Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

KARGO ŞİRKETLERİNİN ÇİLEKEŞLİĞİ

01
Ocak
2020

Sanırım kargo firmaları ile muhatap olmuşsunuzdur. Özellikle elektronik ticaret, yani internet üzerinden alış veriş başladıktan sonra çok daha sık kullanır hale geldik. Yoğunluğa cevap verebilmesi için kargo firma çeşitliği ve şube sayısı arttı. Bütün bunlara rağmen kargo firmaları ile sıkıntı yaşamayan kimse ya yoktur ya da çok azdır.

Kargo ile sıkıntılar elbette farklılık gösterse de aynı sıkıntıları yaşayanlar da azımsanmayacak kadar çoktur. Kendi yaşadıklarım ve ofiste sıra bekleyen müşterilerin söylenmelerinden kesitler vereceğim,  bilmem bana katılır mısınız?

Herkes biliyor ki ürün sanal mağazadan alınınca internet üzerinden takibi yapılabiliyor. Ne zaman çıktı? Kargo nerede? Kargo dağıtıma çıktı mı?… Buraya kadar işlem sıkıntısız… Peki, sonra ne oluyor?

Adres olarak iş yeri adresi veriliyor ise bu ne demektir? Kargonun 8.00-17.00 saatleri arasında teslim edilmesi beklenir. Ama akşam saat 19.00 gibi bir SMS alırsınız. Şöyle; “Kargonuz adresinize getirilmiştir. Bulunamadığınızdan şubemizde beklemekte olup yarın almanız rica olunur .” Kurumların mesai saatleri bilinmektedir. Uygun saate neden gidilmez? Eğer mesai saatleri içerisinde gidildiyse gelen kargoları birbirimizin adına alacak onlarca arkadaşız. Herhangi bir odaya teslim edilebilir. Ürün alırken adrese teslim ücretini ödediğimiz halde ürünü kargo şubesinden almak zorunda kalıyoruz. Küçük ürünler için adrese teslim ücreti çok fazla olmayabilir ama iki defa büyük ürün aldım ve 100 lira gibi eve teslim kargo ücretini ödediğim halde, ürünü gidip şubeden almamı istediler. İtiraz edince farklı gerekçeler sunuldu. Ancak ürün aldığım firmayı arayınca lütfettiler, sadece fakültenin kapısına kadar bıraktılar.

Birkaç gün önce E-Ticaret şirketlerinden birisi beni arayarak aldığım bir ürünü iptal ettiğimi onaylamak istediğini söylediğinde böyle bir şey olmadığını, ürünü beklediğimi ve bu bilginin kendilerine kimin verdiğini sordum. Verdiği cevap ilginçti. ”Güya, kargo ürünü bana getirmiş ve ben almamışım, iade ediyorum demişim” Oysa böyle bir şey olmamıştı.

Kargo şubesini zaten telefon ile aramak ne haddinize, asla cevap verilmez. Her gittiğimde görüyorum telefon çalıyor cevap verilmiyor ya da açılıp hemen kapatılıyor. Kabul ediyorum o da ayrı külfet olabilir ama belki arayan kişiye ait kargo ulaşmamış ve kendisi de gelecek durumda değildir.

Birkaç gün önce en yakın şubeye bir paketimin geldiği mesajı geldi. Ama ürün bir türlü adresime gelmedi. 2 gün bekledim ve Cuma öğle sonuna kadar gelmeyince ilgili firmanın şubesine gittim. Çok büyük olmayan bir ofis idi. Benden önce 21 kişi sırada. Sıra da denmez, çünkü sıraya girecek boşluk yok. Paketler yerlerde ve darmadağın, dolayısıyla ofiste yürünecek yer yok. Tek kişi çalışıyor. Orada bekleyenlerden paket gönderenlerin sayıları azdı. Çoğunluk benim gibi adreslerine teslim edilemeyen paketlerini almaya gelmiş ya da iade işlemlerini yapıyorlardı.

Oradaki görevli tek başına çalışıyordu. Sisteme bakıyor, kalkıyor darmadağın olmuş yerlerdeki paketler içerisinde müşterinin paketini arıyor kah bulabiliyor, kah bulamıyor. Her müşteri için 3-8 dakika arasında vakit ayırıyordu. Sinirlenmemek mümkün mü? İnsanların o kadar boş vakitleri var mı? 1 saat sonra nihayet sıra bana geldi. “Neden başka personel yok? Bu kadar bekletmek hiç de doğru değil, Bu sizin hatanız değil, lütfen müşteri şikâyeti olarak şirketteki sorumlu kişiye ulaştırın, 1 saattir görüyorum tek başınıza çalışıyorsunuz. Ayrıca kargolarımız adresimize teslim edilse burada yoğunluk da olmayacak “ diye hoşnutsuzluğumuzu ve beklentimizi dile getirdiğimde, oradaki görevli halinden memnun bir tavırda “arkadaşımız gelecek, dağıtıma çıktı “ dedi. Ben dağıtımların uzun sürdüğünü burada sabit duran bir görevliye ihtiyaç olduğunu, bu kadar bekletilmenin her anlamda yanlış olduğunu belirttim. Yine aldığım cevap “ Hanımefendi bir eleman kolay mı yetişiyor sanki? Bizim işimizi müşteri artırıyor” dedi. Müşteri neden artırsın, işte bakın 3 kişi hariç hepimiz kargo paketimizi almaya geldik. Bize paketler gelseydi neden gelelim dedim. . Verilen cevap yine yağ gibi üstte kaldı. Efendim müşteri geldiğinde paketini bazen kendisi arıyormuş ve dağınıklık oluyormuş.!

Zor, gerçekten bazılarına laf anlatmak çok zor…  “Tamam, siz tek başınıza çalışmakla mutlusunuz. Çünkü iş ilerlemiyor. Vatandaşın vakti ve sabrı çok nasıl olsa!” diyerek beklemeye devam ettim. Sonuçta da bana gelen paketi  10 dakika aradı, şubeye gelen paketim bulunmadı. Dağıtım yapan kişiye sordu, orada da “paket bende değil” cevabını aldı. Zaten ofisin dağınıklığından bulunamazdı. Yerlere atılmış paketlerin arasından gezindi, ama paket yoktu. O kadar insanın beklemesi beni huzursuz ettiği için talebim üzerine eğer bulunursa, bakalım zahmet etmezlerse adresimize gönderecekler. Çünkü adrese bir defa gidiyorlarmış.

Gelen paketler yerlere atılmış, sınıflama yok, ofise gelenler paketleri ayakları ile sağa sola itekleyerek ya da üzerlerinden atlayarak ilerliyorlardı. Neden bu kadar dağınık çalışıyoruz anlamıyorum? Neden herkes sorumluluğunu yerine getirmez? Neden dakikalarca, saatlerce birilerinin görevlerini yapmadığı için sırada bekletilelim?

Bilmem ki acaba gelecekte daha düzenli çalışılarak insanların vakitlerini alıp sabırlarını bu kadar zorlamaya devam ederler mi?

Yeni yılın ilk günü bugün. Geleceği oluşturacak her yeni günün bir önceki günden daha güzel, isteklerinizin gerçekleşmesi ve sizi daha mutlu etmesi dileğiyle sağlıklı, mutlu yıllar dilerim sevgili okurlarım.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.