Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

SOSYAL AĞLAR

16
Ekim
2012

Bilgisayarlar 1970’li yıllarda İTÜ ve Boğaziçi gibi büyük üniversitelerde kullanılmaktaydı. Bilgisayarlar iş hayatında aktif kullanımdan kısa bir süre sonra, özellikle de 1980’li yıllarda birlikte evlere girdi. O dönemlerde ekran olarak televizyonlar kullanılıyordu. Kayıt ünitesi olarak da teyp diye adlandırılan kaydediciler kullanılıyordu. Bilgisayar alanındaki gelişmeler çok hızlı idi. Halen de öyledir. Masa üstü bilgisayarlar birçok evde masalarda yerlerini aldılar. Word, excel gibi ofis programları her alana hitap eder cinsten olduğu için sıkça kullanılmaktadır. Bilgisayarı çocuklar genellikle oyun amaçlı ya da facebookta sosyal aktiviteler için kullanmaktadır. Yazılımlar geliştikçe bilgisayarlar farklı meslek gruplarının vazgeçilmezi oldu. Örneğin; mimarlar ve mühendisler projelerini bilgisayarda çizmektedirler. Sonuç olarak bilgisayar, paket programlar ve programlama dilleriyle mesleki anlamda gün geçtikçe yoğun kullanılmakta ve hayatımızın vazgeçilmezleri arasında girmiştir.

Türkiye 1993 yılında internet ile resmen tanıştı. İlk bağlantı ODTÜ üzerinden  kurulmuştu. İnternetin hızla yaygınlaşıp kullanılması sonucunda artık bilgisayar bilgi bankası oldu. Haberleşme amacıyla kullanıldı. Çeşitli borç ödemeleri, havaleler gibi bankacılık işlemleri zahmetsiz ve hızlı şekilde yapılmaya başlandı. Akla gelebilecek her alanda kullanılmaya başlandı. Sınırsız kullanım sürekli yeniliklere yelpaze açtı. İletişim alanında farklı siteler kullanılarak hızlı, ucuz ya da ücretsiz haberleşme gerçekleştirildi. Derken msn, sohbet odaları ile hitap halkaları genişledi. Ulusal ve uluslararası arkadaşlıkların kurulmasına vesile oldu. Sosyal paylaşım ağları dediğimiz özellikle Facebook en önemli sosyal paylaşım platformu olarak karşımıza çıktı.

Facebook sadece iletişim kurmak ya da bağlantıda kalmak için kullanılmamaya başlandı. İletişim duygu, düşünce ve bilgilerin çeşitli yollarla başkalarına iletilmesidir tanımı irdelenirse, facebook bu etkinliklerin yapıldığı ortam gibi düşünülebilir. Bu ortamda istenirse kişiye ait yazılı ve görsel bilgiler paylaşılabilir, günlük aktivitelerden arkadaşları haberdar olabilir, anında görüntülü iletişim kurulabilir, oyun oynanabilir, en önemlisi bilgi paylaşımı yapılabilir. Çok işlevsel olan bu ağın kullanıcı sayısı dünya çapında oldukça fazlalaştı. Hemen ardından Twitter yaygınlaştı. Yapılan araştırmalarda sosyal ağ kullanıcıları bilgisayar okur yazar olanların yaklaşık %82 sini oluşturduğu tespit edilmiştir. Yine araştırmalara göre en fazla yaygın internet kullanan toplum o paralellikte sosyal paylaşım ağlarını kullanmıyorlar. Dünya çapında en fazla sosyal paylaşım ağı kullananlar sırasıyla İsrail, Arjantin, Rusya. Türkiye devam edip gitmektedir. Türkiye 4. Sıradadır. Dünyaya açılan internet kapısını ne kadar çok sorguladığımız ve başardığımız bir gerçek. Ancak amaca uygun kullanım hedefe ulaştırır.

Sosyal paylaşım ağlarında her renk, her kültür, her zevk biçiminin kendilerine yandaş bulması, bu ortamı daha çekici hale gelmektedir. Dolayısıyla bu ortamda geçirilen süre uzamaktadır. Kişinin yaptığı paylaşımlar belki sosyalleşme olarak düşünülebilir. Ancak sosyalleşmenin aksine anti-sosyal toplum yetişmektedir. Bu ortamda uzun süre kalan gençlikte yanlış kullanım sonucu cinsel sapmaların olduğu gözlenmiştir. Daha ileriye giderek pornografi de kaynak olarak dahi kullanılabilir. Nitekim Avrupa’da çocuk pornografisinde sosyal paylaşım ağlarındaki bilgilerin kaynak olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.

Artık mobil cihazlar ile internet bağlantısı gerçekleştiği için her yerde, her zaman erişim mümkün olduğundan alışkanlık artık bağımlılık halini almaktadır. Baş döndürücü hızla gelişen mobil teknolojiler sayesinde sosyal platformlar elimizin altındadır.

Sosyal ağlar bilinçli kullanılırsa uzakları yakın eden, kaynağı elimize getiren, adı üzerinde bilginin haberin paylaşıldığı ortamdır. Aksi halde zararı faydasından büyük olur.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.