Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

Gel de Yazma.. Gel de Üzülme….

04
Eylül
2019

Gel de yazma, gel de duymak istemeyenlere sesini duyurma çabasına girme, gel de bu güzel şehir için yapılmayanlara üzülme, gel de bu şehirde bazı bölgelerde oturan mahalle sakinlerine reva görülen hizmet değil ihmalkârlığa yanma… Sıralarsak bitmez…

Yıllardır yapılan hizmet aynı doğrultuda. Her seçimde heyecanlanıyoruz. Acaba bu defa şehrin doğu tarafına ne hizmet gelecek diye.  Eskiden Prof. Dr. Bahaeddin Ögel adı ile bilinen İtfaiye ile Doğukent mahallesini bağlayan cadde, Şehir Hastanesinin yapımıyla adı değiştirildi ve Seyda Molla Bahri Efendi Bulvarı olarak değiştirildi. Çünkü bu değişiklik güya çok elzemdi! Asıl amaç şuydu. Şehir hastanesine gidecek halk, caddenin ismini öğrenmek zorunda kalacaktı ve dolayısıyla Rahmetli Seyda Molla Bahri Efendinin adı herkese ezberletilecekti. Çünkü birilerinin yakınıydı.  O dönemde gelen tepkiler üzerine Prof. Dr. Bahaeddin Ögel adı bu ana bulvarla birleşen bir caddeye verilerek halk uyutuldu.  İsim değişikliği konusunu STK ların gündeme taşımaları da işe yaramadı,  isteseniz de istemeseniz de böyle karar aldık,  dayatması yapıldı.

Oysa bu değişikliğe ne gerek vardı. Yıllardır o cadde Prof. Dr. Bahaeddin Ögel olarak biliniyordu. Pekala, Seyda Molla Bahri Efendi ismi bir başka bulvara verilebildi. Oldu bittiye getirilen bu işlem henüz yerine oturmadı. Google Map’e baktığınızda, söz konusu Şehir hastanesi ana bulvarı hala Prof. Dr. Bahaeddin Ögel olarak gözüküyor. İnsanların kafasını karıştırmaya değdi mi?

Yine Belediye otobüs son durak park yeri o kadar çok uygun boş alan varken Doğukent’de bahçeli, müstakil evlerin hemen karşısına yerleştirilmesi de vatandaşın yine kandırılmasıydı. Nasıl mı? Belediye Otobüs Park yeri gündeme gelince eşim önceki Belediye hizmetleri  sürecinde Basın Müdürünü arayarak bahçeli evlerin hemen karşısında 20 metre mesafede onlarca otobüsün park etmesi durumunda olacak hava ve ses kirliliğini dile getirdiğinde, verilen cevap ne yazık ki yanıltmacaymış!… Şöyle;  O alanda sadece elektrikle çalışan sayıları da 15 olan olan ELBÜS’lerin park edeceklerini söyleyerek günü kurtarmışlardı.  İlerleyen günlerde gördük ki verilen bilgi doğru değil.  İnsanlar doğal ortamda otursun, nefes alsın diye bahçeli evi tercih ederken 20 metre mesafede bütün şehrin belediye otobüslerinin garajı o evlerde oturanlara verilen cezadır.

Gece yarısı havanın en temiz olduğu saatlerde otobüsler garaja girerler, garajın yatak odalarının hemen karşısında olması, belediyenin orada oturanlara verdikleri cezayı katıyla hissettiriyor. Çünkü o bunaltıcı havada gece yarısı pencereler açılamıyor, otobüsler park ederken egzoz kokuları ve geri gidişlerde ki sinyal sesleri, şoförlerin kendi aralarındaki konuşmaları uykuyu bölen etmenler.  Gece onlar yerleştikten sonra pencerelerinizi açarsınız bu defa da birkaç saat sonra sabah sefere çıkacak otobüslerin erkenden dakikalarca rölantide çalıştırılması yine ses ve egzoz kokusu ile pencereleri kapattırıyor.  Bahçeli ev için çile bu çile…

Belediye o zaman onca yer içerisinde müstakil evde oturanlara karşıya garaj yapmayı reva gördü ve orada oturanlara bile bile yanlış açıklama yaparak! Ayrıca garaj denilen yere insaf yani bari asfalt da mı dökülmez. Otobüsler çıkınca arkalarında toz bulutu. Motor sesi, egzoz kokusu ve araçların arkasından çıkan toz  daha ne olsun değil mi?

Belediye Otobüs garajının etrafı içeriden ağaçlandırıldı güya. Ama su görmeyen ağaçlar. Oysa geçen yıl dikildikleri için daha çok suya ihtiyaçları vardı. Yapraklar sararmış, kurumaya yüz tuttular. Bu ağaçları dikmek marifet değil, marifet olan onların yeşermesine imkan sağlamaktır. Bu garajın sorumluları yok mu? Ağaçları sulatmak çok mu zor!

Doğukent Prof. Dr. Mustafa Temizer Caddesi yanında bulunan yürüyüş parkuru orada oturanlara sus payı yapılmış bir yer sanki.  Hafriyat her ne amaç ile parkur üzerine boşaltılmıştı bilmiyorum ama sonradan belediye tarafından hafriyat kaldırıldı. En azından o toprak yığını kalktı. İyi de yürüyüş parkuru  kırık dökük, bazı yerler parçalanmış,  Çevresi yükselmiş, kurumuş ot ve dikenler ile çevrili. Defalarca ilgililere bildirildi. Sosyal medyada videolar paylaşıldı. Ama Belediye’den tık yok.

Şehrin batı tarafında parkurlar sık sık yenileniyor, parkur çevresi bakımlı. Hatta birkaç gün önce yine Malatya Caddesinde bir yürüyüş yolu kauçuk ile döşendi. Yol boyu da güllük gülistanlık.  Mutlaka memleketimizin her bölgesine giden hizmet bizi mutlu eder. Ancak ezelden beri belediye hizmetleri ilimizde farklı bölgeye farklı yapılıyor. Bu durumda ilk aklıma gelen şu: Şehirde mahallelere hizmet verilirken orada oturan sakinlerin sosyal yapıları göz önüne alınıyor. Eeeeee bu durumda elbette ki Doğukent ve benzeri bazı mahallelere bu tarz hizmetler eksik yapılacaktır. Oysa seçimlerde oy alabilmek için yapılan ziyaretlerde farklı bölgeye farklı hizmet denmemişti.

Bilen var mı? Ya da yanılıyor muyum? Yine Doğukent Prof. Dr. Mutafa Temizer caddesinde orta refüjdeki bordür taşları söküldü. Refüjde değişiklik mi olacak? Yolu genişletme adına belki orta alan daraltılacak diye beklerken, yine sadece refüj bordür taşlarının değiştiğini gördüm. Bir farklılık arada yaya geçitleri için daha sık yer yapılmış. Gerekli miydi?  Yıllardır görüp de anlam veremediğimiz taş değişikliği ya pembe renk taş ya da gri renk taş döşeme sırasıyla devam ediyor.

Halkın oyları ile görev başına gelen her belediyeden hizmet beklemek vatandaşın hakkı.

Belediye’nin şehir genelinde parklar, fitness sahaları ve çocuk oyun alanları ile yürüyüş yollarında kauçuk yenileme çalışmalarının devam ettiğini yer yer görüyoruz. Yetkilileri Doğukent’teki yürüyüş alanının da elden geçirilmesini bekliyoruz. Hizmet mahallelere eşit dağıtılmalı. Eşitsizlik ve duyarsızlık hissedince de bizler yazmaya ve eleştirmeye, duyarsızlık gösterse de  153 ü aramaya devam edeceğiz.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.