Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

LYS SINAVI

26
Haziran
2013

Üniversiteye girebilmek için bitmeyen sınav çilesi nihayet bu hafta sonu iyisiyle kötüsüyle bitti. 2010 yılında değişen sınav sistemine göre LYS 1, LYS 5, LYS 4, LYS 3, LYS 2,  şeklinde yapılmaktadır. Sınavlarda görevli olduğum için eğitimci gözüyle öğrencileri izliyorum. Anneyim, annelik iç güdüsüyle öğrencileri izliyorum. Bir anne çocuğu sınavdayken neler yaşar? Pencereden baktığımda sınavdaki  çocuklarını bekleyen aileleri gördükçe, yıllar önce benim de çocuklarımı beklediğim günler gözümün önünden geçti. Farklı duygular yaşamamak elde değildi. 

120 ve 135 dakika süresince devam eden sınavlarda farklı alanlar için testler uygulandı. İlk sınav matematik ve geometri idi. Matematik bölümünde  50 soru için süre 75 dakika geometri bölümünde 30 soru ve süre 60 dakika verilmişti. Matematik testinde adayların zorlandığı her hallerinden belliydi. Sorular zor, süre sınırlıydı. 75 dakikanın sonunda matematik soru kitapçığını toplayıp geometri soru kitapçıkları dağıtıldığında, yorgun ve mutsuz yüz ifadeleri biz görevlilerin gözünden kaçmadı ve bizi üzdü. Sınav sonunda iki alandan çıkan soruların zor olduğu bir çok öğrenci tarafından ifade edildi. Moralleri bozulan adaylar takip eden hafta 135 dakika süren fizik, kimya, biyoloji sınavlarına girdiler. Sınavlarda sürekli bir hareketlilik var. Her alan için soru kitapçığı dağıtılıp kitapçık üzerindeki karekod denilen etiket yoklamada adayın isminin karşısına yapıştırılıyor. Bu işlem alınan güvenlik tedbirlerinden birisiydi. Görevliler bu işlemleri ne kadar seri yaparlarsa, adaylara verilebilecek rahatsızlık o kadar az olur. Ancak akla gelen şu sınavda örneğin; matematik-geometri ya da fizik-kimya- biyoloji gibi derslerin soru kitapçıklarının neden birlikte değil de ayrı ayrı dağıtıldığı sorusu. Şöyle ki; aday aynı alandaki bir dersin sınavı  için kullanabileceği sürenin bir kısmını diğer derse kullanabilir.  Bu uygulamada güvenlik tedbirleri içerisinde olabilir mi? Zaten sınav salonlarına girerken uyulması gereken kurallar mutlaka sınav için gerekli ancak bir kural var ki insana saygısızlık, insan haklarını hiçe sayma gibi. İnsanlık hali, sınav heyecanı, sınav stresi kaynaklı olabilecek adayda rahatsızlıklar vardır. Midesi bulanabilir, baygınlık hissi geçirebilir, tuvalet ihtiyacı olabilir. Hayır öğrenci çıkamaz. Salonu terk ederse artık sınavına devam edemeyecek çıkış yasağı bitinceye kadar binada tutulacak.

Yıllarca sınavlarda bu işlem nasıl yapılmıştı? Adayın tuvalet ihtiyacı olduğunda görevli hoca lavaboya bakar ve onu gözetmenin belirlediği lavaboya gönderirdi. Mutlaka bu iyi niyeti suiistimal eden adaylar çıktı ki acımasız bu kural getirildi. Başka formül bulunmalı. Bir arkadaşımın sınavda görev sırasında yaşadığı bir olayı paylaşmak istedim. Sınava giren bir öğrenci sınava başladıktan sonra midesinin bulandığını söylüyor. Kuralları uygulamak zorunda olan hocamız tabii ki çıkışına izin vermiyor ama adayın renginin sarardığını fark ediyor, yapacak bir şey yok deniyor. Sınava devama zorlanan aday sıranın üzerine istifra ediyor. Sınıfta istenmeyen bir ses ve tablo. Şimdi bu kuralı koyanlara soruyorum. Gerçekten rahatsız adayın çıkışına izin verilmeyen ya da çıkarsa sınava alınmayacağı belirtilen adayın yapacağı başka  bir şey var mıydı? Aynı salonda sınava giren diğer adayların bu tablo karşısında rahatsızlığı nasıl göz ardı edilebilir?

Sınavlarda uygulanan kurallar adaylara ne ise Bina Sınav Sorumlusu hariç bütün görevlilere uygulanmaktadır. Zamanında yapılan usulsüzlüklerin faturasıni şimdi adaylar ödüyor. Oysa bir zamanlar “Atı Alan Üsküdar’ı  Geçti” deyimini sağlayan olaylar gerçekleşmişti.

Sınava giren emek veren, çalışan, azimli tüm üniversite öğrenci adaylarına mutlu olacakları, emeklerinin karşılıklarını alacakları haberleri almalarını diliyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.