Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

SİİRT’TE ZAMAN TÜNELİ

23
Kasım
2013

Bu haftaki köşe yazımda Siirt’te hafta sonları ve resmi tatil günlerinde kalabildiğim birkaç günlük zaman içerisinde unutulmayacak günler yaşadığımı zaman tüneline girerek siz değerli okuyucularım ile paylaşmak istedim.

Eğitim Fakültesi çok önceden kurulmuş olsa bile Siirt Üniversitesi yeni kurulmuştu. Üniversitenin gelişmesi için her kişinin ve kurumun işbirliği içerisinde canla başla çalışma mecburiyetinin olması kaçınılmazdı. İnanıyorum ki; kurumda çalışan bayan akademik ve idari personel ile erkek personelin eşlerine de büyük sorumluluklar düşmektedir. Tamamen fahri çalışılacak etkinlikler için bir organizasyonun yapılması şarttı. O nedenle öncelikle bayan personel ile tanışmak için ortam oluşturduk. Tanışma toplantısında amaç ve hedeflerden söz edince arkadaşların heyecanları çok açık görülebiliyordu. Tabii ki bu tablo beni umutlandırdı.  Önce resmi kurumsallaştık.  Amacımız, düzenleyeceğimiz etkinliklerle ekonomik durumu kötü olan üniversite öğrencilerine katlı sağlamak, öğrenciler arasında sosyal kaynaşmayı sağlamak, etkinliklerle Siirt halkı ile üniversite arasında köprü oluşturmak, kırsal kesimdeki kadınlarımız başta olmak üzere  aile içi ilişkileri geliştirme, çocuk bakımı ve iletişim bağlamında konferanslar düzenlemek gibi bilinçlendirme çalışmaları başta gelmekteydi. Eylül ayında birkaç gün kalarak sosyal yapıyı tanımaya çalışmış ve oradan ayrılmıştım. İlk olarak personel eşlerinin kaynaşmalarını sağlamak,  işbirlikçi çalışmayı başlatmak, Siirt halkı ile iletişim kurabilmek ve öğrencilere burs verebilmek için bir miktar para yapabilmek vardı.

İlk etkinlik olarak bayanlar için müzikli bir öğle yemeği teklifi yaptığımda, komitedeki hanımların birçoğu “Siirt’te kimse yemek olursa gelmez,  meşrubat ve pastalı ikram olsun”  dediklerinde, “arkadaşlar ön yargılı olmayalım, ilk yemeğimiz deneyelim diyerek sadece 20 gün içerisinde hazırlıklarımızı tamamladık. Elazığ’da çalışmam nedeniyle sürekli Siirt’te kalmam mümkün değildi. Ancak, Siirt Üniversitesindeki akademisyen arkadaşlarımın canı gönülden çalışmaları benim işimi hafifletmişti. O zaman öğretmen evi yetkilileri, Siirt esnafı, personel eşleri ve komitede biz çalışanlar elimizden geleni yaparak çok güzel bir etkinliğin gerçekleşmesini sağlamış ve elde ettiğimiz gelir ile burs verebilmek için bir bütçe de oluşturmuştuk.

Aralık ayı içerisinde üniversite içerisinde moral gecesi düzenleyerek farklı fakültelerden katılan, hatta selamlaşmayan öğrencilerin  kol kola halay çekmelerine ortam hazırlanmıştı, mutluluk veren bir tabloydu.

Yine Aralık ayı içerisinde Saraçoğlu çocuk yuvasındaki her çocuğa hediyeler alarak Saraçoğlu çocuk yuvasındaki çocukları komitedeki bayanlar ziyaret etmiştik. Çocukların yüzlerinde okunan mutluluk bizi o buruk halimizden alıp onların mutluluğuna ortak etmişti.

Öğretim elemanlarının yabancı dil problemlerini çözebilmek için yine kadınlar kolu çalışmaları çerçevesinde İngilizce kursları açılmıştı.

Şubat ayı içerisinde Saraçoğlu Çocuk yuvasında Ocak ve Şubat aylarında doğan çocuklar için müzikli bir eğlence düzenlemiştik. Arzu pastanesinin hazırladığı büyük bir doğum günü pastasını çocuklarımız ile kesmenin mutluluğunu yaşamıştık.

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde o zamanın Pervari Kaymakamı Sayın Nurettin Dayan ve değerli eşleri Özlem Dayan’ın ev sahipliğinde Siirt Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Semra Saraçoğlu,  Öğr. Gör. Esra Ömür “Toplumda kadın, Kadın erkek ilişkileri”  konularında sunum yapmışlardı. Panelin faydalı olduğuna dair geri dönütleri bizi mutlu etmişti.

Nisan ayı içerisinde İnternet Haftası münasebetiyle Şirvan Kaymakamı Sayın Mustafa Kutlu ve değerli eşleri Çiğdem Kutlu organizasyonunda düzenlenen panele konuşmacı olarak Fırat Üniversitesinden ben “Bilgisayar ve Çocuk”, Siirt Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Semra Saraçoğlu “Ailede Eğitim”, Öğr. Gör. Esra Ömür “Sınav ve Aile”, Öğr. Gör. Nilgün Onursal “Aile İçi İletişim” ve Anadolu Öğretmen Lisesi Okul Müdürü Hacer Yüksel “Toplum ve Aile Yapısı” konularında görüşlerini dile getirdiler. Panelin en önemli özelliği, ilk defa Şirvan ilçesinde bayanlardan oluşan halkın bu toplantıya katılması olduğu söyleniyordu.

Yine takip eden günlerde aynı panelist konuşmacılar Kurtalan kaymakamı Sayın Serdar Bakır’ın ev sahipliğinde bir panel organize etmiştik.  Aynı konuşmacılar benzer konular ile genç kızların sorunları, aile içi iletişim, aile planlaması, kadınlara yönelik şiddet, boşanma ve sonuçları, aile planlaması, ebeveynlerin çocuklar ile iletişimi konularını işlemiştik. Dinleyiciler karma idi. Bayan, erkek ve çocuklar vardı. Panel esnasında sorulan sorular üst üste geldi. Panelin sonunda benimle özel görüşmek isteyen bayanların soruları ve önerilerini unutamam. Bazılarını başlıklar halinde paylaşacak olursam. “Eşimi evde nasıl karşılamalıyım?, evde eşimin yanında nasıl giyinmeliyim?, eşim için nasıl bir sofra hazırlamalıyım?, çocuklarımı bilgisayar başından nasıl kaldırabilirim? Çocuklarımı nasıl kontrol edebilirim?” benzeri sorular sıralandıkça sıralandı. Öneriler kısmında da ısrarla bu tarz konferansların sık sık yapılmasını istemeleriydi. Bu memnuniyet ifadelerini hissettirmeleri, kendilerini yenileme çabalarını görebilmemiz, bize konu başlıkları ile önerilerde bulunmaları, panelin amacına ulaştığının göstergesiydi diye düşünüyorum.

9 aya sığdırabildiğimiz etkinlikleri şimdi kaleme aldıkça ne çok etkinlik yaptığımızın tekrar farkına vardım. Bir köşe yazısına sığmayan etkinliklerimize gelecek haftada devam edeceğim. Siirt’in bende bıraktığı izi siz sevgili okurlarım ile paylaşmayı sürdüreceğim.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.