Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

NİCE 90 YILLARA CUMHURİYET BAYRAMI

03
Kasım
2013

“Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır” ilkesini benimseyen Atatürk, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdu. 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi 1921 Anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda yapılan değişiklikle devletin yönetim biçimini Cumhuriyet olarak ilan etti.

Atatürk’ün Cumhuriyet’i mecliste anlatmasından sonra “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri ne kadar anlamlı, duygulu, milli duyguları kabartan bir tablo idi mutlaka… Bu millet Cumhuriyet’i fazlasıyla hak etmişti. Cumhuriyet’in onuncu yıl kutlamalarının yapıldığı 1933 yılında, onuncu yıl nutkunda bu günün önemine ve en büyük bayram olduğuna değinilmiştir.

Cumhuriyet; egemenliğin kayıtsız ve şartsız ulusa ait olduğu, devletin temel organlarının seçimle işbaşına getirildiği bir rejim olmakla birlikte bir yönetim biçimidir. Demokrasi ise tüm vatandaşların devlet yönetimini şekillendirmede eşit haklara sahip olması demektir.

Cumhuriyet’in ilanından sonra eşdeğer sayılabilecek ülkelere bakılıp kıyaslandığımızda, bizim ne kadar fark attığımız açıkça ortadır. Yapılan inkılaplar ile yeniliklere kavuşan Türk toplumu özgürlüğün tadını çıkarmıştır. Cumhuriyet öncesi Türk kadının tarihsel gelişimi içerisinde değerlendirirsek, Ata’nın sırf kadınlara yönelik yaptığı açılımın ne kadar büyük çapta olduğunu görürüz. Seçme ve seçilme haklarının ne kadar erken elde edildiğini nasıl inkâr ederiz? Bazı Arap ülkelerinde kadınların hâlâ araba kullanması yasak iken, biz de geçmişi çok eskidir. Kadınların çalışma hayatına geçmeleri aynı şekilde hızla olmuştur. Resmi nikâhı olan kadınlarımız adeta güven altına alınmamış mıdır? Doğan çocuklara kimlik verilme zorunluluğu, o evdeki bireylere bir aile sıcaklığı vermemiş midir? Cumhuriyet’in faziletlerini anlatmakla bitmez. Ancak yaşamasını bilen farkına varır ve farkındalığa vardırır.

Öğrencilik yıllarımdaki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramları bir an gözümün önünden geçti. Okullarda bayram hazırlığı günler öncesinden başlardı. Sınıflar süslenir, şiirler ezberlenir, konuya uygun yazılar hazırlanırdı. Günlerce provalar yapılırdı. Bayrama katılım çeşitli kıyafetler ile değil ya okul önlüğü yada izci kıyafeti ile olurdu. Unutamam o günleri genelde izci ve lider olurdum. Öyle bir duygu idi ki; sanki o görev süresince vatan bize emanetti. Milli duyguların yoğunlaşmasında etkendi. Artık okullarda bu büyük bayram için fazla bir hazırlık yapılmamaktadır. Son yıllarda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarının sönük geçmesi, binlerce insanı tedirgin etmeye yetmişti.

2013 yılında Cumhuriyet’in 90. Yaşını kutladık. İstanbul’da boğazın iki yakasını birleştiren tünelin Marmaray’ın açılışının bugüne denk getirilmesi 29 Ekim’i daha anlamlı, daha iz bırakacak hale getirdi. Boğazdaki muhteşem manzara çok güzeldi. Yine İstanbul’da birçok cadde trafiğe kapanarak vatandaşın kutlamak için yürüyüş yapmalarına imkân yaratıldı. Ellerinde kırmızı, ay yıldızlı bayraklarla coşkuyla yürüyen topluluk biz görenleri umutlandırdı, heyecanlandırdı.

Ayten Alpman’ın söylediği “memleketim” şarkısı ne kadar anlamlı, dolu dolu bir şarkı. Özellikle bu şarkılar belli zamanlarda daha çok içe sindiriliyor.

Havasına suyuna taşına toprağına

Bin can feda tek bir dostuma

Her köşesi cennetim ezilir yanar içim.

Bir başkadır benim memleketim.

Bu vesileyle tüm okurlarımın Cumhuriyet Bayramlarını kutlarım.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.