Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

CUMHURİYET BAYRAMININ AYRICALIĞI

09
Kasım
2011

Bayramlarla ilgili düzenlemeler 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanuna göre yapılmaktadır. Bu Kanuna göre 29 Ekim günü “ulusal bayram” olarak ilan edilirken, diğer bayramlar “resmi bayramlar” ve “dini bayramlar “ olarak sıralanmıştır. Bayram 28 Ekim günü saat 13. 30 da başlar 29 Ekim günü devam eder. Kanunda, diğer bayramlar genel tatil günleri olarak belirtilirken Cumhuriyet Bayramının Ulusal Bayram olarak nitelenmiş olması, bu özel günün anlamını ve ayrıcalığını belirgin bir şekilde ortaya koymaktadır.

23 Ekim’de 7.2 şiddetiyle sallanan Van ülkemizde matem havası yaratmıştır. Çaresiz insanları televizyonlardaki görüntülerde gördükçe içimiz yandı, empati yaptık ve tek yürek olduk. Cumhuriyet’in bu yıl 88.yılı kutlanacaktı ki Başbakanlığın genelgesiyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının kutlama programları bu yıl iptal edildi. Çelenk sunma ve valiliklerin tebrikleri kabulünün gerçekleştirilmesi programa alındı. Resmi geçit ve verilecek resepsiyonlar iptal edildi.

O tarihte Tayland’daydım ve haberleri internetten takip edebildim. Çok üzüldüm. “Bize ne oluyor ?” dedim.  Türkiye’ ye döndüğümde her yerin bayraklarla donanmış olması beni heyecanlandırdı, duygulandırdı. Ancak yapılacak resmi geçitler hangi mateme saygısızlık olacaktı anlayamadım. Deprem ve depremden  4 gün önce verdiğimiz 26 şehidimizin  de acısı daha yüreklerimizdeydi. Tabii ki Cumhuriyet Bayramı eğlence şeklinde kutlanamazdı. Birçok insan resepsiyonların iptal edilmesine onay verirdi. Ancak resmi geçit ve şehitlerimizin anısına saygı duruşu yapılsaydı, anma yürüyüşü yapılsaydı kime saygısızlık olurdu?

Topraklarımızda yaşayan insanların birlik beraberlik duygularının daha çok perçinleşmesi gerektiği şu dönemde milli duygularımızın doruğa çıkması gerektiği bu günlerde, Cumhuriyet Bayramının geçiştirilmesini doğru bulmuyorum.

3 Eylül 1924 günü Pasinler (Hasankale), Hınıs ve Erzurum’da 6.9 şiddetinde deprem oluyor. En fazla hasar Pasinler’de. 310 kişi hayatını kaybetmiş. O tarihte Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa Karadeniz gezisinde. Yanında eşi Latife Hanım, milletvekilleri, vali ve yine birkaç üst düzey görevli birlikte hemen deprem bölgesine gidiyorlar. Hasankale yakınlarındaki köyleri gezen Paşa çok üzülüyor. Üzüntüsünü gören bir köylü Paşa’nın yanına gelip şöyle teselli ediyor. “Esef etmeyiniz Paşam. Hükümet-i Cumhuriyetimiz var olsun. Onların sayesinde biz bu köyleri altından yaparız.” Yoksul ama gönlü zengin ve yardım sever yöre halkının düşüncesini ne güzel ortaya koyuyor bu ifade değil mi?

Atatürk çok hasta ve Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına gitmek ister. Doktorlar “gitmeniz intihardır” derler. Paşa “hayır bayram kutlanacak ve gideceğim. Cumhuriyet onurumuzdur, özgürlük ilanımdır” der ve katılır.

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları eğlence değildir. Ahde vefadır, geçmişe teşekkürdür, gelecek kuşaklara derstir ve örnek davranıştır.

Yıllardır verdiğimiz şehitler yine Cumhuriyet adına değil midir? Bazı illerde konuya hassasiyet gösteren halkın ellerinde ay yıldızlı bayraklarla “halk yürüyüşü” adı altında Cumhuriyet Bayramını anma etkinlikleri yapması, Cumhuriyet Bayramına verilen önemin işareti olarak değerlendiriyorum.

Özellikle son aylarda yüreklerimizi yakan şehitlerimizin anısına, halkımızın tek yürek olup mücadele ederek kazandığı Cumhuriyetin nice yaş günleri anısına, bu ulusal bayramın kutlama programlarının iptal edilmemesi gerekirdi. Hatta kutlama programları öncesinde şehitlerimiz için saygı duruşu yapılsaydı, bu ulusal bayram çok daha anlam kazanırdı. Cumhuriyetimizin ilanının nice yıldönümlerini ulus olarak anma-kutlama dileklerimiz asla bitmeyecek. Cumhuriyetimizin 88.yaşını ve siz değerli okuyucularımın Mübarek Kurban Bayramlarını kutlar, güzellikler dilerim.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.