TEMİZLİK ANLAYIŞI

Kültürlere bağlı olarak temizlik anlayışı farklılaşabilmektedir. Her toplum atalarından gelen temizlik anlayışını sürdürürler. Ancak farklı kültürlerle iç içe yaşayanlar ise, fark ettikleri olumlu temizlik davranışlarını benimseyebilirler. Türk toplumunun hijyenik olma konusunda daha hassas olduğunu, diğer kültürlerle içe yaşamamın sonucu gördüm. Bir süredir sizlere Amerika’dan yazıyor ve mümkün olduğunca Amerikan kültürünü bu ülkeyi görmeyenlere tanıtmaya çalışıyorum. Bazen öyle davranışlarla karşılaşıyorum ki, ne iyi ki Türk kültürü ile yoğrulmuşum diye dua ediyorum.

Biz anneler çocuklarımızın kirli ortamlarda dolaşmasına asla rıza göstermeyiz. Örneğin çocuğumuz yerde süründüğünde, ellerini zemine dokundurduğunda, ağzına çöp, toprak aldığında hemen telaşlanır ve çocuğumuzu yerden uzaklaştırarak ellerini ve yüzünü yıkarız. Çocuklarımıza küçük yaşta el yıkama alışkanlığını da bir bakıma kazandırmış oluyoruz. Bir de Amerikalı annelere bakıyorum. Çocuk yetiştirme konusunda Amerikalı anneler çok rahat diyebilirim. Umuma açık mekanlarda çocukların yerlerde oturarak oyun oynamalarına, ıslak ellerini zemine sürüp sonra ağızlarına sokmalarına seyirci kaldıklarına çok kez şahit oldum. Havaalanlarındaki tuvaletlerde yerlerde sürünen çocuklara sıkça rastlarsınız. Annesi çocuğa müdahale etmiyor. Bazen düşünüyorum, bu hareketi bizim çocuklar yapsa, herhalde kısa sürede hastalanırlar.

Dışarıda yapılan bir etkinlik de, bir anne çocuk arabasındaki bebeği ile ilgileniyordu ama bir taraf dan da alkol şişesini kendi ağzına dayıyordu. İlerleyen zamanda anne alkolün etkisine iyice girdi, artık müzik eşliğinde kendisini piste atıyor oynuyor ama hemen yanımdaki bebeği de ağlıyordu. Bazen bebeğini görüyor geliyordu bebeğini susturmak için. Ama nasıl susturuyor? Bebeğinin emziğini alkol şişesine batırıp bebeğin ağzına veriyor yine kendisini  piste atlıyordu. 10 ar dakikalık periyotlarla bu davranışını  tekrarlayarak bebeğini uyuşturmuştu , kendiside delice eğlenmişti. Bu da anne mi diye kendi kendime sordum. Annelik sorumluluğu içgüdüsel yapılan fedakarlıktır diye düşünürken yavrularımızın canımızdan çok daha fazla değerli olduğunu burnum sızlayarak yine kabullendim.

Tuvaletlerde bayanların el çantalarının yerlere bırakıldığını gördüm. Düşünebiliyor musunuz bayan koluna taktığı, kucağına aldığı çantasını hiç tedirginlik duymadan zemine bırakıyor. Amerika da gittiğim restaurantların, kafelerin  tuvaletlerde bir yazı dikkatimi çekti. Çalışan personelin tuvalet sonrası ellerini yıkamak zorunda olduğuna ait duyuru asılıydı. Tuvaletten çıkan Amerikalılar demek ellerini yıkamıyorlar ki, böyle bir duyuru asma gereği duyulmuş diye düşündüm. Gerçekten de umuma açık tuvaletlerden çıkan bir çok Amerikalının ellerini yıkamadan ayrıldıklarını gördüm.

Alışveriş merkezlerinde, lokantalarda yerde sürünen bir çok çocuk görülür. Bu çocuklar herhalde bağışıklı kazanıyorlar ki kolay kolay hastalanmıyorlar. Kırsal kesimdeki çocuklarımız aklıma geldi. Kırsal kesimdeki çocukların bir bölümü de toz toprak içinde büyüdükleri için daha dayanıklı olmalarını, bağışıklık kazanmalarına bağlıyorum.

Amerikalı ailelerin büyük bir bölümü evlerinin içine ayakkabı ile girerler. Sokakta ayakkabılarına bulaşan toz toprak olduğu gibi evin içerisine alınmış olur. “Burada sokaklar temizdir”(!) anlayışı hakimdir. Aynı ayakkabılarla divan üzerine otururlar. İşte ABD’linin temizlik anlayışı bu kadar.

Yalnız Amerikalıların dış görünüşlerinde kişisel bakımları gerçekten çok iyi görünüyor. En sıcak mevsimi bu yıl olduğu gibi geçmiş yıllarda da onlarla birlikte geçirmiştim. Bir defa olsun ter kokusu almadım ve rahatsız olmadım. Her gün en az günde bir defa aldıkları duş ve her banyodan sonra değiştirdikleri kıyafet kendilerini temiz tutmada etkendir. Bizim toplumumuzun yazın en çok rahatsız olduğu konu bu ter ve ten kokusu.Çözümü oldukça basitken farkına varsak ya.

Biz Türkler temizlik konusunda bazen aşırıya kaçtığımızı da görüyoruz. Çocuklarımızı biraz doğal ortamlarda yetişmeleri ve bağışıklık kazanmaları gerekir diye düşünüyorum. Ama “Temizlik İmandandır” Hadis-i  şerifini de göz ardı etmemeliyiz.