Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ÖZLEDİĞİM SİİRT

04
Temmuz
2012

İnsanların yaşadıkları yerlerdeki hatıraları bazen fiziksel mekan ile bazen orada yaşayan insanlar ile bazen de yaşanılan anıları ile özdeşleşir. Bulunduğunuz yeri bütün negatif özelliklerine rağmen sevmek isterseniz seversiniz. Her şey bakış açısına bağlı ve beyinde de bitmektedir. Yaşanılan yer neresi olursa olsun gerçekler bir yana, çoğu zaman görmek istediğiniz gibi görürüz. Benim hayat felsefem bulunduğum yerdeki şartların artılarını ön planda tutarak o mekanın güzelliklerini daha iyi görmeyi, geçireceğim süreyi  pozitif anlamda yaşamaktır. Belki Polyanna ruhu denilebilir ama çevremizde o kadar çok güzellikler var ki neden olumsuzluk arayalım.

Elazığ, Bingöl, Bitlis, Muş, Tunceli ve Siirt İllerinin Gelişme Planları Projesi çerçevesinde 2001-2004 yılları arasında Siirt’e gelmiştik. Yine 2001 ve 2003 yıllarında İnternet Haftası çerçevesindeki etkinliklerde panelde konuşma yapmak üzere eşim ile birlikte gelmiştik. O yıllarda bende iz bırakan yerler Tillo’da İsmail Fakirullah Hz. Ve İbrahim Hakkı Hz müzesi ileBaykan’da Veysel Karani külliyesi idi. Siirt halkı ile yakın temasımız olmamıştı. Şehrin gelişimi o zaman benim için içler acısıydı. 2007 Eylül ayında eşimin yeni açılan Siirt Üniversitesine Rektör Yardımcısı olarak gelişi, bana Siirt yolunu açmıştı. Burada kaldığı süre içerisinde sık aralıklarla üç araç değiştirerek aktarmalı uzun ve yorucu yolculuk yaparak büyük bir mutlulukla geliyordum. Eşimin yanına gelmek elbette ki büyük bir mutluluktu. Ayrıca Siirt’te öyle güzel dostluklar kurulmuştu ki! Siirt’e gelmeden önce Siirt’te kalacağım birkaç günlük programım doluyordu. İşte o zaman Siirt ve Siirtlileri tanıdım. Kar, kış, kısa günler, sıcak bahaneleri yaratmadan yola koyulmanın heyecanı başkaydı artık. Sık aralıklarla kısa kaldığım süre içerisinde burada yaşayan üniversite personeli, personel eşleri, kurum dışından daire amirlerinin eşlerinin, değerli Siirtli bayanlarındestekleriyle birçok etkinlik yaparak halkı daha iyi tanıma şansını elde ettim. Esnafın gönlünün ne kadar zengin olduğunu gördüm. Kurum amirlerinin desteklerini gördüm. Basının güzellikleri yansıttığını gördüm.Misafirperverliği gördüm.  Sayılabilecek bir çok özellik gördüm.Bu sürecin bana kazancı, Siirt’i ve Siirtleri tanımak olmuştu.

2008 Temmuz ayında ayrıldığım Siirt’e önceki gün tekrar gelmek kısmet oldu. Batman’dan sonra tatlı bir heyecan ve merak oldu. Anılarım canlandı.  İlk gittiğim yer Güres Caddesi oldu. Çeşitli lüks mağazaların açıldığını gördüm. Artık site hayatının bu kente girdiğini gördüm. Modern lokantaların sayılarının arttığını gördüm. Kalacağım sürenin sınırlı olması nedeniyle zamanımı nasıl daha iyi değerlendirebilirim diye düşünüyorum. Doğrusu bu beyaz kentin bizi bu kadar bağlayacağını yıllar önce tahmin etmezdim. Her yeri güzel yapanın eş, dost, kurulan köprüler olduğunu daha iyi anladım. Dostluklar daimi olsun ve Siirt’in bu özelliklerinin tükenmemesi dileğimdir.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.