Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

MERHABA

15
Mart
2014

hayat_woodland2008 Ocak ayından beri Siirt’te yerel yayımlanan Umut Gazetesinde her hafta düzenli köşe yazıları yazıyordum. Elbette ki neden Siirt diyeceksiniz? 2007 Eylül ayında Rektör Vekil olarak Siirt Üniversitesinde göreve başlayan eşim Prof. Dr. Asaf Varol’un yanına aralıklı gidip geliyordum.  Her gidişte sadece birkaç gün kalabiliyor ve bu arada çevreyi görmek de istiyordum. O tarihlerde Pervari İlçesi Kaymakamı Sayın Nurettin Dayan ve değerli eşi Özlem Hanım’ın misafirleri iken, Botan çayına gitme programı yapılmıştı. Misafir olarak itiraz edemediysem de içimde bir tedirginlik vardı. Çünkü Dicle nehrinin bir kolu olan Botan çayının etrafında terör bağlamında birçok olayın yaşandığını biliyordum.

Güvenlik tedbirleri alındı, yola çıktık, ama yol daracık ve toprak… Bir taraf dağ, bir taraf uçurum ve aşağıda kıvrılan su yatağı… Manzara çok güzel, doğa hiç tahrip olmamıştı, etkilenmemek mümkün değildi. Yol bitmişti, Botan çayının kenarındaydık, sağ salim gelmenin sevinci vardı. Botan’ı çevreleyen dağlardan kendimi alamıyordum. Coşarcasına ilerleyen suyun çıkarttığı sesin verdiği bir huzur vardı içimizde!

Bir ağıl içerisinde yeni doğmuş kuzular ve yan tarafta anneleri vardı. Onları severken dağlardan bir oğlak hızıyla aşağıya inen gencin çoban olduğunu anladık. Aylardan Ocak, hava soğuk çoban yamaçlara tırmanıyor odun, çalı topluyor, aynı hızla yanımıza gelerek ateş yakıyor ısınmamız için çaba sarf ediyor, taşların üzerine yolluk gibi örtüler örtüyor, bizi ağırlıyordu. O manzara beni büyülemişti. Tahrip olmamış doğa, doğanın bir parçası sevimli kuzular ve tertemiz kalpli, kirli beyinlerle tanışmamış o gencin sıcak bakışları,  koşturması ve davranışları; Anadolu’nun saf, temiz yürekli insanlarının varlığının habercisiydi. İşte böyle bir tabloyu görünce duygularımı çevremdekilere sözlü iletmiştim. Bir yemekte tanıştığım Umut Gazetesinin sahipleri ile sohbet esnasında duygularımı kâğıda dökmemi istemiş ve gazetelerinde haftalık yazı yazmamı teklif etmişlerdi. Böylece köşe yazarlığına ilk adımımı atmış oluyordum.

Umut Gazetesinde 6 yıl her hafta kesintisiz yazı yazmak elbette ki zordu. Ancak orada başladığım için ayrılmamın doğru olmayacağını düşünmüştüm. Siirt’te yerel yayın yapan 7 farklı gazetenin sahipleri 2 gazete olarak yayınlarına devam etme kararı almışlar. Yeni oluşturulan bir gazetede köşe yazılarıma devam etmem konusunda gelen teklife, özrümü bildirerek teşekkürlerimi sunmak oldu.  Artık yaşadığım şehirde yazmamın daha uygun olacağını bildirerek, Umut Gazetesi ailesinden sadece yazılarım ile ayrılmış oldum.

Elazığ’da yayın hayatını sürdüren Yeni Ufuk Gazetesinin saygıdeğer okuyucuları! Bugünden itibaren her hafta, bir köşe yazım ile sizlerle birlikte olacağım. Eğitim, aile, çocuk, bilişim, sosyal ve çevresel konuları köşemde işleyerek, sorunlarını ve çözüm önerilerimi sizlerle paylaşacağım. Siz değerli okuyucularımdan gelecek her türlü öneri ve değerlendirmeler sayesinde, kamuoyunun taleplerini ilgililere iletmek amacıyla köşemi kullanacağım. Bu tasarrufları yaparken de doğru bildiğimi söylemekten asla çekinmeyeceğim ve her zaman haklıdan yana bir duruş sergileyeceğim. Yeni Ufuk Gazetesindeki bu ilkyazımla hepinize MERHABA diyor, sizleri saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.