Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI (LYS)

30
Haziran
2011

27 Mart 2011 tarihinde YGS sınavı yapılmıştı. YGS de alınan puan türlerinin birisinden 180 veya daha fazla puan alan üniversite adayları LYS ye (Lisans Yerleştirme Sınavı) başvuru yapabildiler. 18.06.2011 Cumartesi günü üniversite adayları Matematik (75 dak.),  arkasından Geometri (45 dak) testlerini çözdüler. 19.06.2011 Pazar günü de Tarih (65 dak.), Coğrafya-2 (25 dak.) ve Felsefe grubu (45 dak) testlerini çözdüler. Takip eden hafta 25.06.2011 Cumartesi günü Türk Dili ve Edebiyatı (85 dak.), Coğrafya-1 (35 dak), 26.06.2011 Pazar günü ise Fizik(45 dak.), Kimya (45 dak) ve Biyoloji (45 dak) alanlarından oluşan çok oturumlu sınav sürecinden geçtiler.

Yıllardır ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda görev alırım. Sınav süresince sınavdaki yükümlülüğümü yerine getirmekle beraber üniversite adaylarının davranışlarını ve özellikle de yüz ifadelerini izlerim. Sınav binasının bahçesindeki velilere bazen göz atarım. Çocuklarım küçük iken görev aldığım sınavlarda bazen sık sık saatime bakardım, saatler geçmiyor diye düşünürdüm. Çocuklarım sınav heyecanını yaşamaya başladıklarında artık sınavda her dakikanın çok önemli olduğunun daha çok farkına vardığımı, onların ruh hallerini daha iyi anladığımı, kısaca daha doğru empati kurabildiğimin farkındayım. Bu tür sınavlardaki görevler titizlikle yapılmalıdır. Gençler için hayatlarının dönüm noktası olan bu sınavda görevlilerin sıradan bir sınavda olmadıklarının farkında olmaları gerekir.

 

Çevremde sınava giren gençleri ve ailelerinin çabalarını zaman zaman izlerim. Günlük yaşam akışlarını çocuklarının çalışma programı üzerine kuran bazı aileler, sosyal hayattan adeta kendilerini ve çocuklarını soyutlayabiliyorlar. YGS ve LYS’de yılların bilgi birikimi birkaç saatte ölçülmeye çalışılmaktadır. Sınavlarda öğrencilerin mimikleri, oturuş şekilleri, kalem tutuşları, soru kitabı sayfalarını çevirme şekilleri vb durumları karşıdan takip edildiğinde, o adayların soruları doğru veya yanlış çözdükleri hakkında bir fikir verebiliyor. Sınav sırasında adeta kitapçığa gömülen aday, kaleminin ucunu dahi açarken zamanla yarışır, çevreyle tamamen bağını koparır ve bakışlar derindir. Bazı öğrenciler de sınav sırasında ellerinde sürekli kalem çevirir, çevreyi izler, kitapçığın sayfalarını karışık çevirir ve sanki gezinerek okurlar, bakışlar yüzeyseldir. Hatta 30 soruluk testi 15 dakikada cevaplayarak başını sıraya bırakıp uykuya dalanlar, çıkış saatleri uygun olunca da bir an önce evraklarını teslim edip erken çıkanlar, kanımca sınava iyi hazırlanmayan aday grubunu oluştururlar.

 

İzlenimler sadece öğrenciler için mi? Ya bazı görevliler! Bu yıl sınavlar 2 ya da 3 oturum şeklinde yapıldı. Kitapçıklar şahsa özel değildi, her bir kitapçık ince poşet ile kaplanmıştı. Yani aday kendisi poşeti açacaktı. Kitapçık üzerindeki numarayı cevap kağıdına kodlayacak ve kitapçık üzerindeki bilgileri doldurarak aday kendisine ayrılan yeri imzalayacak. Ayrıca salon başkanının da kitapçık üzerinde onay anlamında imzalayacak yeri vardı. Salondaki görevlilerin çok dikkatli, hızlı ve seri hareket etmeleri gerekiyordu. Salon başkanının sorumluluğu çok daha fazlaydı. Yeni sisteme göre adayın cevap kağıdındaki ilgili yerlerin doğru kodlayıp kodlamadığını kontrol edecek, cevap  kağıdı üzerinde kendisine ayrılan yeri bilgilerin doğruluğunu onaylama niteliğinde imzalayacak, yine kitapçıklar üzerindeki bilgileri de kontrol ettikten sonra imzalayacak. Bütün bu işlem sınav sırasında yapılırsa adayların dikkatleri dağılacağı için sınav için verilen süre içerisinde yapılmaması istenmişti, doğrusu da bu idi. Sınavın başlama saatinden önce evraklar dağıtılarak gerekli işlemler yapılır,

1.kitapçığın toplanması, 2.kitapçığın dağıtılıp imzalanması seri yapılınca 30 kişilik bir sınıfta ancak 3 dakika gibi süre alır.

 

Sınavlarda görev yaparken öğrenciyi rahatsız etmemek çok önemlidir. Görevlilerin hassasiyet göstermeleri gerekir. Üzülerek görüyoruz ki görev alan bazı hocalar sınavın başlamadan önceki halleri dahi gergin, sınav kurallarını hatırlatmadaki ses tonlarında sanki tehdit var. Sınavda kitap değişimi sırasında süreyi 2 dakika uzatmamak adına önceden imzalamak için sınav sırasında adaylar sorulara yoğunlaşmışken salon başkanının adayların açması gereken poşetleri tek tek kaba el hareketleriyle sesli açması hiç hoş görülür bir davranış değil!

 

Uzun süren sınavlarda sıkıldıkları için görevlerini tam anlamıyla yapmayan eğitimcilerin görev almamaları bence en sağlıklı olanıdır. Sınıflarda kurulacak kameralar ile sınav kontrolü bina sınav yöneticisi tarafından izlenir ise sanırım bu yanlışlıklar minimum düzeye düşer.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.