Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

MOBIL HAYAT

09
Şubat
2008

Yaklaşık 2 aydır Amerika’dayım. Bu süreç içerisinde burada ilginç ve bizim kültürümüz ile farklılık gösteren bazı gözlemlerimi sizlerle paylaşmaya çalıştım. Gittiğim ülkedeki görsel farklılıklar kadar oradaki yasam tarzları da ilgimi çeker. O nedenle Amerikalı arkadaşlarımızın davranışlarını izlediğim gibi; bazen de toplulukların oldukları yerlere (restaurantlar, çocuk parkları, alışveriş merkezleri, kafeler vb.)  gider oturur çevremde olup bitenleri anlamaya çalışırım. Amerikalıları yakından izleyince, dış görünüş olarak da ilginç tarafları görülebiliyor. Öncelikle buraya gelince bir konuda moralim düzeldi. Çünkü Türkiye’de iken fazla kilolu olduğumu biliyor ve ne yapmalıyım diye düşünür dururdum. Oysa burada fazla sandığım kilolar meğer hiç de fazla sayılmazmış (!). Çünkü etrafıma baktığımda aşırı kilolu Amerikan vatandaşlarının sayıları o kadar fazla ki bizler yanlarında çok zayıf kaldık.

Özellikle orta yaştaki Amerikalıların büyük bir kısmının aşırı şişman oldukları ve yürümekte zorlandıklarını fark etmek mümkün. Kilonun fazlalığı bel ve bel den aşağıya dağılmış durumda. Tabi aşırı şişmanlık bir bakıma dengesiz beslenmenin ve hareketsizliğin sonucudur. En küçük mesafelere dahi Amerikalıların büyük bir kısmı arabaları ile giderler. Ayaküstü beslenme nedeniyle sağlıksız gıdalarla çabucak şişmanlıyorlar. Üstelik ayaküstü yemek yenilen yerlerin bir çoğunda araba ile bir makinaya yaklaşıyorsunuz içeriden sizi gören görevli var. Ancak siz onu görmüyorsunuz, makine ile muhatapsınız. Siparişinizi alıyor ve ücreti söylüyor. 2-3 metre ilerliyorsunuz ödeme yapıyorsunuz. Yine 2-3 metre daha ilerleyip siparişinizi alarak ayrılıyor ve hiç arabadan inmeden devam ediyorsunuz. Özellikle hamburger  ve pizza tarzı yiyecekler ile dondurma servisleri bu şekilde çok yaygın.

 

Yaz aylarında Türkiye de sokakta küçük pet su şişeleriyle insanları görmek artık çok doğal ve ihtiyaç ise, Amerikalıları da ellerinde en az 1 litrelik cola şişeleriyle  görmek mümkün. Amerikalılar su içer gibi kola içerler. Bardağın yarısı buz ile doldurulur ve üzerine kola doldurulur. Sabah kahvaltıda dahi kola içen birçok Amerikalı görmeniz mümkün. Kola kendilerinin vazgeçilmez bir içkisi olup sudan daha fazla tüketilmektedir.

 

Bankalardan para çekmek için de yine mobil yanaşılan ATM makineleri mevcuttur. Arabadan inmeden ATM makinesinden bankacılık işlemleri yapıyorsunuz. Yanaştığınız makina da banka kartınızı ve kimliğinizi bırakacağınız bir kavonoz seklindeki kab vardır. Bu kavanoz dışarıdan da içi görünen şeffaf borulardan geçerek banka binasına gidiyor ve bankadaki görevli ile ancak makine yardımıyla iletişim kurarak aygıt önünde bekliyorsunuz. Paranız ve belgeleriniz yine ayni sistem ile size geri gönderiliyor, yine arabadan inmeden. Yani modern teknoloji, insanların yürümemesi için her türlü kötülüğü bazen yapıyor. Güya insanlığa hizmet amaçlanıyor, ama aşırı rahatlık insanların kilo almasını ivmelendiriyor.

 

Aşırı kiloluların en büyük problemi nasıl zayıflayacaklarıdır. Evlerinde birçok değişik kondisyon aleti satın alan Amerikalılar, kolay kolay zayıflayamıyorlar. Kilo vermek için birçok değişik ilaç kürü uyguluyorlar. Genelde kilo vermede başarılı olunamıyor. Başaranlar ise bu kez de deforme olan vücutlarını düzeltmek için uğraş veriyorlar. Selülitlerini yok etmek artık pek mümkün olamıyor.

 

Hamburger türü yiyecekler, patates cipsi ve kola ile birleşince, kilo almak çok kolay oluyor. Yemek kültürü gelişmediği için, evde yemek yapanların sayısı çok az. Evlere yemek servisleri yapılıyor. İşte çok rahat yaşamanın bedelini Amerikalılar obezite olarak ödüyorlar.

 

Türk haklı da hızla şişmanlıyor. Orta yaşlı nesilde şişmanlık belirtileri günden güne belirginleşiyor. Kilo alındıktan sonra kiloları vermek çok zor oluyor. Ama Türk halkında genellikle kilo dağılımı bütün vücuda yayılmış durumda. Ya da göz alışkanlığı mı diye düşünüyorum.

 

Şişmanlık her türlü hastalığın da kaynağı olduğu tıbben kanıtlandığına göre, şişmanlamamak için dengeli beslenmek ve hareket etmek zorundayız. Böyle lezzetli mutfağa sahip ülkemizde  yemek yemeyi engellemek zor, ama faturası çok ağır olduğuna göre şişmanlamanın yollarını bulmalıyız. Ramazan nedeniyle nefsimizi terbiye ederken, aslında dengeli beslenme alışkanlığını da elde edebiliriz diye düşünüyor ve okuyucularımın Ramazanının hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.