Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

SOSYAL DUYARLILIĞI ve İYİ NİYETİ ZAYIFLATMAK!

16
Ağustos
2010

Toplum olarak yardım sever ruha sahibiz. Bunun temelinde kültürümüz, adet,  gelenek ve göreneklerimiz, inancımız gibi faktörler yatmaktadır.  Sokakta gördüğümüz engelli bireylere,  çok yaşlı insanlara, bebekli annelere, küçük çocuklara örneğin karşıdan karşıya geçişlerinde, yük taşımalarında elimizden geldiğince yardım etmeye çalışırız. Bu özellikler birçok ülkede yoktur. Çünkü yabancı ülkelerin birçoğunda bireysel yaşam ön plandadır. Bizlerde aile bağları oldukça kuvvetlidir. Hatta yakın komşunuz dahi bazen aileden bir birey olur. Sevinciniz müşterek, üzüntünüz müşterek olur.

Maddi imkânsızlıklar içerisinde bocalayan ailelere mutlaka bir şekilde yardım elleri uzanır. Kişisel yardımların yapıldığı aile sayısı azımsanmayacak kadar fazladır. Gönüllülük esasında çalışan bazı yardım dernekleri ihtiyacı olan aileleri tespit ederek onlara çeşitli maddi desteğin yanı sıra adeta “biz sizin yanınızdayız, bize güvenin” duygusunu oluşturan eylemler içerisinde olurlar. Yapılan yardımlaşmalarda devlet desteği her zaman aranmaz, vatandaşlık görevi olarak kabul etmişizdir.  Ne kadar güzel bir oluşum. Allah herkese de belki kısmet etmez bu hayır işlerde çalışmayı. İşte ramazan ayını idrak ediyoruz. Yapılan hayırlar, zekâtlar, fitreler insanları ne kadar çok mutlu ediyor ki, hayrını veren insanın yüzündeki mutluluk oldukça anlamlı. Yardımlar yerlerini buldukça, insanlar daha çok vermek istiyor. İşte ne zaman ki suiistimal yapanlar çıkıyor o zaman yardım isteyen insanları daha çok inceleme ihtiyacı duyuyorsunuz. Yaklaşık 1 hafta önce yaşadığım bir olayı siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Kız kardeşim Ankara’da Ümit Köy de arabası ile seyir halindeyken, karşı şeritten gelen 19 yaşında bir delikanlının çılgınca araba kullanması yüzünden direksiyon hâkimiyetini kaybederek ve takla atarak karşı şeritte ilerleyen kardeşimin arabasının üzerine düşmesi sonucunda, hiç hatası ve alakası olmayan kardeşim kazayı kolunu ve bacağını kırarak yine de ucuz atlattı. Tabii ki ameliyat geçirdi. Bütün bu sıkıntılara rağmen kazaya neden olan genç çocuğun da sağlığını uzaktan takip ediyor ve üzülüyorduk, adı kazaydı, kim isterdi ki… Olmuştu artık.  Ne zamanki söz ettiğim gencin anne ve babası kardeşimi ziyaret adı altında nabız yoklamaya geldiler. İşte o zaman yapılan kazanın üzüntüsü biraz da öfkeye dönüştü. Önce şikâyetçi olmayacak mağdure o sarf edilen iki cümleden sonra iyi niyetinin tekrar kurbanı olmak istemeyeceğini ısrarla hatırlattı. “Kolum, bacağım kırık. Ben en az 2 ay bakıma muhtacım, çocuklarım var, evde sorumluluğum çok fazla” diye sızlanan kardeşime cevaben “Bizim de oğlumuz TOFEL sınavına girecekti. Bu moral bozukluğuyla sanırım ya girmez ya da başarılı olamaz.” İşte kaza sonucu ameliyat geçiren ve gerçek anlamda 2 kişinin yardımına muhtaç olan hatasız insana verilen cevap böyle olunca ‘artık olmuştu bir defa’ diye düşünmek fazla iyimser kaldı.

Ankara’nın büyük hastanelerinden birindeyiz.  Hastamızın durumunu telefon ile soran bir yakınımıza koridorda olayı anlatıyor ve her şeye rağmen “Ucuz atlattık” diye şükrediyordum. İyi giyimli, 50 yaşlarında bir bey koridorda dolaşıyor ve konuşmamın bitmesini bekliyor gibiydi.  Nitekim konuşmam bittiğinde geçmiş olsun dileklerinde bulundu ve arkasından “Kahramanmaraşlıyım, eşim ameliyat olacaktı bu hastaneye gönderdiler, maddi durumum çok kötü,  şimdi su alacak param dahi yok. Bana su parası verin de akşam oğlum geldiğinde ben paranızı vereyim .”dedi. Bir an acaba doğru mu diye düşündüysem de duygularım ön plana geçti. Adam su içemezken biz nasıl içeriz diye rahatsız oldum.  Değil su bir günlük masrafını karşılayacak para verdim ve “Bana geri para getirmeyin” diye gönderdim. İçime sinmeyen bir duruşu vardı ki birkaç saat sonra öyle bir hasta ve refakatçi var mı diye sorduğumda HAYIR cevabını aldım. Hastanelerde sık görünen bir olaymış. Öyle bir an kolluyorlar ki hasta sahibisin, sıkıntılı yerdesin, yardım anlamında duygularının yoğun yaşandığı yerdesin. Hemen fırsatçılar değerlendiriyor.  Daha sonra ihtiyacı olarak gelecek birisine de şüpheli bakmamak elde mi? Fırsatçılar lütfen insanların temiz yürekleriyle oynamayın ve başkalarının kısmetlerine engel olmayın…

Sevgili okurlarım bir sonraki yazımı yurtdışından sizlerle paylaşacağım. Ramazanınız hayırlı, dualarınız kabul olsun

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.