Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

20
Kasım
2012

Kutsal ve onurlu bir görev olan öğretmenlik mesleğini icra edenler için bazı ülkelerde ve ülkemizde öğretmenler günü diye bir günde çeşitli etkinlikler yapılır. Unesco kararıyla 1994 yılından beri 5 Ekim gününde öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. Daha sonra ülkelerde  tatil günleri ve özel günler göz önüne alınarak farklı günlerde kutlanmaya başlamıştır. Örneğin; bir çok Arap ülkesinde 28 Şubat tarihinde kutlanmaktadır. Peru’da ülkede ilk defa kurulan öğretmen okulunun kuruluş yıldönümü olan 6 Temmuz 1953 tarihinden beri kutlanmaktadır. Hindistan devlet başkanı ve öğretmen Dr. Radhakrishan’ın doğum günü olan 5 Eylülü bu ülkede öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. Türkiye’de ise Atatürk’ün Millet Mekteplerinin Başöğretmenliğini kabul ettiği tarih olan 24 Kasım 1928 tarihi referans alınarak, Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü olan 1981 yılından beri 24 Kasım öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.

Öğretmen; öğretendir, eğitendir, rehberdir, öğrenmeyi öğretendir, onu işleyerek şekil verendir,  ona meslek kazandırandır, çocuk ve gençlerin  kişilik gelişimlerinde çok fazla etkisi olan rehberdir. Özellikle ilköğretimde çocuğun örnek aldığı büyüğü değil midir? Bazen anne babasının yaptıramadığını  öğretmen bir defa söylemeyle yaptırabilir.  İlköğretim yıllarında çocuk adeta hamur gibidir. Çevre faktörüyle birlikte öğretmenin işlemesiyle şekillenir.

Atatürk’ün yaptığı harf devrimi sonucu latin harfler ile halkın hızlı okur yazar olması sağlanmıştı. O yıllarda yani Kurtuluş savaşı bitmeden Ankara’da maarif kongresi düzenleyerek eğitime verdiği önemi yine bu kongrede dile getirmiştir. Ata’nın şu sözü öğretmenin önemini ve görevini anlatmaya yeter diye düşünüyorum. “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır”

Bir öğretmenin sınıfına girdiğinde öğretmenin kendisine verdiği yeri kabul etmeyen Atatürk, Cumhurbaşkanın dahi öğretmenden sonra geldiğini ifade ederek kendisinin girdiği derste de öğretmenin iznini isteyerek “izin verirseniz biz de sizden istifade etmek isteriz” diyerek öğretmeni onurlandırmıştır. Atatürk, öğretmeni halkı aydınlatacak bir meşale gibi düşünmüştü.

Ulaşımın atlar ya da kızaklarla gerçekleşebildiği yıllarda at geçmez kervan geçmez yerlerde yine öğretmenler birleştirilmiş sınıflarda imkansızlıklar içerisinde görev yaptılar. Öğretmenlik mesleği tamamen özveri ile çalışılacak görevler gurubuna girmektedir.

Gelelim günümüzde öğretmenin imajı ne? Ne kadar sahip çıkılıyor? Ne kadar tercih edilen meslek? Bu meslek ne kadar cazip hale geldi? Toplumun gözünde öğretmenin anlamı,  değeri ne? Dahası öğretmenlerin Bakanı öğretmenlerine hangi pencereden bakıyor?

Öyle olmuştu ki aileler çocuklarına “hiç değilse öğretmen ol” tavsiyesinde bulunurken, mesleğe bakış açısını açıkça ifade etmektedirler.  Gelişmiş ülkelerde öğretmenlik mesleği zor elde edilebilen bir meslektir. Toplumda saygınlığı olan öğretmenlik meslek tahsilini yapanlar ayrıca özel sınavlara girmektedirler. Ekonomik yönden de aldıkları maaş hiç de az değildir. Öğretmenlere öğretmen olduklarını hissettiren bir yaklaşım var. Ülkemizde mesleklerin cazibesi çoğunlukla aldıkları maaş ile paralellik arz ediyor.  Bu durumda da öğretmen maaşının yeterli olmadığı gerçektir. Ayrıca aileler daha çok kız çocukları için öğretmenlik mesleğini düşünmektedirler. Hayat mücadelesine dalan öğretmenim kendisini yetiştirmede geri kalabilmektedir. Üniversiteler ile bağını koparmayan genç nesil öğretmenler yüksek lisans ve doktora yaparak kendilerini daha fazla geliştirme çabasındadırlar.

Bize okumayı, yazmayı öğretmeye başlayarak meslek edinmemize kadar olan süreçte şefkat dolu yüreğiyle bizi kucaklayan öğretmenlerimizi yalnız 24 Kasım öğretmenler gününde anmak onlar için haksızlıktır. Devlet baba öğretmenlerine sahip çıkmalıdır.

Öğretmenlerin en büyük mutlulukları, mezun olmuş öğrencileri tarafından aranmaktır. Ne olursa olsun bir başkadır öğretmenlik duygusu, bir başkadır emek verdiğin eserini yıllar sonra görmek, bir başkadır umulmadık bir yerde “hocam” diye sahiplenilmek, bir başkadır insan yetiştirmek!

Emektar öğretmenlerimin öğretmenler gününü saygı ve selamlarımla kutlarım. Böyle güzide bir mesleğin başöğretmenliğini yapan Ulu Önder Atatürk’ü, eğitime emek vermiş tim eğitimcileri ve asla unutamayacağım bana ilkokulda okul sevgisini aşılayan sevgi dolu yüreğini açan Yusuf Selçuk öğretmenimi rahmetle anıyorum.

Diplomaları ellerinde atama heyecanı yaşayan, genç öğretmenlerimiz yolunuz açık, yüreğiniz insan ve meslek aşkıyla dolu olsun.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.