Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ELAZIĞ’IMIZI KİRLETMEYELİM

27
Ağustos
2014

Biz Elazığlılar temiziz diye böbürleniriz. Evet komşu bir çok ile göre sokaklarımız temizdi. O kadar temizdi ki bakımsız yerlerden Elazığ’a geldiğimde sokakları öpmek istiyorum derdim. Ne oldu peki? Kentin nüfusu mu arttı? Evet. İnsanlar mı duyarsız oldu? Evet. Çok göç alan kentlerin kaderi mi? Evet. Kirletenler için cezalar var mı? Ve caydırcı mı? Hayır. Her konuda olduğu gibi bu konuda da birbirini tetikleyen o kadar çok etmen var ki….

İçim acıyor. Temiz, düzenli sokaklarımız ne hale gelmiş. Mahalle aralarında yürürken üzülmemek mümkün değil. Bugün Mezre Ortaokulunun üst tarafına aracımı bıraktım çarşı merkezine doğru yürüdüm.  Gözlerim yerdeydi. Bu kadar mı kötüydü diye düşündüm.  Okulun üst tarafında belediye tarafından yapılan bir oturma alanı var. Çoğunlukla akşama doğru sanki buluşma yeri gibi olur. Bazı hanımlar örgü, dantel gibi el işlerini alıp gidiyorlar bir yanda da sohbet ediyorlar. Aslında buluşmaları, serin sayılabilecek yerde oturmaları için ortam oluşturulmuş. Birkaç defa aynı manzarayı gördüm. Anladım ki süreklilik var. Hanımlar daire şeklinde oturmuşlar avuçlarında çekirdek yarışırcasına çekirdek yiyor ve kabuklarını oturdukları alana atıyorlar. Yanlarından geçerken defalarca başım çevirerek baktım belki anlarlar yada huzursuz olurlar diye düşünmüştüm. Yaklaşık 45 dakika sonra döndüğümde oturdukları alanın bembeyaz çekirdek kabuklarıyla örtüldüğünü gördüğümde uyardım.

Oturulan yer sadece çekirdek kabuğuydu. O kötü hali görünce yanlarına giderek “bakın ne güzel oturup sohpet ediyorsunuz. Ben sizi her geçişimde gördüğüme göre sık sık buraya geliyorsunuz demektir. Buraları çok kirletmişsiniz. Bahçeniz olsa böyle yapar mısınız?” soruma hemen gülümseyerek cevap geldi. “ eeee anam bura sokaktır” İşte aldığım cevap bu olunca hem üzüldüm hem sinirlendim. Sinirlendim  çünkü evlerinde yapmayacakları davranışları niçin sokakta yapıyorlar. Üzüldüm çünkü; eğitim anlamında topluma kazandırılacak bir çok sorumluluk kazandırılmamış.

Yine aynı güzergahta okul önündeki ağaçların kökleri biraz çukurda ama o o çukurlar yine pet şişe, ve yiyecek paketleri ile dolu. Burası bir eğitim yuvasının önü ve her zaman bu kötü manzara var. Özellikle okul önünde bu yığınlar görüldüğüne göre kirletenler arasında öğrencilerin sayılarının az olmadığı düşünülebilir. Çevre bilincinin oturmadığının bir kanıtıdır diye düşünüyorum. Ne yapılabilir? Çevre temizliği yaptırılır ondan sonra kirletenler göz hapsinde tutulabilir. Herkesin bu sorumluluğu alması sağlanabilir.

Sokaklara dikkat edilirse havaların belki çok sıcak olmasından dolayı rast gele atılan boş pet su ve meşrubat şişeleri o kadar fazla ki. Yunus Emre Bulvarı üzerindeki bulvara dikkat edin tamamen atık pet şişelerle dolu. Pet şişe ve plastik tabaklar ortalama 400-500 yılda ancak doğada yok olabiliyorlar. Hiç ciddiye alınmayan sigara filtresi 2 yılda ancak doğada yok olabiliyor. Yine ne var ki deyip de ağzımızdan fırlattığımız sakız dahi 5 yılda doğada yok oluyor. Bu rakamlar korkutucu. Bir çok insan bu rakamlardan habersiz. Habersiz oldukları için acaba kirletmede bu kadar cömert davranabilirler mi?

Yine çok sık gördüğümüz manzara araçlar hareket halindeyken pencereden atılan atıklar. Örneğin; bugün hemen önümde seyreden araçta bir bayanın iki tane pet şişeyi pencereden atması çirkin bir davranıştı. Kime söylemeliyim diye düşündüysem de sadece kınadım.

Mahalle aralarında çöp konteynerlerinin yetersiz oluşundan mı yoksa insanların alışkanlıklarından mı kaynaklı tam bilemiyorum yerlerde öbek öbek cöp yığınları. Çöp poşette durur mu! Başıboş gezinen kedi ve köpekler poşetleri dağıttıkça çevre kirliliği artmaktadır.

Kirlilik için nasıl tedbir alınabilir? Önce eğitim ve bilinçlendirme ile tedbir alınmalı, örnek davranışlar sergilenmeli. Oto kontrol sistemi getirilmeli. İnsanlar birbirlerini kontrol etmeli, arabasından çöp atanların plakaları tespit edilip ilgili yerlere bildirilebilir. Karşılığı ne olacak ceza olacak tabii ki. Caydırıcı para cezaları artık çözüm olmalı. Amerika Birleşik Devletlerinde bir ormana girerken gördüğüm tabela gözlerimi açmıştı. Ormanda çöp atmanın bedeli 25.000 dolar. At atabilirsen. Cezalarda acımasız olan bu ülke zaten eğitim ile bu bir çok davranışsal özellikleri kazandırdığı için sanırım bu konuda pek ceza uygulayacak vakalara şahit olmamıştır.

Atık malzemelerde geri dönüşüm halen yapılmamakta ne yazık ki çok yerde de bilinmemektedir. Ulusal servete döngü olabilecek geri dönüşüm okullar veya iş yerlerinde şekil olarak başlamamalı. Alışkanılkların kazandırılması hedeflenmeli. Sokak aralarında bazı aralıklar ile geri dönüşüm çöp konteynerleri bulundurabilir. Birkaç yıl önce bazı yerlere bırakıldığını görmüştüm. Ancak tam anlamıyla kullanılmadığından eminim. Bu demektir ki halkımız bu konuda duyarsız ve bilinçsiz.  Çocukları aile ve eğitim kurumları bu anlamda bilinçlendirebilir ama yetişkinleri kim bilinçlendirecek!?

Çevre bilincinin oluşması ve oluşturulmasında toplumsal görevlerimizi unutmayalım.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.