KURTALAN TEKEL FABRİKASI BİNASI

Türkiye’deki ilçelerinin bir kısmında yüksek okullar bulunmaktadır. Her ilde bir üniversite olmadığı yıllarda örneğin; Fırat Üniversitesi’ne bağlı Muş’ta Eğitim Fakültesi, Bingöl’de Ziraat Fakültesi, Tunceli’de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bulunuyordu. Elazığ’ın ilçelerden Kemaliye, Keban, Sivrice, Kovancılar, Karakoçan’da Meslek Yüksek okulları açılmış ve yıllardır öğrenimlerine devam etmektedirler. Elazığ’ın ilçelerinde okul için bina sorunu olduğu yıllar öğrenciler Elazığ’da Fırat Üniversitesinde öğrenimlerini devam etmişlerdi veya hala devam etmektedirler.  Elazığ Fırat Üniversitesi sadece bir örnektir. Birçok ilçelerde üniversitelere bağlı çeşitli meslek yüksek okulları bulunmaktadır. Bunun nedeninin belki gelen öğrencilerin kent hayatında daha rahat edebilecekleri, daha çok imkânlara sahip olabilecekleri, barınma yerlerinin daha az sorun olabileceği, sosyal yaşamın daha canlı olabileceği düşünülebilir.

Mutlaka üniversiteler bulundukları yere bacasız fabrika özelliğini verirler. Öğrencilerin yaşadıkları yerlere ekonomik katkıları fazladır. Bence görünmeyen ve en önemli yanı, üniversite öğrencilerinin bulundukları yerdeki sosyal yapıyı etkilemeleridir. Sosyal ve kültürel yönden katkılarının olduğu bir gerçektir.

2007 yılına kadar Siirt Eğitim Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu Dicle Üniversitesi’ne bağlı olarak eğitimlerini sürdürmüşlerdi. 2007 yılında Siirt Üniversitesinin kurulması ile Siirt ili bağımsız bir üniversiteye kavuşmuş oldu. Kuruluş kanununda Fakülte olarak Eğitim Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi ve Mühendislik Mimarlık Fakültesi yer almıştı. Bu fakültelerden sadece Eğitim Fakültesinin bazı bölümlerinde eğitim ve öğretim sürdürülüyordu. Prof. Dr. Asaf Varol Fen Edebiyat Fakültesi ile Mühendislik Mimarlık Fakültesinin bölümlerini ve anabilim dallarını YÖK’ten geçirmiş, hatta bazı bölümlere 2008-2009 akademik yılında öğrenci alınması sürecini başlatmıştı. Yani öğrenci alınması ÖSYM kılavuzuna girmişti. Bu arada Meslek Yüksekokulu bünyesinde de yeni programların açılması temin edilmiş ve öğrenci alınması için onay alınmıştı.

Prof. Dr. Asaf Varol Siirt Üniversitesinde görev yaparken gelişmiş ilçe olan Kurtalan’da bir Meslek Yüksek Okulunun açılması çabasına girmişti.  İlk önce yer arayışına girdi. Yer ararken kapatılan Tekel binalarını ve arazisini gezmişti. Defalarca Kurtalan’a ziyaretlerde bulundu, neler yapılabileceğini anlattı. Bir hafta sonu birlikte tekrar Kurtalan’a gitmiştik. Tekel binasının atıl kalması, ilçe için büyük kayıptı. Ayrıca ilk aklıma gelen şu oldu. Terk edilen bu binalar harabeye dönecek. Uygun olmayan işlerin yapıldığı mekân haline dönüşebilecek!  Mesela sokak çocuklarının barınakları, madde bağımlıların mekânları gibi olumsuzlukların yaşandığı yer olması endişesini taşımıştım. Binaların Meslek Yüksekokul bünyesinde yeni açılacak birkaç bölüm için çok büyük olduğu ve yeniden kazandırmanın çok pahallıya mal olacağı düşünülmüştü. Dönemin Valisi Necati Şentürk ve Kaymakam M. Serdar Bakır Kurtalan’da  meslek yüksekokulun kurulabilmesi için Osman Gazi YİBO’yu tahsis edebileceklerini belirtmişlerdi. Okulu dolaşmıştık ve gerçekten de bir meslek yüksekokulun kurulması için uygun yerler olduğunu görmüştük. YİBO’ya ait binaların ikisinin Üniversiteye tahsis edilmesi için gerekli işlemler kısa sürede hazırlanmıştı. Milletvekili Afif Demirkıran da MYO’nun Kurtalan’da açılması için tüm desteğini veriyordu.

Kurtalan MYO’nun kurulması zaman alacaktı. Bunun üzerine kuruluş kanununda ismi olan ancak, henüz öğrencisi olmayan Sağlık Hizmetleri MYO’nun Kurtalan’da eğitim öğretime başlayabilmesi yönünde Prof. Dr. Asaf Varol bir tasarrufa girdi ve bu tasarrufu yapmasını şöyle açıklıyordu. “Kurtalan büyük ve gelişmeye açık bir ilçe. Kurtalan MYO’nun açılması zaman alacağı için bu ilçede Sağlık Hizmetleri MYO’nun hemen eğitim-öğretimi başlatılması halinde, Kurtalan halkının desteği ile bir sonraki yılda bu ilçede Kurtalan MYO daha rahat kurulabilir, hem de daha sonraki yıllarda bir fakültenin Kurtalan’da faaliyete geçmesinin yolu açılabilir” diyordu.

2008 Ağustos sonunda Rektör Vekili Varol Siirt’ten ayrılmıştı. Ancak maalesef öğrenci alması planlanan bazı programlar dahi çeşitli gerekçelerle kapatılmıştı. Eşim bu duruma çok üzülmüştü. Çünkü bir programa öğrenci almak ve onu YÖK’e onaylatmak çok zor bir süreç idi. “Açılmış bir birimi kapatmak çok kolay, ama yeni bir bölüm ya da program açmak, deveye hendek atlatmak gibidir” derdi. Üniversitede öğrenci sayısının kaliteden ödün vermeden artırılmasını, ülkenin ekonomik büyümesine benzetirdi.  Bu ilke doğrultusunda Siirt Üniversitesinin öğrenci sayısını süratle artırmanın peşinde idi. Bu artırmayı sağlamak için de tüm alt yapı ve öğretim elemanının nasıl tedarik edileceğini belirli bir programa bağlamış ve gerekli tedbirleri almıştı.

Kurtalan’daki tekel binalarının kullanıma hazır hale getirilmesi mutlaka oldukça masraflı ve sıkıntılı bir iştir. Kurtalan Meslek Yüksekokulunda Turizm ve Seyahat Hizmetleri Bölümü ile Maliye programlarında öğrenci alınmaktadır. Ancak bölge için daha kolay istihdam edilebilen ve daha geçerli olan yeni programlar açılmalı diye düşünüyorum. Özellikle uygulama ağırlıklı programlar açıldığında tekel işletmelerine ait binalar da kullanılabilir. Ya da o büyük alan sanayi anlamında da değerlendirilebilir.

Batman ve Siirt arasında yerleşmiş bu büyük ilçeye böyle bir tesisin yerine Adalet Bakanlığı’nın cezaevi yapma duyumları, haklı olarak halk tarafında tepkiyle karşılanabilecek bir durum. İnsanlar iş ve aş beklerken cezaevinin Kurtalan girişine gelmesi iç açıcı durum değil. Cezaevi yerine bacası tüten, insanları koşarak gittikleri, ekmek parası kazandıkları, arı gibi çalıştıkları işyerleri isteyen Siirtli, Kurtalanlı dostlarımın yanındayım. Kurtalan aslında bir fakülteyi dahi kaldırabilecek nüfusa sahip bir ilçe ve umarım bir fakültenin kurulması bu ilçede gerçekleşir!