Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ERZURUM, VAN VE BİTLİS SERÜVENİ

26
Mayıs
2011

Her tarafı cennet Yurdum. Mayıs ayında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin eşsiz manzarasını, bozulmamış yapısını bilirim. Bu güzelliklerin üzerine bir de Anadolu insanın misafirperverliği eklenince eşi bulunmaz yerler daha bir değerleniyor.  Manzara ne kadar güzel olursa olsun o bölgeyi temsil eden insanların varlığıyla anlam bulan Anadolu beldelerine hayran kalmamak mümkün mü?

Fırat Üniversitesinde yapılan 6. Uluslararası İleri Teknolojiler Sempozyumu vesilesiyle eşim tarafından davet edilen Amerikalı bilim adamları ve 35 yıldan fazla Amerika’da yaşayan ve alanlarında isim yapmış Türk asıllı hocalarımız gelmişlerdi. Fırat Üniversitesi ile kendi üniversiteleri arasındaki protokolü rektörümüzle imzaladılar.

Yeniliğe açık olan ve fırsatı değerlendirmek isteyen Anadolu’daki bazı Üniversiteleri n rektörleri de bu girişime kendilerinin de talip olduklarını eşimi arayarak belirttiler. 18 kişilik bir grup Erzurum Atatürk Üniversitesine doğru yola çıktık. 18 kişinin sorumluluğunu almak ciddi anlamda riskli bir görev olmasına rağmen, yol boyunca gördüğümüz güzellikler bizi pozitif etkiledi. İlkbaharda yağan yoğun yağmur dağları ve ovaları yemyeşil renge bürümüştü. Her yer adeta yeşil halı ile döşenmişti. Dağlardan sular kendilerine göre yol bulmuş ve aşağı akıp gidiyorlar. Yeşil halı üzerinde yayılan küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar sanki apayrı bir dünyadalar. Sarı, siyah, beyaz renkli koyun ve kuzuların karnını doyurabilmek için yamaçlara kadar tırmanmaları, bazılarının çimene yayılarak yatmaları manzaraya daha çok anlam katıyordu.  Yol kenarındaki tarlalarda çalışan erkek, kadın, çocuklar geçim kaynağı olan tarlalarında ellerinde kürek ya da çapa, bazısı çamurda yalınayak çalışıyorlardı. O an buruklaşıyordum. Hayatın bazıları için ne kadar zor olduğunu, benim de kadın onların da kadın olduklarını ve benim ne kadar şanslı olduğumu düşünerek camdan dışarıdaki betonlaşmamış, bozulmamış manzarayı seyrederek ilerledik. Gittiğimiz araçta bulunan Amerikalı misafirlerimiz doğayı hayranlıkla izliyor ve resimliyorlardı.

İlk durak yerimiz Erzurum oldu. Atatürk Üniversitesi Sayın Rektörü prof. Dr. Hikmet Koçak’ın sıcak ilgisi ve misafirperverliği özellikle yabancıları şaşırttı. Çünkü toplum olarak alışık olmadıkları protokol çerçevesinde samimi bir karşılamaydı. Erzurum’daki tarihi yapıları gezerek bilgi aldılar. Kendi ülkelerinde beslenmelerine ne kadar çok dikkat ettiklerini biliyorum. Belli yaşta et ve yağdan uzak duran bu insanlar Erzurum’da cağ kebabına, kadayıf dolmasına nasıl hayır desinler ki…

Erzurum’dan Van’a geçtiğimizde Van Gölü cazibe alanına girdi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Peyami Battal’ın daveti üzerine Van’a gitmiştik. Yüzüncü Yıl Üniversitesi ile ABD’de bulunan bir Üniversite arasında protokol imza töreninden sonra Bitlis Ahmet Eren Üniversitesine Rektör Sayın Prof. Dr. Mahmut Doğru Hocamızın daveti üzerine Tatvan’a geçtik. Girişimci olan hocamız da misafirleri ağırlayarak yine University of Arkansas at Little Rock Üniversitesini temsilen gelen Prof. Dr. Coşkun Bayrak ile bir protokol imzaladılar. Bu protokole göre öğrenci ve akademisyenler karşılıklı değişim projesinden yararlanacaklar.

Gönlüm arzu eder ki yaklaşık 1 yıl kaldığımız ve kuruluşunda emek verdiğimiz Siirt Üniversitesi de dışarıya açılacak penceresini erken açar. Yeter ki girişimci idarecilerimiz olsun,  projeler ardı ardına gelir.

4 gün içerisinde çok keyifli yapılan yolculuk nerdeyse yılın yorgunluğunu aldı. Bir yandan ilkbaharın coşkusuyla doyulmaz manzara, bir yandan ülkemin insanın samimi tavırları ve misafirperverliği özellikle Üniversitelerimizle işbirliği yapan ABD’den gelen temsilci hocalarımızı büyüledi.  En önemlisi de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi hakkında duydukları bazı olumsuz düşüncelerinin silinmesi ve güzelliklerinin görünmesiydi.

Sosyal ilişkileri zayıf olan Amerikalı misafirler o kadar mutlu olmuşlardı ki onları yolcu ederken şöyle bir teklifleri oldu. “Biz akşam kendi aramızda konuştuk, gelecek yaz için bu bölgede yaz okulu açmak için proje hazırlayacağız.” dediler. Bu teklif, ülkemizden aldıkları hazı ve memnuniyeti anlatır.  5 günde 4 Üniversite ile protokol imzalanmasını sağlayan eşim gibi girişimci bilim adamlarına çok ihtiyaç olduğunu ifade etmeden geçemeyeceğim.

Eşi benzeri olmayan özelliklere sahip yurdum insanı her daim var olasın!

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.