Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ÇİN’DEN MANZARALAR

13
Ekim
2011

Nerede olursa olsun alış verişe çıkıldığında bir çok ürünün altında “Made in China” ifadesini görmek mümkündür. Amerika’da özellikle arkadaşlarıma hediye almak bazen beni yorardı. Çünkü gittiğim ülkeye ait bir şeyler bulmak zordu. Mutfak eşyasından tutun, giyeceğe kadar çeşitli ürünler Çin malı ve fiyatları da çok ucuz. Türkiye’de de Çin malı çok fazla ve bazen sağlığı tehdit edecek risk faktörlerini taşıdığı da iddia edilmektedir. Amerika’da gördüğüm ürünler ile Türkiye’de gördüğüm bazı Çin malları arasında kalite açısından büyük farklılıkların olduğuna şahit olabiliyorum. Hatta bazen bu ayrımdan dolayı da rahatsız olmakta ve “Çin de Amerika’ya çalışıyor” diye düşünmekteyim.

Zaman zaman eşim ile Uzakdoğu’yu merak ettiğimizi paylaşır ve o bölgeye gezme isteğimizi dile getirirdik. Çinlilerin yaşam şekli, ülkenin sosyolojik tablosu, şehirleşme yapısı ve birçok bayanın vazgeçilmezliği alış veriş merkezleri (alış veriş yapmak için) ilgi odağı ve merak konularımızdı. Kurban Bayramında bir hafta gibi bir süre Pekin’de kalarak onları izleme imkânı elde edebildiğimiz gibi, Çinli akademisyen arkadaşlarımızın olmasına da vesile oldu.

Hong Kong her haliyle eskiden İngiltere’nin himayesinde olduğunu hissettiriyor, halkın büyük bir kısmı İngilizce konuşabiliyor. Ancak Çin çok farklı, İngilizce konuşabilen az insan vardı. Otellerde çalışan personelin oldukça az bir kısmı zor da olsa sizi anlayacak ve konuşacak durumda. Her tarafı ticaret kokan Çin kendi içerisinde oldukça pahalı bir yer. Herhangi bir ürüne yaklaştığınızı gören tezgâhtar hemen hesap makinesini alarak müşteriye yaklaşır, kendince bir rakam yazar. Çünkü İngilizce rakamları telaffuz edemeyecek durumdadırlar. Yazdığı fiyatı görünce pazarlık başlar, mağazadan çıkarsınız satıcı gelir yolda kolunuzu tutar yine hesap makinesindeki rakamları gösterir, olur olmaz derken bazen yazılan fiyatın 1/4 ünü verilerek ürün alınabilir. Bazı mağazalarda her bir köşedeki satış ile bir veya iki bayan sorumludur. O köşedeki ürünü satmak için adeta insanlara yapışıyorlar, bir başka köşeye baktığınızda dahi “oradakiler size olmaz size büyük veya küçüktür” diyerek yolunuzu keserler.

Bir Çinli rehber refakatinde turlara çıktık. Her gezinin sonunda inci market, ipek marketi, masaj okulu, porselen imalatı gibi yerlerde noktayı bırakırken, oralarda alış veriş yapmamak nerdeyse mümkün değil. Ön bilgi verilir, teşhir odaları gezdirilir, sonra satış servisinde kendinizi bulursunuz. Tezgâhtarlar ellerinde hesap makineleri ile çevrenizi sararlar.

Hong Kong ve Çin’de masaj sektörü çok iyi yerleşmiş. Çin bilindiği gibi doğal ilaçları ve çayları ile de dikkati çeker. Beni en çok etkileyen bir an sağlık sektöründe yaşandı. Devlete ait bir masaj ve sağlık kuruluşuna gittik. İlk yapılan işlem rahat koltuklara oturttular ve ayak masajına başladılar. Doktor gelip avucumuzun içerisine bakarak orada bulunanların sağlık sorunlarını söylediklerinde hayretler içerisinde kaldım. Biyoenerjinin ne kadar kuvvetli olduğuna yine orada tanık oldum. Elleri ile vücudumuza dokunmadan sadece yakın mesafeden geçirdiğinde oluşan elektriklenme beni titretecek kadar kuvvetliydi. Sağlık konusunda doğru tespitleri benim onlara olan inancımı kuvvetlendirdi. Doğal ilaçlardan (tablet) kesin sonuç verecek garantisiyle tavsiyelerde bulundular. Fiyatları hayal edilemeyecek kadar pahallı idi. O an ikilem yaşamamak mümkün değil. Şikâyetinizi biyoenerji kullanarak bulan, bitki özlü ilaç ile tedaviye garanti veren devlete ait kurumda çalışan doktor! Ya inanmayacaksınız ya da “bir kumar oynadım” der gibi ilaçlara evet diyerek şansınızı deneyeceksiniz.

Sokaklarda açıkta şişlerde takılı ve mangalda pişen çok çeşitli böcek çeşitleri var. Yemek kültürleri oldukça farklı.  Restoranlarda yemek usulü yine farklı! Öncelikle masaya yudumluk kâselerle sıcak çay ikramı yapılır. Sürekli çay servisi yudumluk dolduruşlarla devam eder. Yemek seçenekleri fazla olsa da bizim damak tadımıza hitap edecek lezzeti yakalamak çok zor.

Bilindiği gibi Çin’de çay çeşitleri fazladır ve sadece çay satan mağazalar vardır, önünden geçmeyin hemen sizi mağazaya çekmeyi başarır ve size birçok çaydan tattırırlar. Sonra bakarsınız ki çantanız çay dolmuş.

Pekin sokaklarında yürüyoruz, kaldırım boyunca hanımlar oturmuşlar ve yerlerde emekleyen çocukların sayısı az değil, ilginç olan yerde emekleyen ve yeni yürüyen çocukların pantolonlarının arka tarafları tamamen açık (sökük). Hava çok soğuk o haliyle 2 çocuk gördüğümde annelerine için kızdım neden bu kadar ihmaller derken bir baktım ki sokaklardaki aynı yaştaki çocukların çoğunluğu aynı durumda. Nedeni çok daha ilginç: Çocuklar istedikleri yerde tuvalete gidince rahat olsun, pantolon giyinip çıkarmasınlar diye bu pratik yolu seçmişler!

Sokaktaki insanların çoğunun yüz ifadelerini yorgun, mutsuz görmek dikkatimizi çekti. Altında yatan nedenler mutlaka farklıdır. Farklı kültürler derken Uzakdoğu kültürünün çok daha farklı olduğuna tanık olduk.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.