11 AY’IN SULTANI

Sevgi, dayanışma ve yardımlaşmanın buluştuğu,  örneklerinin sergilendiği 11 Ayın Sultanı Ramazan ayını 3 gün önce idrak ettik. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte birçok yerleşim yerlerinde farklı etkinlikler yapılmaya başlandı. Bu etkinlikler göze, vicdana ve ruha hitap etmektedir. Sokaklar ışıklarla donatılır, birden fazla minaresi olan camilerdeki minareler arası ışıklı mesajlar, sözler daha bir anlam kılar gökyüzüne uzanan minarelere.

Evlerde başlar ramazan heyecanı. Mutfak alış verişi hızlanır. Hanımları ayrı tatlı bir telaş sarar iftar yemeğine hazırlayacağı menüyü günler öncesinden belirler.  Sofrasında yenilikler ister,  menü dağarcığını geliştirmek için çaba sarf eder.  Bu özel ayda rutin program tamamen farklılaşır. Uyku saatinden beslenme saat ve çeşidine kadar birçok unsur değişir.

Siirt’te gelenek haline gelen Melede Ateşi vardır. Siirt Belediyesi Ramazanın gelişindeki sevinci çevre köy ve yerleşim yerlerine haber vermek amacıyla Ramazandan 1 gün önce Melede Ateşi yaktılar.

Türkiye’nin en büyük sanayi bölgelerinden birisi olan İzmir Aliağa’da Camilerin yetersiz olmasından dolayı geçici mescit çadırları açılmış ve her gün 500 kişiye yemek verilmektedir.

Dinlerin bileşkesi olan İstanbul’da büyük şehir olması nedeniyle etkinliklerde çeşitlilik çok daha fazladır. Her yıl Sultanahmet Meydanı programları olurdu. Bu yıl belediye hizmet yelpazesini biraz daha genişleterek sosyal tesis iftarlarında iftar, sokak iftarları, kitap fuarları gibi etkinlikler yapmaktadırlar.  Tasavvuf müziği dinletileri de gerçekleşmektedir.

Yıllar öncesinden ramazan geceleri Karagöz-Hacivat ortaoyunu, fasıl programları ve illüzyon gösterileriyle renkleniyordu, halen de bu eğlence tarzı devam etmektedir.

Ramazan ayı yardımlaşma ayıdır. Bereket ayıdır. İllerde Valilik, Belediye, Sosyal Yardım ve Dayanışma Vakıfları tarafından, Sivil Toplum Örgütleri bazen de kişisel çabalarla toplumda bütünleşme, kaynaşma ve yardımlaşma adına etkinlikler düzenlenmektedir.  Çeşitli gruplar onlara iftar yemekleri vermektedir. Örneğin bu üç gün içerisinde Elazığ’da Belediye tarafından ilde farklı bölgelerde kurulan çadırlarda 8 bin kişiye iftar yemeği verilmektedir. Valiliğin hassasiyetle üzerinde durduğu Sosyal Yardımlaşma bünyesinde ihtiyacı olan ailelere evlerine kadar erzak yardımı yapılmaktadır.  Arkasında girişimci bir iş kadınının olduğu bir sivil toplum örgütü çocuk yuvasında barınan çocuklara filmlerde ancak görebildikleri güzel bir salonda iftar yemeği vererek onlarla sohbet etme, onları bir akşam da olsa bulundukları ortamdan ayırma, onlara güzel bir akşam yaşatma şansını vermiştir. Eminim ki bu ortamı yaratarak kimsesiz çocukların yüzlerindeki mutluluğu gören bu kişi veya kişilerin aldıkları haz çok daha fazladır.  Engelli birey ve ailelerine iftar yemeği verilerek onların da maneviyatı yüksek bir gecede kaynaşma ve dayanışmalarına vesile olunmuştur.

Dinimizin temelinde olan yardımlaşma Ramazan ayında ne güzel hissedilmektedir.  Pişirdiğimiz bir tas çorbayı paylaşmanın zevki dahi bu ayda çok farklıdır. İşte üzerimize farz olan zekât, fitre, özürleri gereği oruç tutamayanların verdikleri fidye yardımlaşmanın temelini atmıştır.

Bu yıl ramazan ayının iyice sıcaklara denk gelmesi mutlaka insanları zorluyor. Fakat oruç tutmaya başlamadan önce nasıl olacak diye düşünürken Allah yine güç vererek kolaylık sağlıyor. 2008 yılında Ramazan ayını Siirt’te geçirmiştik.  Belki ilk defa o kadar sıcak bir iklimde Ramazan ayını yaşamıştım.  Birçok mağazanın öğle saatlerine yakın açıldığını gördüğümde garibime gitmiş ve bana zaman kaybı gibi görünmüştü. Ancak yaşayınca o sıcak mevsimde başka formülün olmadığını gördüm. Yine iftardan sonraki saatlerde Güres Caddesindeki yoğunluk da kente sanki özel anlam katıyordu. Ya iftar vakti fırınlardan çıkan çeşitli pideler…..İftar davetlerinde yediğimiz perde pilav, içli köftenin (kitelin) tadını unutamam.  Ramazan ayı her  haliyle her yerde kalabalıkla bir başka güzel…

Okuyucularımın Ramazanlarını kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim.