Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ENGELLİ AİLESİ OLMAK

25
Kasım
2011

Engellilik, doğuştan olabildiği gibi bilahare meydana gelen hastalıklar veya kazalardan sonra da olabilmektedir. Engelli birey normal bir kişinin kişisel ve toplumsal yapmaları gereken işleri yapamamasıdır. Engellilik fiziksel, ruhsal ya da kalıtımsal olabilir. Her sağlıklı insanın da engelli adayı olduğu unutulmamalıdır. Toplumsal bir sorun olsa dahi ne kadar ilgiliyiz o tartışılır. 

Son yıllarda bu konu ile ilgili çeşitli birimler kuruldu ve hizmet vermektedirler. Ancak engelli bireylerin istedikleri, geçici yardım ve çözümler değil, engelliliklerini bertaraf edebilecek ya da az hissettirecek yaşam şeklidir. Asıl aşılması gereken engelli bireylerin topluma kazandırılmasıdır. 1 yıl önce Ege Üniversitesinde yapılan “Engelsiz Ege” çalıştayına katılmış ve çeşitli Üniversitelerden gelen engelli öğrencilerin panelini dinlemiş ve çok etkilenmiştim. “Bize acımayın”, “bize ayrıcalık tanımayın”. “bizim engelimizi azaltacak kalıcı çözümler bulun. Örneğin; tekerlekli sandalyemizi siz sürmeyin. Bize gitmek istediğimiz yerlere uygun rampalar veya asansörler yapın. Gözlerimiz görmüyor diye kitapları bizden uzak tutmayın. Bize sesli kitap temin edilsin.” gibi önerileri vardı. Her Üniversitede engelli öğrenci birimi kurulması zorunlu hale gelince Üniversitelerde ilgili merkez ya da Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı himayesinde çalışmalar yapılmaya başlandı. Daha sonra da Üniversiteler bazen ulusal düzeyde toplantılar yaparak gerçekleştirdikleri etkinlikleri paylaşmaya başladılar. Bu tür toplantıların faydalı olduğuna inanıyorum. 

18.Kasım 2011 Cuma günü Fırat Üniversitesi ev sahipliğinde Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen Engelsiz Üniversite I. Bölge Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya davetli olan İnönü Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi, Adıyaman Üniversitesi, Artuklu Üniversitesi, Tunceli Üniversitesi, Harran Üniversitesi ve Siirt Üniversitesinden birer temsilci katıldı. Her Üniversitede konu ile ilgili yapılan çalışmalar paylaşıldı. Yeni açılan Üniversiteler için yerleşik üniversitelerin kılavuzluk yapmalarında fayda görüldü. Yapılan faaliyetlerin paylaşıma açılması istendi. Yapılan gözlemlere göre toplumsal bir olgu olan engelli bireylerde sadece kişi ön plandadır. Oysa çocuğun engeli tespit edildikten sonra aile bireylerinin engeli ve çocuğu kabullenmesinin ne kadar önemli olduğu örnekler ile vurgulandı.  

Aynı gün Üniversitemizde ÖZEV (Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın Saime Toptan (Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan’ın eşi)  “Engellilerin Eğitimi ve Bu Eğitim Sürecinde Toplumun Rolü” konulu konferans verdi. İki etkinliğin aynı gün olması il dışından gelen misafirlerimiz açısından daha verimli oldu. Konferans halk tarafından ilgiyle izlendi.

 Yapılan toplantı ve konferans sonucunda varılan sonuç şöyle:

İlk olumsuzluğu öğrenen ailenin şok yaşadığı için ya ağlayarak ya da tepkisiz kalarak kendisini çaresiz hissettikleri gözlenmiş. Şoku üzerinden atan aile savunma mekanizması geliştirir. Çocuğunun engelli olduğunu kabul etmek istemeyebilir. Gerçekle karşı karşıya kalan ebeveyn karamsarlığa düşer. Hayatı bir anda kararır. İdeallerindeki çocuk yok olmuştur. Bir süre sonra aile olarak içine kapanıklık ve çevreden kopma başlar. Suçluluk duygusu başlar, çocuklarının özürlü olmalarında kendi kendilerini sorgular kendi hatalarının olduğunu düşünürler. Bu durumu kendilerine tanınan bir şanssızlık olarak görürler ve “bu kötü piyango neden bana vurdu” diye yıkılırlar. Çocuklarının durumlarını kabulleninceye kadar çevreden utanırlar, acıyan gözler ile çevreden bakış aileyi daha çok üzdüğü için, çocuklarını bir bakıma toplumdan saklamaları doğaldır.  

Bazen psikologların desteğiyle ya da kendi çabalarıyla bu sıkıntılı dönemi aşan aile özürlü çocuğunu artık saklamayacak, kendisi günlük yaşantısına devam edebilecektir. Bu bir süreçtir. Bu anlamda engelli bireye ve aileye pozitif yaklaşım bir toplumsal sorumluluktur. Engelsiz dünya, engelsiz toplum, engelsiz aile, engelsiz birey, en büyük arzumuzdur!

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.