Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ÖSS KABUSU

05
Temmuz
2008

ÖSS sınavının Haziran ayı içerisinde yapılacak. Öğrenciler  büyük bir stres içerisinde. Aileler çocuklarından daha da heyecanlı bir durumda. Son ay içerisine girerken maddi durumu iyi olan bir kısım aileler, özel hocalar tutarak, çocuklarına son desteklerini vermeye çalışıyorlar. Bu yıl ÖSS sınavına daha az sayıda öğrenci girmesi beklenirken, tahminler alt üst oldu ve neredeyse geçen yıl ÖSS ye giren öğrenci rakamına yaklaşıldı.

Elbette ki ÖSS sınavı çok önemli.Çocuklarımızın hayatlarının dönüm noktasıdır. Bu sınav sonrasında çok az da olsa bir kısım öğrenciler arzu ettikleri yerlere girebilecekken, büyük bir öğrenci gurubu dışarıda kalacaktır. Sınavda başarılı olamayan öğrenciler, mecburen ümitlerini gelecek sınavlara bırakacaklardır.

 

ÖSS sınavı, hayat ve sağlık kadar önemli nitelendirilmemelidir. Bazı aileler bu sınavlar yüzünden çocuklarını o kadar sıkıntıya sokmaktadırlar ki sınav sonuçlarını öğrenen bazı öğrenciler intihar edebilmekte ya da psikolojik bunalımlar içerisine girebilmektedir. Çocuğuna bir meslek kazandırmak isteyen aile, yanlış tutumu yüzünden çocuğunu tümden kaybedebilmektedir.

 

ÖSS kalkabilir mi? Mevcut koşullarda bu mümkün değildir. Çünkü üniversite kontenjanları sınırlıdır. Oysa sınavlara müracaat eden öğrenci sayısı çok fazla. Mecburen bir sıralama yapmak gerekiyor. Adı ÖSS olur ya da başka bir isimle sınavlar açılır. Ama yerleştirme için bir sınav yapmak zorunluluğu bulunmaktadır. ÖSS’ye de aslında sıralama sınavı diyebiliriz.

 

Üniversitelerin sayısı artırıldı. Ancak bunun kontenjanlara yansıması ne derecede olur henüz kestiremiyoruz. Mezun sayısını azaltmak ve daha kaliteli bir eğitim sunmak amacıyla

biliyoruz ki üniversitelerimizin bir kısmında son yıllarda kontenjanlar düşürüldü. Daha kaliteli bir eğitim sunmak için teknolojinin nimetlerinde yararlanılabilir ve uzaktan eğitim modelleri ile çözümler bulunabilirdi. İstihdam edilemedikleri için mezun sayısını azaltmak amacıyla kontenjan düşüşüne yönelmek, doğru bir uygulama değildir. Çünkü dünyada hiçbir üniversite bütün mezunlarına iş garanti sunamamaktadır.

 

İstihdam bahane edilerek kontenjanları düşürmek yerine, teknolojik gelişmeler dikkate alınarak kontenjan artırımına gitmek, çok daha isabetli olacaktır. Zira 3,5 saatlik bir sınav sonucunda, bir öğrencinin gerçek kabiliyetini tespit etmek, her zaman mümkün olamaz. Oysa ÖSS sınavında başarısız olmasına karşın, üniversitede okuma fırsatı verilecek bir öğrenci ileride çok daha başarılı olabilir. O nedenle Yükseköğretim Kurulu kontenjanları artırmayı zorlamalıdır.

 

ÖSS sınavının yapılmasına az bir zaman kaldı. Ailelere tavsiyem, bu süreç içerisinde çocuklarına azami desteği vermeleridir. Sınavın sonucu ne olursa olsun; çocuklarını sevdiklerini ve çocuklarının sınavı kazanamamalarının sebeplerinin başında sistemin çarpıklığının önemli bir rol oynadığını kendilerine hissettirmelidirler. Sağlıklı bir yaşam sürdürmenin her şeyin üzerinde olacağı unutulmamalıdır. Kendilerini sınavın ve ailelerinin ağır baskısı altında hisseden çocuklarımızın hayatlarının baharlarında depresyon denilen illet ile karşılaştıklarına şahit oluyoruz. Sınavlardan alınacak kötü sonucun dünyanın sonu olmadığı gerçeğinden yola çıkmak yeterli diye düşünüyorum. ÖSS sınavına katılacaklara başarılar diliyorum.

 

 

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.