarının sosyal ağ siteleri olduğunu görüyoruz. Sosyal ağ sitelerininden YouTube 2,5 yıl önce Atatürk aleyhine videolar yayımladığı için mahkeme kararı ile Türkiye’den siteye giriş yasaklandı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bu mahkeme kararını uyguladı ve iki yılı aşkın süredir Youtube sitesine Türkiye üzerinden girilemiyordu. Gerçi çeşitli yazılımlar kullanılarak Türkiye’den de gene YouTube girmek mümkün idi. Nihayet geçen hafta sadece Atatürk aleyhine videolara Türkiye üzerinden erişim önlenerek, bu siteye giriş serbest bırakıldı.Artık YouTube sitesine giriş yapılabiliyor. Ancak bu defa da CHP lideri Deniz Baykal ile ilgili skandal kasetten ötürü Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin YouTube girişi engelleme kararı aldığı dedikodusu yayıldı. Oysa gerçek öyle değildi. Deniz Baykal’ın videolarını yayımlayan URL adreslerinin kaldırılması için YouTube yazı yazıldığı anlaşıdı.

Ülkelerin kalkınmasının temel araçlarından birisi enerjidir. Özellikle de elektrik enerjisi çok önemlidir. Evlerimizde kullandığımız elektrikli cihazları bir göz önüne getirelim, ya da bir gece cereyan kesintisi yüzünden karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Artık elektriğe öyle alıştık ki birkaç saatliğine dahi bir geceyi ışıldak ya da mum ışığı altında geçirmeye sabrımız kalmıyor.

Sanayide çalışan birçok makinenin beslenme kaynağı da gene elektriktir. Elektrikler kesilince fabrikalardaki aletler ve makineler susacak, ısıtma ve soğutma için kullanılan cihazlar duracak, kaloriferler yanmayacak! Şimdi bu manzara karşısında elektriğe hayır demek mümkün mü?

Türkiye’de birçok alanda son teknolojiler kullanılmaktadır. Hayatı kolaylaştıran teknoloji, dijital sistemler ve otomasyon sistemleri, hayatımızın birer parçası oldu. Evlerde, işyerlerinde, alışveriş merkezlerinde, bankalarda, kamu kurumlarında, hastanelerde, dershanelerde, okullarda vb. yerlerde, artık günlük yaşantımızın bir çok safhasında  otomasyon sistemiyle işlerimiz hızlanır, kişisel bilgilerimiz güncellenir, kurumlarda işlerimizi yaptırmak için saatlerce belki günlerce beklemek yerine birkaç dakika zaman ayırmak yeterli olabilmektedir.

Kişi aile içerisinde büyür, eğitilir, kişilik kazanır. Gelişme devresinde arkadaş grupları ile tanışır. Aile içerisinde, çevreden ve okuldan aldığı eğitim içerisinde şekillenir.  Yakın çevresi olan iş arkadaşlarından, yaşadığı toplumsal olaylardan etkilenir, komşularıyla yaşar.

Mahalle dayanışmasının ne kadar önemli olduğunu orta yaş ve üzeri insanlar çok iyi yaşamışlardır. Mahallede yaşayanlar birbirlerinden adeta sorumlu idiler. Komşunun sıkıntısı ve mutluluğu paylaşılırdı. Mahalleye gelen yabancıdan herkes sorumlu hissederdi kendisini. Yeni taşınan bir ailenin kim olduğu araştırılır ve ilgilenilirdi. Bayram hazırlıkları komşular ile nerdeyse paralel hazırlanırdı.  Bir aile kızını evlendireceği zaman komşular çeyiz ve düğün hazırlığı için günlerce yardım ederlerdi. İmece usulü yardımlaşma oldukça fazlaydı. Özellikle mahallenin delikanlıları mahallenin bir yerde namus bekçisi idi. Bir yabancı mahalleye girdiğinde dikkat çekerdi. Birkaç defa aynı sokakta geçerse de sorgulanırdı.

Türkiye’de kadının profili Cumhuriyet’in ilanından sonra gün geçtikçe değişmektedir.  Sağlık sektöründe, Eğitim sektöründe kısaca bütün kamu ve özel kuruluşlarda kadın çalışanı her statüde görmek mümkün. Yıllar önce kadınların meslekleri sınırlı idi. Genellikle öğretmenlik, hemşirelik vb. alanlarda çalışırlardı. Özellikle serbest iş hayatında bayanın adı geçmezdi.  Hatırlıyorum da Matematik bölümünde okurken bölümde sadece 3 bayan öğrenciydik. Oysa Türkçe, Sosyal Bilimler Bölümü sınıflarının yarısından fazlası bayan öğrenci idi. Yine 1990 yılında ikinci lisans eğitimimi Otomotiv Bölümde yaptığımda, tek bayan öğrenci olarak mezun olmuştum. Son yıllarda hemen hemen bütün bölümlerde artık bayan öğrenci görmek mümkündür.  Bu değişim sadece eğitim öğretim ortamında görülmemektedir.  Kadın artık farklı platformlardadır. Aynı zamanda tüketici değil, üretici durumuna hızla geçiş yapmaktadır.