Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ÇARESİZLİK

11
Mayıs
2008

Çaresizlik, bir insanın isteyip de yapamadığı ya da yapmaya gücü yetmediği olaylar karşısında telaffuz ettiği bir kelimedir. Çaresizlik, insana bazen öyle ıstırap verir ki bu yüzden bunalıma düşen binlerce kişiye rastlanır ya da çaresizlik yüzünden sonu ölümle biten dramatik olaylar yaşanabilir.

Bir anne için evlat çok önemlidir. Medyada çaresizlik yüzünden çocuğunu terk edip  ayrılan ama yıllar sonra çocuğunu bulmak için yollara düşen annelerin hayat öykülerini seyrediyoruz. Ancak bazen de olaylar karşısında donup kalıyoruz. Bazı annelerin çocuklarını terk etme nedenleri arasında kocalarından boşanmaları ve ikinci evliliklerini yapmalarını mazeret göstermesine ise anlam vermek imkansızlaşıyor.

 

Bir anne hangi koşullar altında olursa olsun evladını sokağa bırakmamalıdır. Anne ya da babaların geçimsizliği ve özellikle de maddi sıkıntılar yüzünden günümüzde sokağa terk edilen çocukların hali yüreklerimizi yakıyor. Sokak çocuğu olarak adlandırılan bu evlatlarımız, bir süre sonra toplumun başına bela olabilir.

 

Son yıllarda anne katili olan gençlerin sayısında artış gözleniyor. Üstelik bazı aile fertlerinin emek verdikleri, büyüttükleri çocukları tarafından katledilmeleri dahi söz konusu olasıdır. Ailenin maddi sıkıntısı yok, aile çocuğu için her fedakarlığı yapmış. Çocuk istediği her şeye anında sahip olmuş. Ama varlık içerisinde büyüyen evladın, anne ya da babasının katili olmasının izahı mümkün değildir.

 

Kullandıkları uyuşturucu sonucunda psikolojik bunalıma giren çocuklar var. Uyuşturucu o kadar yaygınlaşıyor ki artık bazı okul kantinlerinde dahi satılabiliyor. Kademeli olarak artırılan doz sonrasında hayatının baharında olan gençlerin bir kısmı batağa düşerek yok olup gidebiliyorlar.

 

Daha küçükken çocuklarını belirli bir terbiye altında yetiştiremeyen ailelerin, ileride çaresizlik içerisinde kalmaları söz konusu olabilir. Bazen anne annelik içgüdüsüyle, çocuk ile baba arasına girerek yanlış korumacılık anlayışı nedeniyle çocuğunu günden güne bataklığa ittiğinin farkında bile olmuyor. Çocuk yetiştirilirken anne-baba arasında ortak bir tavır sergilemiş olmak, çocuğu kontrol altında tutmak için daha da etkili bir yöntem olabilir.

 

Üzülerek belirtmek gerekir ki çılgınlaşan gençlik sayısındaki artışlar, hiç de hoş değil. Gençlerimizin asi yetişmesi, gelenek ve göreneklere, milli ve manevi duygulara karşı çıkmasının baş sorumlusu, çekirdek ailedir. Aile içerisinde yeterli ihtimam gösterilmez ise, aile içerisinde huzursuzluk olur ise çocuk ailesinden yavaş yavaş uzaklaşarak  onlara yabancılaşır ve kendisine yakın, kendisine hitap eden ortamları bulduğu an tereddüt etmeden kendisini o ortamda bulur. Çocuklar zaten kendilerini zayıf hissettikleri anda tutunacak yer aradıkları için uygun olmayan mihraklar tarafından daha kolay kandırılabilirler.

 

Çocuklarımıza sahip çıkarak, onların yanlış sayılacak bir yaşam tarzına girmelerini engellemeliyiz. Şayet çocuk aileden iyi bir eğitim alırsa, aile çocuğunu sevdiğini hissettirirse, evlatlarına şefkatli davranırsa, toplumun kanayan yarası olan kontrolsüz ve topluma zararlı bireylerin yetişmesi önüne geçebiliriz diye düşünüyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.