Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

GERÇEKTEN DE ELAZIĞ SAHİPSİZ

25
Ağustos
2019

Elâzığ’ımız tarihi dokusuyla saymakla bitmeyecek hazineye sahip. Elazığ coğrafi güzellikleri ile yine oldukça zengin. Elazığ inanç turizminin yaşanacağı ve yaşatılacağı yer. Elazığ teröre geçit vermeyen huzur kenti, Elazığ mutfağı ile lezzeti ile ilk sıralarda yer alır. Elazığ adet ananesi ve kültürü ile saygın bir şehir. Ama halk arasında derler ya sahipsiz şehir! Bazen bu söyleme katılmamak mümkün değil… Evet, gerçekten de Elazığ sahipsiz şehir. Niye mi?

Hazar Baba Dağı kayak merkezi doğasıyla harika bir yer. Kayak yapabilenler için zemin uygun. Hazar Gölüne 1850 metre yüksekten bakmaktadır. Manzaraya doyum olmuyor. Yukarıda beyaz çarşaf gibi dağ, dağın altı mavinin tonları görünümünde göl, çevresinde kısım kısım yeşil çamlar. Bir yandan buram buram kokan mangalda yapılan ekmek arası sucuk, karın üzerinde rengârenk dolaşan insanlar, nasıl da güzel bir ortam. Gerek profesyonel, gerekse amatör kayakçıların kullanabildikleri pistleri ile harika bir yer…

Hazar Baba Dağının Elazığ’a 30 km ve Elazığ hava alanına da 22 km uzaklıkta olması ayrı avantajdır. Hazar Baba Dağının en önemli özelliklerinden birisi, Hazar Gölü ve Keban Baraj Gölünün görünebilmesidir. Peki, bu nimet elimizdeyken değerlendirebiliyor muyuz?

Hazar Baba Dağı Kayak Merkezinde hizmet veren bir tesis var. Ancak hafta sonları ziyaret eden misafir yoğunluğuna cevap veremeyecek kadar küçük. Hatta insanlar kapalı alana geçip sıcak içecek alabilmek için masaların boşalmasını bekliyorlar.  Var olan kapalı alan kapasite olarak oldukça yetersiz ve ilkel. Mutlaka ciddi anlamda elden geçirilmeli. Oysa sobanın yanacağı ve Elazığ eski oturma salonları gibi bir yer döşenerek sadece içeceklerin olduğu bir ortam hazırlansa, eminim ki geliri ile masrafını fazlasıyla çıkaracaktır. Yıllardır orada değişen fiziksel alan yok, sadece değişen şu: ziyaretçi sayısının oldukça artması. Günübirlik gelir düşünülmemeli. Hizmet kesintisiz ve memnuniyet çerçevesinde olduğu sürece işletme geliri de süreklilik arz edecektir. Yine de kışın eksiklikler vardı, fakat en azından tuvaletler açıktı.

Geçen hafta Ankara’dan gelen misafirlerimiz ile muhteşem manzarayı görmek ve çay içmek için Hazar Baba Dağına çıktık. Bütün mekânların kapalı olduğunu gördük.  Dışarıda akan suyun olmaması da hiç tahmin edilemeyecek bir durumdu. Dağdan inerek suları pet şişelere doldurarak tekrar yukarı çıktık. Taşıma su ile çay yapmak orada sadece kışın aktif olan tesise asla yakışmadı.

İçecek, yiyecek işi taşıma yöntemi ile çözümlendi. Ancak açık tuvaletlerin olmaması şaşırtıcıydı.

Düşünüyorum da bu kadar cazip bir alan hangi ülkede olsa yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğrar.  Fiziksel alanda insani ihtiyaçların hepsi de sağlanmış olurdu.

Valiliğin yaptırdığı, ancak kışın işletmeciliğin aktif olduğu bu mekân yaz mevsiminde kaderine terk edilmiş. Hali hazırdaki işletme sahipleri orada yaz sezonuna uygun hizmet verebilir. Valilik Makamının emri ile ya da Sivrice Belediyesinin girişimi ile Hazar Baba Dağı bütün ihtişamı ile gelen ziyaretçiler sayesinde yaz canlılığını koruyabilir.

Bu kadar güzel doğaya sahip, ancak sokakları çöpten geçilemeyen, bakımsız, asfaltı bozuk Sivrice ilçemiz zaten girişte hayal kırıklığına uğratıyor. Yıllardır aynı bakımsızlık hiç mi düzeltilemezdi!

Harput evliyalar yatağı, inanç turizminin canlı tutulacağı yer. Mezarlıklar insanların kişisel gayretleri ile temizleniyor. Mezarlıklar arası yapılan bazı kilitli taş yollar ara yolları çamurdan kurtardı. Ancak mantığın almayacağı yerler var. Tayyar Baba türbesinin bulunduğu sokak oldukça dar. O sokak da kilitli taş ile döşenmiş,biz ve bizim gibi aile kabristanı orada olanlar yağışlı havada çamur olmadığı için her ziyarete gittiğimizde takdir ediyoruz. Zaten sokak çok dar. Tek araç ancak zor geçerken, o daracık yolun her iki tarafına kabristan duvarlarından itibaren 50 cm genişlikte kaldırım bordür taşının döşenmesinin mantığını çözmek mümkün değil.  Kaldırım bordür taşı var, ancak kaldırım taşı da döşenmemiş. O kaldırım mantığı yol yakınken düzeltilmeli. Sıkıntılı yol oldu. Hem yol çok daraldı, hem kaldırım yürünebilecek genişlikte değil, hem de kaldırım taşı döşenmediği için yoldan kabristanların içerisine geçmek yaşlı ve engelliler için bir çile. O kadar dar yolda sanki yürüyüş yapılıyormuş gibi o ara yolda sağlı-sollu 50 cm genişlikteki kaldırıma ne gerek vardı?

2002 yılında Valilik tarafından Harput’ta yaptırılan Hünkâr Konağının ihale yoluyla işletmecilere verildiğini biliyoruz. O mekânın daha aktif ve Harput kültürüne uygun aktiviteler ile yaşamasını ve yaşatılmasını arzu ederiz.

Doğrusu Elazığ’dan daha iyi hizmet alan ve hizmet veren şehirleri hem kıskanıyor hem de takdir ediyorum. Örneğin; Malatya –Darende de bulunan Somuncu Baba Türbesi ve Külliyesinin yeni düzenlemesine 2009 yılında başlanmıştı ve 2013 yılında açılışı yapıldıktan sonra ziyaretçi akınına uğramıştır. Her anlamda bakımlı bir Külliye… Bakımını bir vakıf üstlenmiştir. Yok mu Elazığ’da bu vazifeyi üstlenecek kuruluş?

Bir Elazığlı olarak bu olumsuzluklar karşısında içim yanıyor. Dolayısıyla da “Sahipsiz Elazığ” söylemi maalesef gerçeği yansıttığını üzülerek ben de telaffuz etmek zorunda kalıyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.