Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ATATÜRK LİSESİ MEZUNLARI

10
Haziran
2015

Anılarrr …., anılarr ne güzel bazen mazide gezinmek, çocukluk anılarını ve öğrencilik günlerini yaşamak,  yıllardan sonra çocukluk ya da gençlik yıllarındaki hocalarını görüp o yıllara gitmek,   yaramazlık yaptığı, yazılı stresini yaşadığı okulun bahçesinde bu defa meslek sahibi olarak oturmak,  öğretmenlerini gördüğünde içinde sıcacık bir akıntı olduğunu hissetmesi, hafızalarında  unutulan anların konuştukça canlanması, öğrencilik yıllarındaki arkadaşları ile o anları yaşamak ne güzel…

Atatürk Anadolu Lisesi 31.05.2015 Pazar günü geleneksel hale getirdiği “Atatürk Lisesi Mezunları Buluşuyor” etkinliğinin dördüncüsünü düzenledi.  Kolay bir organizasyon değil elbette. Yıllar önce mezun olanlara ulaşmak, iletişim kurmak, o okulda görev yapmış öğretmenler ile iletişime geçmek, gelecek misafirleri ağırlamak,  program yapmak, maddi kaynak bulmak kolay değil. Özveri ister. Başlangıcından beri emekleri asla göz ardı edilemeyecek okul öğretmenlerinden Hayat Erbay, Selda Ünlü, Hülya Yıldırım öğretmenlerim ekip ruhu ile canla başla çalışarak her yıl Atatürk Lisesi mezunlarını buluşturmuşlardı. Mutlaka bu etkinlikte okul idaresinin desteği göz ardı edilemez. İlk üç etkinliğe il dışında olmam nedeniyle katılamamıştım. Ama aklım da etkinlikte kalmıştı. Çünkü yıllar sonra kimleri görecem? Yıllar ne kazandırmış? Ne kayıp ettirmiş? Kimler şimdi nerelerde? Anlamlı buluşmaya çok istememe rağmen katılamadığımda buruktum. Bu yıl nihayet katılabildim.

Etkinlik günü hem heyecan hem de meraklı bakışlar ile okulumun bahçesine girdiğimin farkındaydım. Zaten ilkokuldan liseden mezun oluncaya kadar aynı sırayı paylaştığım arkadaşım Kesret Hazardağlı (Akdeniz) ve ayrılmaz üçüzümüz Meral Omrak (Gülyaşar) ilk gördüğüm ve sürekli görüştüğümüz arkadaşlarımdı. Birlikte sınıflarımızın pencerelerine baktıkça anılarımız canlandı. Birer birer arkadaşlarımızı anımsamaya başladık ama ya isim çıkaramadık ya da isim hatırladık fiziki yapısını anımsayamadık. Ne güzel günlerimiz geçmiş. Bazen çocuk olmuşuz, bazen genç kız olmuşuz, bazen ablalık ya da annelik iç güdüsüyle bizden küçük sınıftakileri korumuşuz.  Bina ve pencerelerde anılarımızı dillendirdik.  Ne de çabuk geçmiş koca yıllar….. Hem çocuklar gibi şendik hem de acımasız geçen yılları sorguluyorduk.

Masalara bakınmaya başladım o zamanki okul müdürümüz Naci Onur Hocamızı gördüm.  Hemen o bakımlı müdürümüz canlandı gözümüzün önünde. Hemen yanında okulda gördüğümüzde fırça yemekten hatta herhangi bir nedenden (pantolonun rengi, saç uzunluğu, genel gürültü… bahane mi yok tu!) müdür yardımcımız Coşkun Yıldırım Hocamız oturuyordu. Her iki hocamızı daha sonraki yıllarda üniversite de görev yaptıkları için zaman zaman görüşüyorduk. Ama kendilerini her gördükçe lise yıllarım aklıma geliyordu.

Gözlerimiz hocalarımızı aradı. Matematik dersini sevdiren, matematik sevgisini aşılayan ve başarı kapımı açan Melahat Kiziroğlu hocamızı gördüm, yıllar hocamıza dokunmamış gibiydi. Ne coşkulu ders anlatırdı, koridorda yürüyüşü canlı canlı, koşturarak ve tebessüm ederek sınıfa girişi ne güzeldi. Lise 1. Sınıf ilk derse geldiği zaman yine ilk konu olan önermeleri anlatırken ilk sırada oturuyor ve hocamı can kulağıyla dinlerken sarı saçlarımı tutarak, saç rengimin güzel olduğunu söyleyip “Nurhayat şöyle bir önerme söylemiş olsun” diyerek, konuya giriş yapması ve not tutturması sanırım ilk derste beni kendisine bağlamıştı. İlk dersten ismen hitabın önemini fark ettim. Meslek hayatımda da uygulamaya çalıştım. Matematik derslerini iple çeker olmuştum. Hocamı seviyor, dersi seviyor hatta matematik  ders ve hocasını sevgimden matematik kitabını öptüğümü biliyorum. Yıllar sonra Melahat Hocam yine cıvıl cıvıl, pozitif enerji dolu. Sarıldık hasret giderdik.

Gözüm yine hocalarımı arıyor Tarih Hocamız Şevket Özbay Hocamız hemen orada. Dikkatli baktığımda “ben çamur Şevket “ diyerek espri yapıyor (O zaman her nedense birçok hocanın lakabı vardı). Evet hocam yıllar size dokunmuştu. Ne hoştunuz, ne anlayışlıydınız.  Arkadaşıma “senin yanında hiç ayrılmadığınız  sarı saçlı, zayıf, hanım bir arkadaşın vardı o nerde dediğinde “ o benim” diyerek öne çıktım. Tabii ki çok değiştiğimi dile getirdi. Şevket Hocam öğrenci psikolojisinden ne iyi anlardı.

Süheyla Hocamız da buradaydı. Aynı güler yüzlülük, aynı sevecenlik, aynı kibarlık… Birkaç yıl öncesine kadar topluma farklı platformlarda hizmet ettiğini biliyordum.

Birkaç saat tam bir zaman tüneline girdik. Bize bu güzel anları yaşatan Tertip Komitesinde yer alan Hayat Erbay Hocamıza, Selda Ünlü Hocamıza, Ahmet Kılıç Hocamıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyor; elinize sağlık diyerek sonraki etkinliğin heyecanını şimdiden yaşıyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.