Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

MAVİ MARMARA VE MEDYA

08
Haziran
2010

Yaygın ve yerel medya araçları, gündemi belirlemede çok etkili olduğunu biliyoruz. Çok önemsiz bir haberi, basın isterse çok abartılı bir şekilde vererek gündemin en önemli konusu haline dönüştürebilir ya da tam tersine çok önemli bir konuyu perdeleyebilir.

İsrail tarafından uluslar arası sularda düzenlenen baskın sonucunda 9 şehit vermiş olmamız asla unutulacak bir olay olamaz. Şehitler arasında bir de Siirtli rahmetli İbrahim Bilgen olması, özellikle Siirt kamuoyunu daha da müteessir kılmıştır. 9 şehit ve gemide bulunan diğer aktivistlerin tümü, İsrail’in Filistin’e koyduğu ambargoya ve insanlık dışı uygulamalara dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için yapıldı.

Kanlı yapılan bu baskın yüzünden dünyanın birçok yerinde İsrail’e karşı protesto gösterileri yapıldı, kınamalar yayımlandı. Ama bazı güçlü ülkelerin bu saldırıyı kınama bağlamında cılız söylemlerde kaldıklarını da üzülerek gördük.

Aynı gün PKK saldırısı sonrasında 7 askerimiz İskenderun’da şehit oldu. Yüreğimiz yandı. Hatta birçok köşe yazarı ve politikacılar; İskenderun’daki olayların PKK tarafından tek başına yapılamayacağı, bu işin içerisinde İsrail İstihbarat ve Özel Operasyonlar Enstitüsü MOSSAD’ın olabileceği endişesini dile getirdiler. İleriki yıllarda bu olayın perde arkası net bir biçimde ortaya çıkar diye ümit ediyorum.

Bazı medya organlarında bu iki olay ile ilgili taraflı yayınlar yapıldığına da şahit olduk. Örneğin bir yaygın gazetede İsrail askerlerine saldıran aktivistlerin görüntülerine yer verildi ve sanki de İsrail lehine çalışıldı. Hatta İsrail yetkilileri bu fotoğrafların yayımlanmasını büyük bir memnuniyetle karşıladılar. “Bizim yapamadığımızı sizler yaptınız” dediler.

Diğer taraftan PKK tarafından katledilen 7 şehidimiz, adeta İsrail’in Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırının gölgesinde kaldı. PKK’nın yaptığı saldırı Deniz Kuvvetlerimize yapılan ilk eylemdi. Basınımızın bu olayı yeterince kamuoyuna taşıyamadığı kanısındayım.

Medyada yer alacak bir resim veya yazı, çok iyi analiz edildikten sonra yayımlanmalıdır. Aksi takdirde kaş yapalım derken göz çıkartabiliriz. Bir Türk gazetesinde İsrail askerlerinin dövüldüğü fotoğraflarının yayımlanması, çok büyük bir hatadır. Çünkü belki de İsrail askeri aktiviste bir dipçik indirmiştir ve bunun sonucunda aktivist canının yanması sonucu askere saldırmıştır. Ama karelerde bunu ispat edemezsiniz.  Sonuçta fotoğrafta görülen görüntüler, kamuoyunda daha etkili rol oynar.

Türk medyası henüz arzu edilen olgunluğa ve ülke çıkarlarını gözetleme konusunda gerekli seviyeye maalesef çıkamamıştır. Sansasyonel bir haber uğruna tüm ülke çıkarları heba edilebilmektedir. Bu nedenle görsel ve yazılı medyanın kendisine yeniden bir çeki düzen verme zamanı çoktan gelmiştir diye düşünüyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.