Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

O SES TÜRKİYE’Mİ?! O’DA NE?

25
Şubat
2015

“O Ses Türkiye” programı yıllar önce ilk kez Show TV de yayınlanmıştı.  Aynı program bu yıl jüri üyelerindeki değişiklik ile beraber kanal da değiştirdi. Acun Ilıcalı’nın satın aldığı TV8 ekranlarında 29 Eylül 2014 Pazartesi günü yayına girdi. Program bilindiği gibi Acun Ilıcalı tarafından hazırlanıp sunuluyordu.  200’ün üzerindeki bir sayı ile başlayan yarışmadaki adaylar elene elene tek kişi kalıncaya kadar devam etti, dolayısıyla haftalarca sürdü bu program. Yıllar önce de bu programa o an izleyecek bir programım yok ise bazen takılırdım. Bu sezon izlememiştim, ne zaman ki Emrah Güllü’yü tanıdım ve yarışmacı olduğunu öğrendim, işte ondan sonra artık o programı kaçırmamaya çalıştık.

Allah Emrah Güllü’ye öyle bir sabır vermişti ki bu programda son haftalarında yapılanlar biz beyaz cam önünde oturanları dahi çıldırtmaya yetiyordu.  Emrah Güllü sesine güvenerek yalnız yarışıyordu. Arkasında trilyonlar ile pazarlık yapacak, satın alacak kimsesi yoktu. O sesine, kişiliğine, inancına ve Gagko’larına güvenmişti sadece.  Bütün Elazığ ve Elazığ sevdalıları Güllü’yü tanımasalar dahi, SMS’lerini esirgemiyorlardı. Ama günlerdir sosyal medyada dolaşan bir haber vardı. “SMS’lere çok güvenmeyin. Jüri üyelerinden birinin mutluluğu önemlidir. Onun için birileri Elnur’u getirdi ve programı satın aldı, yani Elnur’un kazanacağı kesin” söylemleri ortalıkta dolaşmaya başladı. Tabi dedikodulara elde delil olmadıkça inanılmamalı.

Yarışmacıların parça seçimleri yapılırken Emrah Güllü’ye haksızlık yapıldığına inanıyorum.  Sanki de bazı parçalar, Emrah söylemede zorlansın diye seçilmiş gibi geldi bana. Umarım Emrah kendisine zoraki okutulmak istenen parça olup olmadığı konusunda bir açıklama yapar, böylece bizler de boşu boşuna yanlış kurgular yapmamış oluruz.

Emrah Güllü ilk dörde girmeyi başardı.  Diğer yarışmacılarda sahne dolu iken örneğin; dansçılar, Kaya’nın bağlamasıyla çıkması gibi. Emrah Güllü’nün sahnesine de görsel bazı aktiviteler eklenebilirdi. Acaba Emrah mı istemedi? Bilmiyoruz. İstediği halde karşılanmamışsa, bu da tartışılır. Sanırım Emrah Güllü bu konuda da bir açıklama yaparsa, kamuoyunda bazı söylentilerin önüne geçilmiş olur.

Finalde Zeo şarkı sözlerini unutur, sil baştan, bir kez daha unutur, gene sil baştan yapılır. Bu ne yaa…. Sanki provada.  Gerekçe ne? Sabah yazdı, akşam okudu… Aslında gaflettir bu,  yani verilen emek ne kadar az. Olacağı budur sabah yazıp akşam okursan, sözler unutulur elbette… Oysa eserlerin seslendirilmesi ayları alır. Zeo elenir, Acun’un içi yanar ve saklayamaz “Açık söyleyeyim benim favorim sendin. Senin kazanmanı gönülden istedim. Ben rap severim. Biz rap sevenler çoğunlukta değiliz…..” diye çok üzgün bir yüz ifadesiyle içini döktü.  O an kendisini bir başka anlamda kötü hissetmesini beklerdik oysa.

Bütün yarışmacılara defalarca söz hakkı verilirken Emrah Güllü susturuldu, o yine beyefendiliğini bozmadı. Biz ya sabır çekiyorduk.  Sonuçta duyumları aldığımız, ama inanmak istemediğimiz sona gelindi. Emrah’ın perde arkasında dönen girdapların içerisinde elendiğini düşünenler çoğunlukta.

Kafalar karışık, zaten yapılan haksızlık çok aleniydi. SMS’ler noter huzurunda takip edilmiş. Güzel, ama teknolojide hile yapmanın çok daha kolay olacağını herkes herhalde tahmin edebilir. Şimdi bir senaryo yazıyorum. Küçük bir program ile dakikalar içerisinde yüzbinlerce mesajı peş peşe çektirmek kolay bir işlem. Mesajların hangi kaynaktan geldiği de kayıtlarda vardır. Acaba parası çok olan birisi, binlerce mesajın çekilmesini peş peşe sağlamış olamaz mı? Noter ne yapmıştır, otomatik mesajların ekranda görülen toplamları hakkında görüş vermiştir. Noter acaba sadece bir kaynaktan örneğin 10 bin mesaj geldiğini de tespit edebilmiş midir? Noter bilişim altyapısını bilemez ve arka planda çalışan programlardan bihaberdir. Kendileri sadece ekranda görülen rakamların doğruluğunu onaylamıştır diye düşünüyorum.

Bence adil bir puanlama olabilmesi için her kaynaktan sadece bir mesaj gönderilmesine müsaade edilmeliydi. Yani bir telefondan ikinci bir mesaj gönderilmesi engellenmeliydi. Ama amaç farklı, ne kadar fazla mesaj gelirse, TV8 kasasına o kadar fazla para girmiş olur. Hesaplar ortada. Yarışma kamuoyunun gerçek oyunu yansıtmıyor. Bir kişi bilgisayarda yazdığı/yazdırdığı bir programla binlerce oyu bir anda kullanabilirken, diğerleri ellerindeki cep telefonlarıyla yazma hızı kabiliyetlerine bağlı olarak ancak birkaç tane gönderebiliyor. Yarışma sizce adil midir?

Noter kamuoyunu rahatlatmak açısından şunu açıklamalıdır. Örneğin aynı kaynaktan aşırı gönderilen mesajların sayısı açıklansın. Eminim ki aynı kaynaklardan binlerce oy kullanılmıştır. Bunu yapanlar belirli bilgisayardan peş peşe bilgisayarın saniyede işlem yapma kapasitesine bağlı olarak birkaç dakikada örneğin bir milyon mesaj da gönderebilir.

Şimdi bazılarınız diyordur ki, Emrah Güllü ya da taraftarları da bilgisayar programı yazdırıp sistemi oy bombardımanına tutsaydı? Haklısınız, ama Emrah halk çocuğu. Garibim milyarder değil. Gerçi milyarder olsaydı da “O ses Türkiye’de olmazdı!”, Üstelik bazı yarışmacıların arkasında durabilecek uluslararası sermayeyi manipüle eden zenginler de bulunmuyor.

Emrah Güllü ne kayıp etti? Programın maddi formatı hakkında çok bilgim yok, ama maddi ne kazanırsa kazansın Emrah Güllü için çok anlamlı olmayacağını düşünüyorum.

Neler kazandı diye düşününce, çok şeyler olduğuna eminim. Yıllar sonra Elazığ’a birlik beraberlik içerisinde hareket etmeyi öğretti. Tek ruh olmayı öğretti.  5 yaşındaki çocuktan 80 yaşındaki yaşlıya kadar tek hedef için kalplerinin çarptığını öğretti.  Dünya’nın dört bir yanına dağılmış Elazığ ve Elazığ sevdalılarını aynı amaçta birleştirmeyi öğretti.

Emrah Güllü gönüllerde taht kurdun. Yarışmada birinci olsaydın Elazığ bu kadar heyecanla belki seni beklemeyecekti. Oysa sana yapılan haksızlık, seni sevenlerde Acun ve ekibine karşı bir burukluk doğurduğu sosyal medyadan anlaşılıyor. Sana da sevgi ve sahiplenme duygularını doruğa çıkarıyor.

Bürokratlardan kat kat fazlasıyla en güzel şekilde Elazığ’ı temsil ettin. Elazığlı olduğunu defalarca haykırdın.

Defalarca sözün kesildi, mikrofonun kesildi, zaman darlığı bahane edilerek söz hakkı verilmedi… Her şey oldu, her şey… Bütün bunlara rağmen;  Elazığ’ın takdirini toplayan EMRAH Gakko, Gakko’nın anlamını altını çize çize, Acun ve ekibinin yüreğini yara yara, gözlerinin içine baka baka, tane tane sindirerek ne güzel anlattı. O kadar duyguluydu ki; O an gözlerimden akan yaşlara hâkim olamadım.

Fırat Üniversitesinden beklenen, kendi bağrından (Konservatuar Yüksek Okulundan mezunu olan) çıkan Emrah Güllü’ye sahip çıkması ve değerlendirmesidir. Elazığ bürokrasisinin de Emrah Güllü’ye sahip çıkması beklentilerimiz arasındadır.

Sen artık Elazığlıların, kendini Elazığ Sevdalısı addedenlerin, en önemlisi de müzikten anlayan ve duygu yüklü mükemmel yorumlamalarının hazını doyasıya yaşayan tüm kamuoyunun idolüsün. Sevgili Emrah Güllü her Elazığlı ve Elazığ’ı sevenlerin gönlünde soy ismin gibi kırmızı Gül olarak kalacaksın. Senden beklenen çizgini kaybetmeden yoluna devam etmendir.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.