Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

KURALLAR

29
Ağustos
2012

Kural, kural, kural! bu sözcük insanların anlamaya başladıktan sonra tanıştıkları ve sık karşılaştıkları bir kelimedir. Yaşam boyu çeşitli kurallar ile karşı karşıya kalınır. Kural aile içerisinde ve toplumda daha düzenli yaşam için mutlaka gereklidir. Yeni doğan çocuk için annenin kuralları geçerlidir. Ne zaman besleneceğinden, ne zaman uyuyacağından başlar. İlerleyen yaşlarda artarak ve değişerek zincirleme devam eder. Evde ebeveynler tarafından uygulanan kurallar çocuk büyüdükçe sosyal yapıyla birlikte başkalaşım gösterir. Okullarda dizi dizi uygulanan kurallar, toplumsal yaşamın gereği olarak uygulanan kurallar dizisi bitmez. Kuralların resmi olanı vardır, yani uyulmazsa ceza ile uyarılacak olanı vardır. Bir de kendi kendimize uyguladığımız kurallarımız vardır. Asıl katı kurallar okul yaşamına başlandığında görülmektedir.

Ülkemizde kural denince belki ilk akla gelen trafik kurallarıdır. Kurala uymamanın bedeli bazen can pazarına dönmüş kazalar ile ödenmektedir. Cezai yaptırımı olmasına rağmen bazı sürücüler kurala uymamayı başarı, hatta beceri olarak ne yazık ki görebilmektedir. Örneğin kırmızı ışıkta geçmeyi, yanlış yerde araç sollamak gibi hatalar yapılarak zaman kazancı yapıldığı, bazen de pratik olduklarını anlatmak isterler. Bir de sosyal sorumluluktan kaynaklanan kurallarımız vardır.  İlk akla gelen karşıdaki insanın haklarına duyulan saygıdır. Toplum olarak komşuluk ilişkilerimiz gerçekten çok sıcaktır, ama bitişik  komşu ile bahçe sınırına bir duvar ya da tel örgü gibi bir sınır belirlenmeyince, bir süre sonra bahçelerin iç içe geçtiği ve sorunların başladığı görülmektedir. Bu da bir kuralsızlıktır.

Ülkemde yaşarken bazı kuralsız yaşam şekli sanırım göz alışkanlığı yaratmakta. Ancak oradan ayrılınca farklılığı daha iyi görebiliyorum. Kurala uyan insanlar aynı zamanda sabırlı insanlardır.  Kuralsızlığın getirdiği karmaşıklığı bazen eleştirirken, çok fazla kuralın da insanı yorduğuna Amerika’daki yaşamdan anlıyorum. Sabırlarına şahit olduğumda, bu kadar da olur mu? Dememek elde değil! Birkaç olayı sizinle paylaşmak istedim. Kim demiş THY rötar yapıyor, gelin rötarı Amerika’da görün. Genellikle THY ile uçarım. Bu gelişimde ABD ye ait olan bir şirket ile uçtum. İstanbul’dan rötarlı kalkan uçak havada hız yaparak belirlenen saatten ancak 15 dakika gecikmeli indi. Benim gibi bağlantı uçağı olanlar  koşturarak uçağın kalkacağı kapıya gittik, ama saat 21.30 da kalkması gereken uçak şirketi, saat 02.30 a kadar yaptığı rötarı 15 er 20 şer dakikalık gecikmelerle boardlarda duyurdu. Kendi adıma uzun yolun sonunda bağlantı uçağımın kalkış belirsizliği beni gererken, salonda bir tek kişinin dahi sıkıldığını ya da görevlinin masasına gidip  gecikmeyi sorguladığını görmedim. Oysa aynı olayı ülkemde de yaşamıştım, bu sorundan dolayı bekleme salonunda seslerin ciddi anlamda yükseldiğini biliyorum.  Bu toplum bekleyeceğini biliyorsa, asla sorgulamaz.

Amerika’da nerede olursa olsun herkesin uyduğu kuyruğa girme olayı bilincinin temelinin okul öncesi eğitimde atıldığını gördüm. Şöyle ki; öğrenciler bahçeye çıkarılırken veya yemek salonuna götürülürken bir ip kullanılır, ipin ucu bir arkadaşlarına verilir, diğer arkadaşların da ipi tutarak tek sıra halinde yürümeleri sağlanır. İşte basit bir uygulama.

Tek şerit bir yolda önde ağır vasıta olduğunda hız limitinin altında seyretse dahi geçiş izni verilinceye kadar  -bazen 10 km dahi olabiliyor- kural ihlali yapılmadan seyreden araç sürücüleri sabırla stres yapmadan ağır ağır takip ederler.

Amerika’ya eğer ziyaretci vizesiyle gelindiyse 6 ay da kalsanız, paranızda olsa, bankada hesap açmak deveyi hendekten atlatmaktan daha zor.

Yine aynı ülkede kredi puanınız oldukça iyi, nakit paranız varsa ve kredi verilmesi onaylanmış olsa bile, ev sahibi olmak için sağlanması gereken belgeler 2 ay gibi zaman almaktadır. Ayrıca aracı firmalar ev alcısı ile satıcıyı asla yüz yüze getirmiyorlar. Nasıl da becerirler. Oysa biz ne yapıp yapıp buluşmak için yol buluruz!

Alınan binek aracın sigortası yapılır. Ancak kullanıcının adı belirlenir. Bir başka kullanıcı adı eklendiği zaman çoğunlukla sigortaya ödenecek meblağ da artacaktır.

Kupon ile alış verişin yoğun olduğu ülkede kasaya gider ödeme yapılırsa, normal etiket ücreti ya da varsa indirim uygulanır sonra ödeme yapılır. Aynı mağazanın giriş kapısında ya da gazetelerde alınan kupon ile extra indirim uygulanır. Yani kupon görülmezse ya da sistem bilinmiyorsa fazladan ödeme yapılabiliyor.

Satın alınan ürün kullanılsa dahi çoğunlukla 30 gün içerisinde gerekçe gösterilmeksizin iade edilebiliyor. Ya da 30 gün içerisinde alınan ürünün fiyatı düşerse ürün ve fiş ile mağazaya gidilerek aradaki fark geri alınabilmekte.

Toplumun uyku saatleri dahi evdeki kurallara göre.  Evlerden süzülen loş ışıklar saat 22.00 den itibaren yerini karanlığa bırakıyor, sabahın erken saatlerinde bahçe çalışmalarıyla hayat yeniden başlıyor. Çok düzenli, tablo gibi olan bahçelerde oturan insanları görmek mümkün değil. İşini bitiren hemen evinde.

Bireysel yaşam bu kadar mı olur! Yılda bir kaç defa geldiğim evin bitişik komşularını halen göremeyişime hayret ediyorum. Oysa ülkemde mutlaka bitişik komşu ile en azından karşılaşmak mümkün olmakta.

Kurallar işlerin işleyişi bakımından elbette kolaylık sağlamaktadır. Ama bana göre yeri gelince esnek düşünme ve hareket etmek de özgürlüğümdür diye düşünüyorum.

Ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlarken nice zaferler diliyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.