Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

31 MAYIS DÜNYA SİGARA BIRAKMA GÜNÜ

02
Haziran
2010

07.11.1996 tarihinde yürürlüğe giren 4207 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine dair Kanun ile kapalı alanlarda sigara içmeyi caydırıcı, engelleyici tedbirler alınmıştı.

Bu kanuna göre; kişileri tütün ve tütün mamullerinin zararlarından, alışkanlıkları özendirici reklam, tanıtım ve teşvik kampanyalarından koruyucu tertip ve tedbirler almak. Sağlık,  eğitim, kültür ve spor hizmeti veren kapalı mekanlarda, toplu taşımacılıkta sigara içme yasağı getirilmiş, kapalı alanlarda sigara içme odalarının ayrılması gibi tedbirler alınması istenmiş. 18 yaşından küçüklere tütün ve tütün ürünlerinin satılması yasağı getirilmiş. İlgili yerlerde sigara içme yasağını hatırlatıcı en az 10 cm puntoda uyarı yazılarının duvarlarda asılması işini ilgili yerin amiri sorumluluğuna vermiştir. Yasağa uymayıp da sigara içenlere uyarı yazıları gösterilir, uyarılır, kişi uymazsa dışarıya çıkması istenir ve belirlenen  para cezası uygulanır. Türkiye Radyo ve Televizyon kurumu ile özel televizyon kurumlarının ayda en az 90 dakika tütün ve tütün ürünlerinin zararları konusunda uyarıcı yayınlar yapması istenmiş, yapmayanlar hakkında yasal işlem yapılacağı açıklanmıştır. Tütün ürünlerin paketleri üzerinde sağlığa zararlı yazılarının yer alması zorunlu kılınmıştır.

Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra sigara bırakmak isteyenlerin sayıları artmıştır. 1 yıl önce yürürlüğe giren Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkındaki Yasa 19 Mayıs 2010 da yürürlüğe girdi ve daha çok kapsamlı hale getirildi. Yapılan istatistiklere göre sigara içenlerin %21’i sigara içme sayısını azaltmışlar, %5 ‘lik kısmı sigarayı bırakmışlar. Bazı sağlık kurumlarında sigara bırakma merkezleri kurulmuştu. Halen bu merkezlerde yardım alan ve sonuca ulaşan insan sayısı azımsanmayacak kadardır.

Sigara yasağı uygulanmaya başlandığında en büyük tepki büyük alış veriş  merkezlerindeki cafe , restaurant işletmecilerinden, kahvehane işletenlerden gelmiştir. Çünkü müşteri kaybı oldukça fazla olmuştu. Mutlaka bu uygulamadan sigara içenler rahatsız iken, sigara içmeyenler de oldukça mutluydu. Sigara içenler, çevrelerindeki insanlara verdikleri rahatsızlığın farkına varmak istemiyorlardı. Onlar sigara içerek rahatlıyorlar pasif  içici konumundaki insanlar da sanki onlara mahkumdu.  Gelişmiş ülkelerde bu yasaklar artık yasak değil, davranış şeklini almıştır, ayrıca sigara içenlerin sayıları oldukça azdır ve içenler de 2. Sınıf vatandaş konumunda görülürler.

19 Mayıs 2009 da çıkarılan yasa ilk birkaç ay amacına uygun sonuca ilerlerken, son aylarda artık bu yasanın bir çok yerde delindiği görülmektedir. Kamu kurumlarında idareciler sigarayı kapılarını kapatıp odalarında içince, diğer personel de aynı uygulamayı başlatmıştır. Evet koridorlarda artık sigara dumanı üflenmiyor, ancak bazı odalarda o kadar çok içiliyor ki koridora girildiği zaman keskin sigara kokusunu almamak elde değil. İdareciye konu götürüldüğünde verilen cevap ”ben sigara içiyorum, o nedenle personelime bir şey söyleyemem” diyebilmektedir. Bu bir bakış açısıdır ve yasaya uymamaktır.

Bir başka gözlem: Özellikle işinden vakit çalmak isteyenlere fırsat çıktı. Kamu kurumlarında sigara içme bahanesiyle 4- 5 kat aşağıya inerek kapının önünde sigara içen personelin tekrar masasına dönmesi bazen yarım saati alabilmektedir!

Sigara kullananların ondan vedalaşmalarının zor olduğu bilinmektedir. Kişi bağımlı olduğu  maddenin zararını görmedikçe, bizzat yaşamadıkça sigarayı bırakmakta isteksizdir. Günümüzde oldukça yaygın olan akciğer kanserinin baş nedeni sigara değil midir? Sigara içmeyenler bütün zararlarına rağmen halen sigara içenleri anlamak zor diye düşünebilir. Tütün ürünlerinin  bağımlılık yaptığı gerçeği göz ardı edilemez. Sigara alışkanlığını bırakmak için öncelikle olayı beyinde bitirmek gerekir. Sonuca ulaşmak için bazı aşamaları yaşamak ve aşmak gerekir. Bu aşamalar: Karar Süreci, Uygulama Süreci, Pekiştirme süreci ve Yaşama Sürecidir.

Gönül ister ki sigarayı yasalarla, yasaklarla değil kendi bilinçli kararımızla bırakalım. İnsanın kendisine ve çevresine bilinçli zarar verme hakkı yoktur. İrademize yenik düşüyorsak, yasalar yardımcımız olsun. Dumansız, sağlıklı günlere!

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.