Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ÖĞRETMEN ATAMALARI

05
Ekim
2013

Yıllardır ülkemizde öğretmenlik mesleği asaletini ve yerini bulamadı. Öyle oldu ki aileler çocukları için “bari bir öğretmen olabilseydi, daha ne yapalım puanı ancak öğretmenlik bölümlerini tutuyor” gibi ifadelerle mesleğe bakış açısını ortaya koymaktadırlar. Belki ekonomik nedenlerle, belki alışılagelmiş bakış açısı olabilir. Eleştirisel baksam dahi aynı duyguları ben de yaşamıştım. Lisede başarılı bir öğrenciydim. Dolayısıyla meslek seçiminde öğretmenlik mesleğini aklımın ucundan bile geçirmezdim. O yıllarda öğretmen yetiştiren kurumlar için ayrı sınav yapılırdı.Müdür muavinimiz sınıfa gelerek sınırlı sayıda ellerinde form olduğunu ancak, iki öğrenciye verebileceğini söyleyerek bana ve bir arkadaşıma vererek sınıftan çıktı. Teneffüste bana verilen formu iade etmiştim, gerekçe olarak da öğretmenlik mesleğini sevmediğimi söylemiştim. Bence çevrenin etkisi altında kalmışımdır diye düşünüyorum. Aynı yıl değişen sistem ÖSYM’nin yaptığı sınavda yine sevdiğim ayrıca başarılı olduğum ders olan matematik öğretmenliğini kazanmış ve eğitimimi tamamlamıştım. Yıllarını eğitim alanında geçiren bir eğitimci olarak diyorum ki; tekrar dünyaya gelsem yine eğitimci olmak isterim. İnsanın muhatabının başka bir ifade ile hammaddesinin çocuk yada genç olması çok güzel!

Bazı yıllarda bazı alanlarda öğretmen adaylarının atanamayıp yığılmaları gençleri mutsuz etti. Bazı dönemler bazı alanlarda fazla sayıda yapılan atamalar öğrencilerin bölüm seçimlerinde etkili oldu. Artık o bölüm idealinde yada değil! Sadece atamalarda öncelikli olduğu için tercih edilmeye başlandı. 2000’li yılların ilk yarısına kadar bilgisayar öğretmen adayları KPSS den aldıkları 50 civarındaki  düşük puanlarıyla atanıyorlardı. Bir başka özelliği Teknik Öğretmen yetiştiren üniversite sayısı üç idi.  İlerleyen yıllarda sayıları artan Teknik Eğitim Fakülteleri kayıtsız şartsız en fazla istihdam edilebilen bilgisayar öğretmenlik bölümünü açınca mezun öğretmen adayı sayısı hızla arttı. Buna karşılık Milli Eğitimin her nedense programdan zorunlu olmaktan çıkardığı bilgisayar derslerinin kapanmasıyla birlikte, popüler olan alan bilgisayar öğretmenleri tabiri caizse atıl durumda kaldılar. Mezun gençlerin hayalleri yıkıldı. Çünkü atamalarda kadro sayısı oldukça azdı. Mezun durumdaki öğrenciler endişe ve mutsuzluklarını dile getiriyorlardı. Öğretmenlik alanı dışında iş arayışı telaşını yaşıyorlardı. Ancak bu yıl gençlerimizi, ailelerini ve onları yakından tanıyan, onlara katkı veren biz hocaları da mutlu eden atama gerçekleşti.

Bazı alanlarda ihtiyaç fazla ama yeterli başvuru yapılmamış. En büyük açık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi  alanı,  Arapça, Engelliler sınıf öğretmenliği, görme engelliler öğretmenliği alanındaydı. Örneğin; psikoloji alanında başvuru yapılmadığı basına yansımıştı. Bazı alanlar için pozitif anlamda sürpriz yaparak açıklanan sayıdan fazla sayıda atama yaptı. Bunlardan bazıları okul öncesi öğretmenlik, İngilizce, bilişim teknolojileri, matematik ve birkaç alan daha.  Bunların içerisinde tabii ki bölüm hocası olarak bilgisayar öğretmen adaylarının atamaları dikkatimi çekmiş ve yıllardır atama bekleyen çocuklarımızın atanma haberleri, birkaç ay önce mezun olmuş “geçen yıllar kaç arkadaşım atandı ki sayıları çok azdı zaten? Ben de atanamayacağım“diye karamsar olan mezunlarımızın bir kısmının atanma haberleri sosyal ağ olan facebook da duyulunca çok mutlu oldum.

23 Eylül 2013 tarihinde tekrar ek öğretmen atamaları gerçekleştirildi. Milli Eğitim Bakanlığı 3 bin 227 kadro ilanıyla çıkmıştı. 2 bin civarında başvuru yapıldı. Ancak 1097 kadroya atama yapılabildi. Bu demektir ki kadronun büyük kısmı boş kaldı. İmam Hatip Lisesi meslek dersler için atanan öğretmenler taban puanları düşük kontenjan sayıları da oldukça fazla. Taban puan 50 civarında atanan öğretmen sayısı 233.  Yine son yıllarda popüler olan rehber öğretmenlik 51.38761 taban puanda kalmış ve 417 ek öğretmen ataması yapılmıştır. Ülkemizde hangi branşın ne kadar süre ile zirvede kalacağını kestirmek zor.

Üniversite tercihleri yapılırken mutlaka öğrencinin kapasite ve yeteneklerinin yanı sıra yakın gelecek değilde uzak gelecekte umut vaat eden mesleklerin tercih edilmesinde yarar var diye düşünüyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.