NEVRUZUN GÜZELLİĞİ

21 Mart Nevruz Bayramı farklı toplumlar tarafından coşku ile kutlandı. Türk dünyasının bayramı olan Nevruzun bu yıl sükûnet içinde geçmiş olması, toplumu sevindirmiştir. Daha önceki yıllarda Nevruz kutlamaları, bölücü örgütün şiddet gösterisine sahne olabiliyordu. Bu yıl da gene bazı illerde yapılan kutlamalarda terör örgütü lehine gösteriler yapıldı, sloganlar atıldı.

Nevruz ile birlikte doğada önemli bir canlanma yaşanmakta ve gönüllerimiz ferahlanmaktadır. Baharın müjdecisi olan Nevruzun son yıllarda devlet tarafından kutlanan törenlere dönüşmesi, çok olumlu olmuştur. Eski yıllarda bu geleneğimize sahip çıkamadığımız için şer odakları tarafından aleyhimize kullanılmış ve kutlama adı altında şiddet estirilebilmiştir.

Siirt’te Nevruz ile ilgili Valiliğin yaptığı kutlamaları yakından takip etmekteyim. Tabi bu tür kutlamalar birçok ilde ve ilçede yapılmakla birlikte Siirt gibi illerimizde kutlanmasının bana göre daha farklı bir anlamı vardır. Siirt Türk, Kürt, Arap ver diğer kökenli vatandaşlarımızın yoğunluklu olduğu ve bir arada yaşadığı bir kenttir. O nedenle barış ve kardeşlik açısından bu tür kutlamalar daha da önemli olabilmektedir.

Anadolu toprağı birçok medeniyete tarih boyunca hizmet vermiştir. Bence Anadolu’nun güzelliği de çeşitli toplumlara mekân olmasından kaynaklanmaktadır. Bu topraklarda Türk, Kürt, Arap ve diğer toplumlar sorunsuz olarak yıllar boyunca bir arada yaşamayı becermiştir. Nevruz kutlamalarını birlikte icra edebilmişlerdir. Ancak, şer odakları din, dil, ırk, mezhep gibi ayrılıkları ve farklılıkları kullanarak maalesef toplumu birbirine düşürmeyi başarabilmişlerdir.

Doğanın yeşermesi, hayvanların bahar ile birlikte çoğalmaları, çevremize renk katmaktadır. Sabahları erken saatlerde kuşların sesi ile uyanmak ve pencereyi açıp mis gibi havayı teneffüs etmek, insanın içine ayrı bir haz vermektedir. Mevsimler içinden en fazla sevileninin bahar olduğu, yapılan bazı kamuoyu yoklamaları ile de tescil edilmiştir. Baharı sevmeyenler varsa, ya özel bazı olayların bu mevsimde vuku bulması ya da o insanların iç dünyasındaki mevcut aykırılıklar, baharın sevilmemesine neden olabilir.

Nevruz ile birlikte bölgemizde kardeşliğin ve birlikte yaşama sorumluluğunu taşıyarak her bireyin üzerine düşeni yapması gerekir. Özellikle terör olaylarının artık son bulması en büyük arzumuzdur. Baharı çok sevmeme rağmen, baharın gelişi ile birlikte gencecik evlatlarımızı toprağa vermenin hüznü ile baharın gelişinden ürker olduğum dönemler olmuştur. Hele Siirt’te bulunduğum dönemlerde ve Pervari yolunda ilerlerken doğanın güzelliğini taşıyan dağ ve ovaların, bazıları için ölüm mekânı olduğunu duymak ve yaşamak, asla tahammül edilecek bir durum değildir.

Ülkemizin topraklarında doğan her vatandaşımız için bu topraklar kutsaldır ve vatandır. Bu vatanda huzur içerisinde yaşamak, toplumsal barışı sağlamak için farklı kökenli vatandaşların el ele vererek ülkenin top yekûn kalkınması için mücadele etmeleri gerekir.

Türk, Arap, Kürt ve diğer ırklara mensup güzel vatanımın güzel insanları! Nevruz ile doğada başlayan hareketliliği, gelin bizler de kendi aramızda dostluk, kardeşlik, acıları dindirme ve geçmişin kötü hatıralarını silme olarak değerlendirelim ve birlikte olalım. Bu vesile ile tüm vatandaşlarımızın Nevruzunu kutlar, nice gelecek Nevruzları hep birlikte yaşamak ve kutlamak dileği ile…