Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

SENDİKALARIN GÜCÜ

04
Mart
2015

1980 öncesinde sendika denilince, hükümetlere karşı politik direniş içerisinde yer alan kitleler anlaşılıyordu. Sendikalara üye olanlar genelde belirli bir politik düşüncenin yayılmasını hedefliyordu. Sol görüşlü sendikalar çoğunlukta idi. Nerede bir eylem vardıysa, sendika üyelerinin orada boy göstermesi beklenen bir hareketti. Sendikal hareketlerin ürünü olarak sendika patronları türemişti. Kendilerine bağlı üyelerin haklarını savunmak için mücadele veren görünümleri söz konusu idiyse de aslında bazı sendikaların yöneticileri kendi maddi menfaatlerinin peşindeydi.

Sendikalar öyle bir güçlenmişlerdi ki gösteriler sırasında miting alanlarında etrafı yağmalayabiliyor,   polisle çatışmaya çok rahat girebiliyordu. Sendika yöneticilerin bir emri ile kitleler harekete geçebiliyor ve hükümetler, patronlar karşısında güç gösterisi yapabiliyordu. Bu gösteriler sırasında ölenler de oluyordu. Ama gözden kaçan bir husus, o dönemlerde sendika yöneticilerinin bazıları sendika imkanlarını kullanarak yandaşları ile birlikte lüks bir hayat sürdürebiliyordu. Dahası bazı sendika yöneticileri, almış oldukları eğitimlerine karşın hayatlarında hiç de gelemeyecekleri konumlara yükselebilmişti. Örneğin ilkokul mezunu bir kişi sendika bünyesinde yönetici pozisyonuna yükselebilmiş ve kitleleri bir sözü ile harekete geçirmenin gücünü hissedince de “Ne oldum delisi” misali çılgın tasarruflar içerisinde girebilmişti.

Yukarıda çizdiğim görüntüsü yüzünden sendika denildiğinde o dönemlerde hep ürküyordum ve açıkçası korkuyordum da… Geçmişteki olayları düşündüğümde üniversite yıllarımdaki 1977 yılındaki kanlı 1 Mayıs İşçi Bayramı aklıma gelir.  Akabinde 1980 darbesi yapıldı. Bu darbe ile birçok sendika yöneticisi uzun yıllar hapis yattı. Bazıları hapishanelerde çok acı da çektiler. Haksız yere suçlananlar oldu. Velhasıl sendikalarda yöneticiliğin debdebesini yaşayanların önemli bir bölümü sonradan çok kötü yaşam koşulları ile karşı karşıya kaldılar. Mal varlıkları ellerinden gitti. Bazılarının çoluk çocukları ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar.

Avrupa uyum yasaları çerçevesinde sendikal faaliyetler son yıllarda yeniden güçlenmeye başladı. Sendikaların bir bölümü politik bir görüşün yaygınlaştırmaya çalışıldığı topluluk gurupları haline geldiğini de biliyoruz. Belirli siyasi görüşleri olan sendikalar, 1980 öncesi ile kıyaslanmayacak derecede değişim gösterdiler. Sendikalar sayesinde üyelerin hükümetlerle, işverenlerle pazarlık gücü arttı. Bu olumlu gelişmeye son yıllarda memur sendikaları da dâhil olunca, haksızlığa uğrayan memurlar da soluğu bir sendikaya üye olmakta buldular. Üstelik sendikaya üye olanların üyelik aidatları da sosyal güvenceler tarafından ödenmeye başlayınca artık birçok çalışan sendika üyesi olmaktan çekinmemektedir.

Hele çalıştığın kurum tarafından mağdur ediliyorsan ve de yasal yollarla haklarını elde edemiyorsan, bir sendikaya üye olarak hak aramak daha cazip hale geldi. Çünkü tek başına mücadele ederken güçsüzsün. Ama arkanda bir sendika varsa, karşındaki muhatap kendisine çeki düzen vermek zorunda kalıyor. Yasal düzenlemeden gücünü alan sendikalar, çok daha etkin biçimde haksızlıklara karşı mücadele edebiliyor.

ÖGESEN adı ile yeni bir sendika kuruldu. Tüzüklerini inceledim. Akademik camiayı kapsaması ve en önemlisi de sendika içerisinde her görüşten kişilerin üye olduğunu görünce, bu sendikaya ben de üye oldum. ÖGESEN hızla üye sayısını artıran bir sendika konumuna geliyor. Asıl amaçları da öğretim elemanlarının meseleleri odaklı olunca mağdur olanlar soluğu bu sendikada alıyor.

ÖGESEN’in Fırat Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu temsilcisi olarak görevlendirildim. Bu görevi bana layık gördükleri için de sendika üst yönetimine, Fırat Üniversitesi ÖGESEN temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Çetin GENÇER hocama  teşekkür ediyorum. 6356 sayılı SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU’nun yasal olarak bizlere tanıdığı hak ve yetkileri sonuna kadar kullanabilmek için mücadele edeceğim. Haksızlıklar karşısında suskun kalmayacağım ve mağdur kimler varsa omuz omuza vererek birlikte mücadele edeceğiz. 

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.