Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

KİME İNANALIM!

24
Kasım
2009

Aşı olma konusunda ülkemizde bir ikilem yaşanıyor. Televizyonda boy gösteren bilim adamlarının çelişkili ifadeleri, halkı tedirgin etmekte ve vatandaşın büyük bir bölümü aşı olmaktan korkmaktadır.  Halk kime inanacağını şaşırdı. Domuz gribi ise her gün canlar alıyor. Şu günlerde hastalıktan ölenlerin domuz gribinden mi, yoksa diğer bir hastalıktan mı öldüğü konusunda da şüpheli yorumlar var.

Domuz gribi konusunda elbette ki ortalıkta dolaşan ve gerçek olup olmadığı konusunda kesin bilgiler olduğundan şüphe duyulan söylemlere inanmamak lazım. Fakat korkunç olan gelişme, virüsler konusunda uzman olan doktorların bile farklı görüşler belirtmesidir. Kime güveneceğimizi şaşırmış durumdayız.

Geçenlerde Norveç’ten gelen bir haber kafalarımızı daha da karıştırdı. Bu habere göre domuz gribi mütasyona uğramıştı. Bu habere göre, şu ana kadar kullanılan aşılar boşa gitmiş olmaktadır. Ancak bu konuda dahi net bir bilgi yok.

Sayın Başbakanımızın “Kendisinin ve çocuklarının” aşı olmayacaklarını medyada belirtmesi, oysa diğer taraftan Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ’ın ise aşı olma taraftarı beyanları, ortalığı iyiden iyiye karıştırdı. Bu söylemlerde dahi politik bir manevradan söz eden vatandaşlar oldu. Kimisi “Sağlık Bakanlığı büyük harcamalar yaparak aşıları getirdi. Bu nedenle bu aşıların kullanılması istenmektedir” derken, diğer bir kısım vatandaş ise “Aşıların parti parti geldiğini, bu nedenle aşıya karşı aşırı bir talebin olması durumunda, bir kaosun meydana gelmemesi için Sayın Başbakanımızın özellikle aşı olmayacağını belirterek, aşı talebini frenlediğini” söyleyenler bulunmaktadır.

Kamuoyunda meydana gelen tartışmalar sonucunda aileler de etkilenmiş ve karşı-koca arasında dahi ikilemlerin yaşamasına sebebiyet verilmiştir. Bizim evde dahi aşı konusunda düşünceler farklılaştı. Eşim aşı oldu, ancak ben olmadım ve eşime takılarak, “Önce sen aşı ol seni izleyelim, şayet sana birşey olmazsa o zaman bende olurum” esprisini dahi yaptım.

Türkiye’de ise maalesef deprem konusunda olduğu gibi domuz gribi aşısında da gene çelişkili ifadeler veren bilim adamları sınıfta kalmıştır. Düşünebiliyor musunuz? Aynı sahada çalışan hekimler ve bilim adamları bir türlü aynı ifadeleri kullanamamaktadır. Hatta politik görüşleri nedeniyle birbirinin aksine açıklamaların yapıldığı iddialara ortalıkta dolaşmaktadır.

Kanımca en doğru olan şey Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) bu konudaki söylemleridir. Bir de Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya gibi ülkelerin aşı konusunda nasıl davrandıklarını gözlemlemeliyiz Çünkü söz konusu bu ülkelerde sağlığa karşı çok daha duyarlı davranılmaktadır.

Gripten korunmak için mümkün olmadıkça çok kalabalık yerlerde dolaşmamalıyız. Geleneğimizin bir parçası olan yanaktan öpüşme ve tokalaşma alışkanlıklarımızı da bir süre bırakmalıyız. Özellikle yaklaşan Kurban Bayramında bu tablonun daha sık görüleceğini düşünüyorum. Bu bayram sadece göz teması, mimik ve gönlümüzle bayramlaşamaz mıyız? Vücut direncimizi kırmamak için bol meyve yiyerek ek vitamin almalıyız diye düşünüyorum.

Domuz gribinin de bir an önce dünyamızı terk etmesi dileği ile okuyucularımın bayramlarını kutlar; sağlıklı bir yaşam dilerim

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.