KLÜP ÇALIŞMALARININ KİŞİLİK ÜZERİNE ETKİLERİ

Okula başlayan çocuklar eğitsel kollar ile tanışır. Öğrenciler kollarda görev alabilmek için çaba sarf ederler.  Kol çalışmalarının çocuklara yükledikleri görev ve sorumluluk duygusunun  temeli, işte orada atılır. Aslında çok önemli olan sosyal çalışmalar eğitimde ilk gelişim  temelini  oluşturur.  Yıllar öncesini hatırlıyorum bazen veliler eğitsel kol faaliyetlerini dahi çocuğu için vakit kaybı olarak görmekte idiler.  Hatta öğretmenlerimiz de yönetmelik gereği eğitsel kol seçimlerini yaparak sadece kağıt üzerinde bırakmadılar mı?  Faaliyetler aile ve öğretmenin az da olsa sosyal yapısıyla ilgiliydi. Bazen çocuklar umduklarını bulur, yaptıkları etkinliklerden zevk alırlardı. Biz toplum olarak belki yıllar önce çocuklarımız için sosyal etkinlikleri zaman kaybı, hatta derslere engel olarak görürken şimdi daha çok bilinçli ve daha iyi imkanlara sahip olan aileler artık çocuklarını etkinliklere kendileri yönlendirmektedirler.

Üniversite yaşamın vazgeçilmez süreçlerinden bir kesittir. Yaşam renklenir, hareketlenir. İşte artık üniversitelerde  farklı ve çok sayıda öğrenci kulüpleri yeni adıyla topluluklar kurulmuştur.  Bu kulüplerin kuruluş amacı sosyal, sportif, kültürel, sanatsal, bilimsel, teknolojik  vb alanda etkinlikler yapabilmektir. Bu kulüpler öğrenciyi interaktif düşünmeye, sosyalleşmeye, risk alabilmeye, vizyon kazanmaya, liderlik ruhunun gelişmesi ve ön plana çıkmasına, farklı görüş ve karakterdeki insanlara saygı duyma gibi özellikleri kazanmalarını da sağlamaktadır.  Üniversite öğreniminden sonra meslek hayatına başlarken mutlaka herkes devlet dairesinde iş bulamayacak. İşte özel çabalarıyla iş arayışına girmeleri büyük ihtimaldir. Kişi öğrencilik yaşamında ne kadar sosyal etkinliklerin içerinde ise iş bulmada da o kadar girişken olur ve hedefe ulaşır.

Yıllardır üniversitedeki öğrencilerimle danışmanı olduğum kulüp faaliyeti çerçevesinde ve ayrıca çeşitli  sosyal etkinlikler düzenliyoruz. Bu etkinliklerde görev alan öğrencilerimi bugünkü halleriyle üniversiteye başladıkları günler arasında dağlar kadar farkın olduğunu görüyorum. Yine etkinliklerde yer alan öğrenciler ile çalışmak istemeyen öğrenciler arasındaki fark çok fazla. Kulüp çalışmalarında sürekli bir hedef arkasında koşturan öğrencilerdeki değişim anlamında  gözlemimi şöyle açıklayabilirim.

Birey kendisine güven duymaktadır, serbest zamanlarını etkin kullanabilme adına planlı çalışma alışkanlığı kazanmaktadır, insan haklarının farkına varıp onlara saygı duyma,  girişimci olabilme,  sorumluluk alabilme, esnek  ve hızlı düşünebilme, problem çözebilme, insanların düşüncelerine saygılı olabilme, ekip çalışmasını öğrenebilme, duyarlı olma gibi bir çok olumlu özellik ile kişilik gelişim ve karakter gelişimi üzerinde etkin olduğunu görmekteyiz.

Üniversitelerde her kulüp için hazırlanan yönerge vardır. Bu yönerge çerçevesinde kulüp başkanı ,  başkan yardımcısı, sekreter,  yönetim kuruluna seçilen öğrenciler kulüp danışmanı hocaları ile işbirliği içerisinde çalışırlar. Kulüp üyeleri  aynı üniversitenin öğrencileridir. Bir öğrenci birden fazla kulübe üye olabilir. Ancak bir kulübün yönetim kurulunda yer alabilir. Kulüpler üniversitenin Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’na bağlıdırlar.

Üniversitelerde kulüplerin ne kadar önemli olduğunu özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki  üniversitelerde görmek mümkün. Kampüse ilk girişte göze çarpan kulüplerin tanıtıldığı afişler, broşürler, kulüp logolarının duvarlara, sütunlara hatta yerdeki taşlara kadar işlenmesidir.  Yine öğrencilerin sosyal tesislerinde sürekli kulüp etkinlikleri, dışarıya taşan etkinlikler o kadar sık görülen manzara ki.. Ayrıca Amerika’da iş arayışında özgeçmişlerine  kulüpler ya da herhangi sivil toplum örgülerine üye olmalarını yazmaları kendileri için avantajdır.

Sonuç olarak, çocuklarımızın ve gençlerimizin bakış açılarını genişletmek biz erişkinlerin görevi olup öğrencilerimizin kulüplere üye olmalarını teşvik etmek ve etkinliklere gönüllü katılımlarını sağlamak durumundayız.