Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

AŞİRETLER

23
Temmuz
2014

Doğduğumuzdan beri aşiret sözcüğünü duyarız. Ülkemizde en fazla Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde aşiretlerin yaşadığı bilinmektedir.  Aşiret nedir? diye düşünecek olursak; çok kalabalık aile toplulukları, fertlerinin birbirine bağlı, bulundukları yerlerde etkin ve yetkili gruplar, güç sembolü, çevresindekilere ağalık havasında baskı uygulayabilen topluluklar, ilk akla gelen kavramlar olmaktadır. Tamamı akraba bağı olan aşiretler ve akraba bağı olamayan aşiretler vardır. Aşirette ne bağı olursa olsun aşiretin bileşenleri vardır.

Aşiret; Mal, Malbat ve Kabile gibi etmenlerin bileşkesidir. Mal, aile veya ev anlamına gelir. Aşiretin en küçük birimi olmakla birlikte baba, oğul, torun ve onlardan olan çocukların devamını kapsar. Aşiretler her bir babaya göbek derler. Beş göbek en küçük grup olan bir Malı anlatır. Birden fazla Malın birleşimi de Malbat olarak adlandırılır. Daha büyük grup ise Kabile olarak adlandırılmaktadır. Genelde kabileler 30 göbek ve daha fazla bir soy silsilesinin mevcudiyetini simgeler. Göbek sayısı göz önüne alınırsa, bir kabilenin oluşumunda yaklaşık 300 yıl gibi bir zamanın geçmesi gerektiği söylenebilir. Tamamı akraba olan aşiretlerde aynı dil, aynı din, aynı ırk, aynı soy aranır.

Yaşadığımız yerlerde aşiretleri duydukça onlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için araştırmalar yapmıştım. Dışarıdan bakıldığında liderlerinin debdebeli yaşamlarını birinci ağızdan dinlemeyi çok istemiştim. Yaşamları göründüğü gibi mi? Bolluk içerisinde bulunmak, güçlü olmak, yaşadıkları yerlerde hâkimiyetin kendilerinde olması her şeyi tozpembe mi yapıyordu? Çok da anlayamadığım, fakat bir o kadar da merak ettiğim yaşam şekliydi.

İlkbahar aylarında Mersin’e bir hafta sonu gittiğimizde Sultasa otelinde kalmıştık. Otelde birkaç kitap camekân içerisine sanırım tanıtım amaçlı konmuştu. Kitap satışı vardı, ama asıl dikkatimi çeken kitap isimlerinden iki tanesi Hamit İzol’a ait “Aşiret ve Öteki Yüzü”, “Kürt’ün Türk Aşkı”. Kitapları nerede elde edeceğimi soracaktım ki otel sahibiyle lobide sohbet ettik. Kendisi Urfalı ve Aşiret olduğunu söyleyince anlattıkları dikkatimi çekmişti. İsmini söyleyince kitap yazarı Hamit İzol olduğunu anladık. Hamit İzol şu an hem iş adamı hem de yazar. Bize kitaplarından hediye etti.

Aynı gün hemen okumaya başladım. Kitapta çok yalın bir dil kullanılmış.  Çok akıcıydı, bir aşirette yaşanılanlar bütün çıplaklığıyla dile getirilmiş. Bir yurtdışı seyahatimde hiç uyumadan kitabı okuyup sonuna geldim. Yazar bölgede büyük bir aşiretin mensubu olduğunu söylüyor. Bu kitapta yaşanılmışları tüm ayrıntılarıyla, iyisiyle, kötüsüyle yansız kaleme almış. Hayretler içerisinde kalmamak mümkün mü? Bana kalırsa konular sadece anı şeklinde kaleme alınmamış. Yaşanılan yanlışlıklar göz önüne serilerek ya da dışarıdan bakılarak daha objektif olmayı, bir daha aynı hatalara düşmemeyi de Hamit İzol kitaplarında hedef edinmiştir.

Kitabı okuduktan sonra aşiret hakkında yanlış ya da daha esnek bildiğim kuralların kardeşin kardeşi öldürdüğü, baba oğulun dahi birbirlerine her zaman güvenmedikleri bir sistem olduğunu öğrendim. Aşiret yaşamında çocuk sayısının fazla olması çok eşliliği de beraberinde getirmiştir. Bu durumun ülke açısından bir ayıp olduğu vurgulanmıştır. Çok eşlilikten olan çocukların düşman gibi büyüdükleri ve devamında da daha kolay cinayetlerin işlenebildiği vurgulanmış. Aşiret hayatında hiç kimsenin hayatında özgür olmadığı, evlilikte gençlere hiç söz hakkı tanınmadığı vurgulanmış. Yapılan en büyük yanlışlığın yakın akrabaların evlenmek zorunda bırakılmaları da sayılabilir. Malın dışarıya gitmemesi için mutlaka akraba evliliği yapılması elbette onları germekte.

Aşiretler hakkında yapmış olduğum araştırmaları burada köşeme sığdırmam tabi ki mümkün değildir. Burada vurgulamak istediğim; aşiretlerin zaman zaman güç denemeleri yapabildikleri, küçük çaplı tartışmaların dahi fazlasıyla büyütülerek karşılıklı öldürmelere varabildiği, kadınların evliliklerinin ilk yıllarında bir mal gibi görülebildiği ancak, yaşlanan ve aşiretin büyüğü konumuna geldiğinde de aşiret üzerinde söz sahibi hanım ağa rolü üstlenebildiği bir düzendir aşiret dedikleri. Aslında Aşiretin anlamını daha iyi kavrayabilmek için geçtiğimiz günlerde Hakkâri’de meydana gelen aşiretler arası kavgayı hatırlamak yeterlidir. İl’de sokağa çıkma yasağı konulduğuna göre, aşiretlerin sebep olabileceği toplumsal karmaşıklıklar ve problemler, aşiret kavramının üstlendiği kimliğin sadece çok küçük bir yansımasıdır diyebilirim.

Bir ramazan ayı’nın yine sonuna geldik. Bugün Kadir Gecesini idrak edeceğiz. Birleşen yüreklerden duaya açılan ellerin geri çevrilmeyeceği bu gecede duaların kabul olması dileğiyle bütün alemin Kadir Gecesini kutlarım.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.